23-

54 3 0
                                    

"Sana emanet ediyorum bak kardeşimi. Başına birşey gelirse senden bilirim" Yuna Yoongi'ye parmağını sallayarak tehdit ediyordu şuan. Yoongi'de ciddi ciddi dinliyordu.

"Merak etme iyi bakıcam" Kook Yuna'nın kolunu tutup kendine çekti.  "Kusura bakma Yoon onun kırmızı çizgisi" Yuna bana bakınca öpücük attım. O da bana öpücük atıp çekiştirilerek -zorla- odadan çıktı.

Yoongi tekrar yanıma gelip sandalyeye oturdu. "Keşke üstünü değiştirseydin" dişlerini göstermeden gülümsedi. "Sorun değil"

"Yarın işlere ne olacak?" Omuz silkip kollarını göğsünde birleştirdi. "Taehyung'a bıraktım" kaşlarımı kaldırdım. "Yarın çıkmayacak mıyız burdan?"

"Çıkıcaz ama seni bu halde tek başına bırakacağımı düşünmedin herhalde" kafa salladım. "Aslında öyle düşünmüştüm" güldü. "Kalpsiz değilim"

*****
Gözüme giren güneş ışığı ile gözlerimi açtım. Üzerimde hissettiğim ağırlıkla kafamı kaldırıp üstüme baktım.

Yoongi sol elimi tutmuş karnımın üzerinde uyuyordu.

Saçları çok güzel durduğu için biraz oynadım. Yumuşacık. Kafamı yastığa koyup elimi de Yoongi'nin sırtına koydum.

Biraz öyle kaldıktan sonra uyandığını gördüm. Kafasını kaldırıp yarım açık gözleriyle bana baktı.

"Günaydın" Gülerek söyledim. Derin bir nefes alıp düzeldi. "Günaydın" O gözlerini ovuştururken doktor içeri girdi.

"Bugün taburcu olacaksınız fakat otururken ve yürürken ayağınıza ve belinize dikkat edin. Ayağınız çok kötü değil. Sadece basarken fazla bir acı gelebilir. Üzerine fazla baskı uygulanmış sanırım. Belinizde ise birkaç yeriniz çok fazla hasar görmüş. Otururken özellikle çok dikkat edin"

Kafa sallayıp teşekkür ettim. "Çıkabilirsiniz. Tekrar geçmiş olsun iyi günler" Adam odadan çıkınca Yoongi ayaklandı.

"Hadi gel" üstümdeki yorganı alınca titredim. Yatağımın sağ tarafında olan dolaptan montumu aldı.

Bacaklarımı sağ taraftan aşağı sarkıtıp gelmesini bekledim. Gelince montumu giydirip koluma girdi. "Başın nasıl?" Kafamdaki beze dokundum. "Biraz daha iyi. Zonkluyor"

Kenarda duran çantamı görünce şaşırdım. "Bunu ne zaman aldın?" Masanın üstünden onu da aldı. "Şirketteki birinden istedim getirdi" Kafa salladım. "Teşekkürler"

Odadan çıkıp arabanın gelmesini bekledik. Tabi o sırada donduk. Araba gelince Yoongi arkadan küçük yumuşak birşey çıkardı.

"Otururken arkana koyalım" Kafa sallayıp kapıyı açtım. Sağ bacağıma yüklendiğim için bıçak gibi bir ağrı saplandı. Ama oturmaya odaklanmalıyım.

Sol bacağımı içeri atıp gövdemin yarısını soktum. Yoongi elindeki şeyi arkama koyunca diğerki bacağımı da içeri aldım ve tam anlamıyla oturdum.

Çantamı da alıp kucağıma koydum ve onun da yerleşmesini bekledim. Yerime geçip arabayı çalıştırdı.

*****
"Yoongi benim çişim geldi" Dediğim şeyle gülünce kaşlarımı çattım. "Neye gülüyorsun?" Omuz silkti. "Çok açık sözlüsün"

O kapıyı açana kadar ben ayakta kavrandım. Kapıyı açıp tekrar koluma girdi ve içeri girmemi sağladı. Arkadan kapıyı kapatıp anahtarı cebine attığı.

"Seni tuvalete kadar götüreyim gerisini halledersin" Kafa sallayıp beni yönlendirmesine izin verdim.

Tuvaletin önüne gelince beni bırakıp geri döndü. Kapıyı açıp içeri girdim ve kilitledim.

Obligation Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin