FİNAL

34 3 0
                                    

"Hayır" kollarımı birleştirip duygusuz bir ifadeyle karşımda kucağında bebekle duran babama baktım. "İstemiyorum"

"Nasıl istemezsin?" Yüzünde acıma ifadesi vardı. "Bu senin kardeşin" Kafa salladım. "O benim kardeşim değil"

Bebeği tekrar uzattı. Geri çekildim. "Gidiyorum" yolun karşı tarafında bekleyen arabaya doğru ilerledim.

Kapıyı açıp oturdum ve arkamdan istemsizce sert bir şekilde kapattım. "Kır" yapmacık bir gülümsemeyle döndüm. "Pardon isteyerek olmadı"

Arabayı çalıştırınca buradan uzaklaşacağım için rahatladım. "Ne oldu?" Omuz silktim. "Babam ve boş çabası" Kafa salladı. "Beni niye istemedin?"

Gaza basınca araba aniden hızlandı. "Çünkü onunla baş başa konuşup artık net olduğumu beynine sokmak istedim ama sanırım yine olmadı" gülünce bedeni sarsıldı. "Babanın fikirlerini değiştirmeyeceğini ben bile anladım"

Haklıydı. Hiç konuşmamalarına rağmen benden daha fazla şey biliyordu. Mesela yeni olacak karısının da onu aldatması gibi.

Bunu benden 1 ay önce öğrenmişti. Ama bana söylemedi. Ya da ben öğrenmek istemedim bilmiyorum.

"Aman neyse ne hiç konuşmayalım şunları" ve yolun geri kalanında hiç ses çıkmadı.

*****
"Ee güzel kız" Yoongi salona girip dibime oturdu. "Ne var yine?" Yumuşak bir şekilde söyledim ama alınmıştı. "Ne var mı?"

Geri çekilip tepki verdi. Gülerek bu sefer ben yaklaştım. "Ya tamam ne oldu söyle"

"Diyorum ki" Elini saçlarıma atıp oynamaya başladı. "Çocuk" Gülümsedi. Normal gülümseme değildi ama

"Ne çocuğu be" tepkisi değişmedi. "Bizim"  Derin bir nefes aldım. "Yoongi bu konuları konuştuk" hevesi gidince geri çekildi. "İyi"

Telefonunu açıp bakınmaya başlayınca bir süre ona baktım. "Trip mi yiyorum?" Bakmadı bile

Çocuk çok fazla istiyordu ama buna şuan hazır değilim. Değildim

"Hey!" Kaşlarımı çatıp yerimde hafif debelendim. Sıkılmış bir yüzle bana döndü. "Ne var yine" benim lafımı bana kullanıyor

"Bu mu yani?" Ayağa kalktı. "Uyuyacağım" beni beklemeden yukarı çıkınca hızla arkasından çıktım.

Odasına girince kapıyı kapanmadan yakaladım ve içeri daldım. Beni hissedince bana döndü. "Niye geldin?"

"Uyuyacağım" Dudaklarını gerdi. "Kendi odan var Yoon" ard arda Omuz silkti. "Ben burda uyumak istiyorum"

Kafa sallayıp yatağa geçince bende hemen yanına yerleştim.

Bana dönüp yatınca bende ona döndüm. "İyi geceler" bir süre ses gelmedi. Elimi saçına atıp yumuşacık olan saçlarıyla oynamaya başladım.

"İyi geceler"

*****
"Ya sabahın köründe neden buradayız biz!" Jimin yakınarak içeri girdi. Arkasından da Diğerkinler geldi. "Kahvaltı edeceğiz Jimin" ofladı. "Saat 9 ya"

Kook Jimin'e vurdu. "12'de mi kahvaltı etcez gerizekalı" Kolunu ovuşturup Kaşlarını çattı ve Kafa salladı. "Evet!"

"Hadi masaya yürüyün artık ya" Yuna sinirli bir şekilde arkadan çıkıp mutfağa geçti. Bende arkasından gittim

"Yoongi nerde?" Omuz silktim. "Tuvalettedir herhalde" Herkes yerleşince Yoongi'de geldi.

*****
"Burası çok güzel" Kafa salladım. "Uzun zaman oldu" eskiden hep buraya ailelerimizden kaçıp gelirdik. Ama Bir süre sonra zamanımız olmadı ve gelemedik.

Şuan buraya ilk kez yabancı giriyor  Yoongi

Bizim için olmasa da burası için Yoongi tabi ki bir yabancıydı

"Çok özlemişim ya" Jimin zıplayarak önümüze geçti. "Burası neresi?" Güldüm. "Eskiden hep ailelerimizden kaçıp gelirdik buraya. Ama Bir süredir gelemiyoruz" 

Jimin bize dönüp arka arka yürümeye ve Yoongi'ye parmak sallamaya başladı. "Buraya ilk yabancı sen giriyorsun ona göre" Yoongi gülüp Kafa salladı. "Tamam kızma"

Hızla gülümseyip önüne döndü ve tekrar zıplamaya devam etti.

"Burası" Yan yana 5 tane olan masaları işaret ettim. Hepimiz gidip yerleştik. "Bak bunu ben çizdim" Elimle çizmiş olduğum köpeği gösterdim.

"Bu Minjun'un değil mi?" Hatırlayınca hepimiz şaşkınca Yoongi'ye döndük. "Hey nasıl hatırlıyorsun?" O da bizim tepkimizi şaşırdı. "Neden hatırlamayayım?"

"Unutursun diye düşündük" Hafif gülümsedi. "Sizin için önemli olan şeyler benim için de önemli" gülümseyip biraz ona baktım.

Tekrar masaya dönüp kimin ne çizdiğin anlattık. Çok fazla olduğu için sadece belirgin olanları ya da onun sorduklarını söyledik. O da bizi dikkatlice dinledi

"Hadi yemek zamanı!" Yuna sepeti açıp içindeki yemekleri dizmeye başladı. Bende ona yardım ettim

Bitirince yerime geçtim ve bizimkilere katılıp yemeğe başladım.

-

Yemekler bitince toparlayıp tekrar sepete doldurduk. Eve gidince yıkıyoruz

"En çok MinJun severdi burayı" Kafa salladım. "Her geldiğimizde şu çiçeklerden bir tane alıp eve götürürdü" Yoongi bana döndü. "Ne yapıyordu onları?"

"Odamızda küçük bir çekmece vardı. Ona koyardı. Kurusa da saklardı onları" Kafa sallayıp önüne döndü. "Onlar da bende"

"Nerene sokuyorsun bunları ya?" Güldüm. "Bir yerlere koyuyorum işte"

Hepimiz bir süre sessiz kalınca bunu bölen Jin oldu. "Hey bu kadar sessiz kalmamalıyız çünkü MinJun bunu sevmez biliyorsunuz" hepimiz aynı anda Kafa salladık.

"Pardon" Yuna ayağa kalktı. "Bacaklarım uyuştu" Biraz etrafa yürüdü ve tekrar yerine yerleşti.

"Gidelim mi artık?" Kafa sallayıp ayağa kalktım. "Hadi"

Eşyalarımızı toparlayıp aşağı inen patikaya kadar sohbet ederiz yürüdük. Varınca hep beraber arkamızı döndük ve karşımızda MinJun varmış gibi hayal ettik.

Yani ben ettim onları bilemem ama yapmıştırlar

"Bu defa biz gidiyoruz MinJun. Görüşürüz!" Hep beraber el sallayıp gülümsedik.

"Seni alamıyoruz ama emin ol en kısa sürede geleceğiz!" Hepimiz Kook'a katılıp Kafa salladık. "Kendine iyi bak gelince çok enerjik olmalısın. Ayrıca sağlıklı da"

Elimle öpücük attım. "Görüşürüz  bebeğim!" Tekrar el sallayınca bu sefer arkamızı dönüp aşağı inmeye başladık.

*****
Vay be bitti cidden. Bayağı uzun zaman oldu ama bitti

Umarım kitabımı beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin

Okuyup beni destekleyen Bütün herkese teşekkürler. Sizleri seviyorum

Bir sonraki kitabımda görüşmek üzere. Görüşürüz 🖐🖐💋📌


Obligation Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin