karışık duygular

2 2 0
                                    

Utanmak.
Şuan tek hissettiğim duygu bu.

Yanlız olduğumuzda sorun olmuyor ama birisi bizi görünce öyle olmuyor.

Yaklaşık beş dakikadır erenin gözlerindeki o ifadeyle maruz kalıyordum.

"Şöyle bakmayı kes artık." Sessizce ama sert bir şekilde konuştum.

Utancımı kızgınlıkla gizlemek iyi bir fikir.

"Yav sen şimdi kurbağadan korktun diyemi daren ile öyle fanfinifinfon oldu?"

"Eren biraz daha konuşursan konuşacak bir ağzın olmaz çünkü dağıtırım o ağızı." Daren benim aksime gayet rahattı.

Tabi kucakta olan ben,kurbağadan korkan ben, oh valla.

Silah sesi duyduğumuzda herkes birden hazır ola geçti ve duvarın arkasında herkes sindi.

Deren eliyle bekleyin işareti yaptı ve sonra işaret parmağını dudağına götürüp susma işareti yaptı.

"Yarın bara gidelim mi biz YAE 'e döneceğiz Çarşamba günü." Noah konuşmasıyla ısabelle onayladı.

Diğerleri ise hiç bir şey demedi bu noah'ın moralini bozmuşa benziyordu.

"Çok güzel olur, gideceğiniz günün sabahı ise kahvaltı yapıp alış verişe çıkarız." Kısık ses ile konuştum.
Sesimin neşeli çıkması için çabaladım.

Böyle şeylerden nefret ediyorum ama içmek iyi gele bilir.

Silah sesleri bu katta daha çok artmaya başladı.

"Sessiz olun bu katta olduğumuzu anladılar bir yerlerden Raif'i çıkartırlar onu kaybedemeyiz, Üç dediğimde çıkıyoruz kimse dağılmasın." Herkes birden sessizleşti.

"Bir."

"İki."

"Üç." Şimdi!

Hepimiz duvarın arkasından çıktığımızda, korumalara şaşırma şansı vermeden silahımı birisine doğrulttum ve önüme gelen kişileri vurmaya başladım.

Metehan önünde birisiyle dövüşüyordu ama arkasından bir haberdi.

Arkasındaki kişiyi nişan alıp ateş ettim.

"Sadece önüne bakmamalısın, yoksa sırtından da vurulursun." Aramızda mesafe olduğu için bağırarak konuştum.

Sadece bir, iki saniye gözlerime baktı.

"Sırtımdan vurulmaya alıştım ben, artık birazda önüme bakmam gerekiyor." Dediği şey ile önümdeki adama yumruk atıp yere serdikten sonra tekrar Metehan'a döndüm.

"Metehan bunları şuan konuşmasak mı yoksa sadece sırtından değil başka bir taraflarından da vurulacaksın." Noah hızlı hızlı nefesler vererek konuştu.

Bu son konuşma oldu kimse bir daha kimse ile konuşmadı.

"Kulaklıktan ses geldi daren aşağıda ki küçük mutfaktaymış." Raye'nin konuşması ile herkes biraz daha hızlanmıştı.

Bursa'daki adamların hepsi ölmediği için aşağı kata inemiyorduk.

Daren yanlız mı?

Kulaklığım bozulduğu için duyamıyorum Daren'in sesini.

"Ben aşağı kata iniyorum, koru beni." Ne ara yanıma geldiğini bilmediğim Isabelle'e konuştum oda kabul edip silahın şarjör'ünü değiştirdi.

Biz bu işte beraberdik ve herkes herkesi korumak zorundaydı.

Bende silahın şarjör'ünü değiştirdikten sonra arkamı ısabelle koruduğu için direkt önüme gelenlerle bakıyordum.

YERİN ALTINDAKİ EVREN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin