"Yoon işler nasıl?" Boynumu kütlettim. "İyi baba"
Kafa sallayıp koltuğa yayıldı. "En ünlü şirkette çalışıyorsun. Bir zahmet bunu da becer artık"
Derin bir nefes alıp babama baktım. Saat gecenin yarısıydı ve beni onunla oturmam için zorla tutuyordu şuan.
"Benim sayemde bak nerelerdesin şuan" Göz devirdim. "Okumama izin verseydin şuan belki başkasının şirketinde değil kendi şirketimde çalışıyor olabilirdim baba"
Sert bir şekilde bana bakmaya başladı. "Ama izin vermedim ve okusaydın olacağın yerde şuan okumadan oradasın"
"Hayır baba. Belki şuan ben patron olabilirdim"
"Belki ama. Kesinliği yok" hızla ayağa kalktım. "Tamam baba sen ne biliyorsan öyle devam et. Ben yatacağım"
Hemen odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Kapımı ve telefonumu kilitleyip uyudum.
*****
Saat sabah 7:48Erken kalkmayı huy edindim artık. Hızla yataktan kalkıp yatağımı topladım ve rutin işlerimi hallettim.
Üzerimi de değiştirip aşağı indim.
(Kıyafet medyada)Bir bardak su içip evden çıktım ve çantama koyacağım eşyaları yerleştirdim.
(Siz anlarsınız diye detaylara girmiyorum)*****
Bugün sadece bir tane toplantı vardı. O yüzden rahattım. Çünkü dosyalarda bitmişti.Kapım açılınca gelene baktım.
"Selam aşkım" ayağa kalkıp sarıldım. "Napıyon kız burda. İşin yok mu?"
Omuz silkti."var ama ben burdayım"
Gülümseyip sandalyemin arkasındaki koltuğu gösterdim.
Masam cama yapışıktı ve sandalyem de dolayısıyla masamın önündeydi.
"Ne güzel bir şirkette çalışıyorsun" O koltuğa oturunca bende sandalyeme oturup ona döndürdüm.
"Güzel de patrona cins diyorlar" Kaşlarını kaldırdı. "Neden"
Omuz silktim."Bende bilmiyorum. Sanırım insanları zora sokuyor. Yanında 3 ay bile dayanan yok diyorlar"
Güldü. "Sen dayanırsın kızım"
"Aslında şuan bir dik başlılığını görmedim. Umarım görmem de" Kafa salladı. "Bence göreceksin"
Boynumu kütlettim. "O cinsse bende cinsim" Kahkaha attı. "Bak kendini nasıl biliyorsun"
Bende ona katılıp güldüm. Tam o sırada kapı açıldı.
İlk gün yukarı çıkarken benimle konuşan çocuktu bu.
"Selam kızlar. Biraz daldım ama kusura bakmayın" Kafa salladım. "Sorun değil"
"Ben seninle tanışmak için geldim" parmağıyla beni gösterdi"
Kaşlarımı çattım. "Neden" güldü. "Yoongi'nin asistanının nasıl olduğunu merak ettim"
Kaşlarımı kaldırdım. "Sen Bay Min'in neyi oluyorsun?" Omuz silkti. "Kuzeniyim. Eğer rahatsız olmayacaksanız içeri giricem"
Yuna'yla aynı anda kafa salladık. "Gel gel"
İçeri girip kapıyı arkasından kapattı. Sırtını kapıya dayayıp kollarını göğsünde birleştirdi.
"Neler yapıyorsunuz?" Yuna Omuz silkti. "Arkadaşımı görmeye geldim"
Kafa salladı. Parmağıyla beni gösterdi. "Sen Yoon'sun dimi"