"Varis Black,sessizlikte kararlı mısınız ?"
Bakanın tekrar ona seslenmesi bir fark yaratmadı. Dalgalı saçlı adam başı eğik bir şekilde dururken bu sefer ağabeyi söz aldı.
"Regulus,Bu doğru mu!"
Dalgalı saçlı adam dişlerini sıkarak öfkeyle tıslarken Remus onu omzundan yakaladı. Adamı tutmakta zorlanırken bir yanı kocasına izin vererek Regulusun üzerine atlayıp onu darmadağın etmesini istiyordu. Remus farkında olmasa da parmakları şeklini bozuyor Siriusun omuzlarını acıtmaya başlıyordu. Lâkin Sirius öfkeden delirmiş bir şekilde omuzlarını tutan pençelerin onu yaraladığını fark etmedi.
"Cevap Ver,Regulus! Siktiğimin kafasını kaldır!"
"Seherbaz Lupin,dilinize hakim olun ya da çıkın!"
Kadının yüksek sesine karşı Remus derin bir şekilde hırladı. Bu yanındaki sandalyelere yerleşmiş birkaç kişinin çiğlik atmasına sebep oldu.
"O Konuşacak Ve Biz Burada Olacağız!"
Siriusun omuzlarını tutan elleri gevşedi ve tahta parmaklıklara uzandı. Parmaklıkları sallarken şiddetle homurdandı.
"Iyi değilsiniz,Seherbaz Lupin! Arkadaşlar,lütfen merhumun yakınlarını özele alın!"
Kadının emriyle beraber görevliler hareketlenirken Regulusun başı hâlâ eğikti. Kaldırmaya bakışlarını dağınık saçlı adama dikmeye cesareti yoktu. Öfkeli hali devam eden Remus ilk çıkan olmuştu. Üzerinde bakışlarını dolaştırarak hissettiği hüzünle Sirius kocasını takip etti. Rogeilus ve Harry de vaftiz baba ve amcalarına katılmaya niyetliydiler. Çocukların bakışları Regulustan gözünü ayırmayan babalarına dikildi.
"Hadi baba.."
Harry omzuna uzandığı adamı kendine doğru çekerken Rogeilus kaşlarını çattı.
"Baba,gitmemiz gerek. Izleyecegiz elbette ama burada değil. Dokunma."
Babasına doğru hareketlenen adamı eliyle durdurdu. James tüm bunları fark etmemiş gibi odağını Regulustan ayırmadı.
Dalgalı saçlı adam korumalarla sarılı bir şekilde başını elleri arasına almıştı. Ritim tutuğu ayağıyla Jamese kararlıkla bakınmamaya çalıştı. James ise tek bir umut arayışında olarak adamdan gozlerini ayırmadı. Belki tek bir bakış tek bir gülümseme Jamesin rahatlamasını sağlayabilirdi.
"Lord Potter,Varislerle beraber özel odada olmanız gerek. Mahkemenin seyrini aksatıyorsunuz. Lütfen,bayım."
Görevliye ilk dönen çatık kaşlarıyla kafasını kaşıyan kızıl çocuk oldu.
"Senin karşında konuşamayacak."
James bununla beraber başını oğluna çevirirken elalıklar buluştu.
"Dinle baba,buradan cikmamiz gerek. Anılarını gösterecek ve sen buradayken bir şekilde onun anılarını etkileyeceksin. Bunu istemiyor çünkü o vakit senin için kehaneti duyduğu da açığa çıkacak."
Fısıldarken yere doğru uzandı ve siyah deri kaplı kutuyu kavradı.
"Onun,o seni göremezken yanında olacağız. Lütfen,Baba işleri zorlaştırma. O büyükannemi öldürmüş olamaz. Korumaya çalıştığı birileri belli ki var."
Oğluna karşı kaşlarını havalandırırken yüzünü ellerinin arasına aldı. Yüzünü hızlıca okşayıp ayaklanırken Regulustan bakışlarını çekti. Onun yanına gelen kadını oğullarıyla beraber takip ederken merdivenleri aştı. Elalıklar kapıdan çıkmadan önce son birkez geriye doğru çevrildi. O zaman da ona bakınan Regulusla karşılaştı. Kızaran grilliklere bakınırken zihninde tek bir ses yankılandı. Annesinin grilliklerle ilgili söylemine dikatti çevirildi.
Bu yüzünde büyük bir gülümsemeye neden oldu. Ona pişmanlıkla ve anlamdıramadığı birkaç duyguyla karışık bakınan Regulusa daha önce hiç gülümsemediği kadar geniş gülümsedi. Parlayan elalıkları, mimiklerle oynanan yakışıklı hatlarla ona bakınan adamla arasına sert bir kapı girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captivus? /Jegulus
General Fiction~Uzun bir aradan sonra ortaya çıkan küçük Black bir çatışmada ağır yaralanır. Tek çaresi en yakınında bulunan eve sığınmak olurken onu izleyen bir çift ela gözden habersizdi. Bir an önce kendine gelip yıkık dökük harabe evden çıkmalıydı ~Regulusu te...
