"Remus.."
Sandalyeye bağladıkları arkadaşları tek tek onların ismini inlerken Remus sandalyedekine arkaya düşecek kadar şiddetli bir yumruk salladı. Ardından kana bulaşmış yumruğunu sıvazlarken James onun canını yandığından çok Petera vurmaktan sızlandığını farketti. Elindeki şişeleri birbirine ufak bir şekilde vurup ses çıkartı. Bununla beraber zemindeki sağ gözünü zorlukla açtı. Morlukla kaplı göz adamın elindekilerle fal taşı gibi büyüdü."James,benim Peter. Bunu size yapmam kimden duydun bilmiyorum! Ama ben hiçbir şey yapmadım! Merlin aşkına yaklaşma!-"
Dağınık saçlı adam arkadaşının yanına çömeldi. Iksirin kapağından tek bir hareketle kurtulurken parmakları kafasını durmadan çeviren adamın çenesini sıkıca kavradı. Peter pes edip dudakları iksirle ıslanırken James sandalyeye bağlı adamın saçlarından tutarak adamı eski pozisyonuna geri getirdi."Eğer haklıysan sana sağlam bir özür borcumuz var. Eğer biz haklıysak...bunun sonunu görebileceğinden emin değilim "
Sirius, tehditlerini sıralayan dostuna karşı gözlerini devirip oldukça emin bir şekilde söz aldı."Longbottomların yerini sen mi söyledin? Onların sır tutucuları mıydın?"
Peter vücuduyla inatlaşmaya çalışırken söz aldı.
"Evet. Sır tutucularını Lily yapmak istemişlerdi. Alice yakın arkadaşına bu sorumluluğu yüklememeyi tercih etti."
Ağzından kontrolsüzce dökülenlerle Sirius yaslandığı yarısı yanmış olan duvardan neredeyse düşecekti. Gri gözleri karşısındakine saf bir şaşkınlıkla bakınırken vücudu kasıldı. Remusun yanındaki adama doğru hızla atılırken sevgilisinin bir kol hareketiyle duraksadı."Sen onların yerini verdin değil mi?"
Peter korkuyla kaplı bir sekilde başıyla onayladı."Onları,Yoldaşlığın yerini,sizin...sizin sır tutucunuzu-"
Remus Jamese bakan adamla öfkeyle homurdandı. Siriusun aylarca alıkonulma sebebi karşısındaydı.Remus o birkac ayda tamamen yıkılmıştı. Çaresizdi çünkü kocasını bulamıyordu. Çektiği işkenceden suçluydu çünkü sır tutucu kendisiydi. Kendini dizginlemeye çalıştı."Ne zamandan beri onlardandın?"
"Mezun olduktan sonra."
Siriusu yanıtlarken üç kisinin de aklından aynı soru geçiyordu ki Peter onlar sormadan söz aldı."Bana bakmayın öyle! Aramızda biri hain olacaksa onun ben olmamam gibi bir ihtimali yoktu! Ben sizin gibi güçlü değildim! Sen bir melez olmana rağmen benden daha iyiydin,Remus! James...mutlu bir aileye,oldukça rahat bir yaşama,yüksek rütbeye sahip olan sendin. Sen bizim dördümüzün tutuğu evden ayrılıkları başlattın. Önce James sonra siz ikiniz.Sirius ve Remus..hıh,okulun aşık gençleri evlenmiş ve farklı bir ev. Her biriniz kendi mutluluklarınızla o kadar meşguldünüz ki burnuzun dibindeki beni görmediniz! O evde beni yanlız bıraktınız! Yanınızda bir fazlalıktan başka bir şey değildim. Sevdiğim kız Remusu patronum Siriusun yeteneklerini istiyordu. Ben, Frank ve Jamesin yaşadığı hayatı istiyordum! Çok şey değildi ha!Frank gibi-"
Siriusun Peterın sandalyesine vurduğu tekmeyle tombul adam zemini bulurken tükürdü.
"Onun adını ağzına alma,''
Siriusun sözlerine destek olarak Remus tekmesini adamın karnına geçirirken söz aldı."O ailelerin içlerinde sen de vardın,orusbu çocuğu!"
Peter derin derin nefesler alırken James kalçasını yasladığı tezgahtan kalktı. Elinde çevirip durduğu asası varken söz aldı."Aramızdan kaç kişinin ölümüne neden oldun?"
Jamesin sorusu tehlikeliydi. Orada bulunan üç kişi de bu sorunun cevabı karşısında az önceki gibi sakin kalamayacaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captivus? /Jegulus
General Fiction~Uzun bir aradan sonra ortaya çıkan küçük Black bir çatışmada ağır yaralanır. Tek çaresi en yakınında bulunan eve sığınmak olurken onu izleyen bir çift ela gözden habersizdi. Bir an önce kendine gelip yıkık dökük harabe evden çıkmalıydı ~Regulusu te...