Şaşırsa da pek bozuntuya vermedi. "Emin misin?" Hızla Kafa salladım. "Hemde çok"
Daha da yaklaştı. "Belki senden hoşlanmıyorum?" Omuz silktim. Bu dediği biraz üzmüştü ama 'belki' kelimesi arada vardı sonuçta. Belki hoşlanıyor?
"O zaman 1 şans ver bana eğer benden hoşlanmazsan biter" iddialı bir şekilde Kaşlarını kaldırdı. "Normalde erkekler teklif eder diye biliyordum bu tür şeyleri"
Dudaklarımı gerdim. "Baktım senin söylemeye niyetin yok ben söyleyeyim dedim" Dediğime gülünce nefesi tenime değdi ve titrememi sağladı. "O zaman iyi geceler sevgilim"
Geriye çekilince biraz yüzüne baktım ve ayağa kalktım. "İyi geceler" çıkıp arkasından da kapıyı kapatınca derin bir nefes aldım.
O neydi öyle?
Kalp krizi geçirdim
Biz şimdi sevgili miyiz?
Ya benden hoşlanmazsa?Kafamı sallayıp düşüncelerimden kurtuldum ve yatağıma geçtim.
*****
"Yarın doktora gideceğiz" Kafa salladım. "Evde yapman gereken şeyler var demişti ama hiçbir şey söylemedi"Şirkete varınca arabayı kapının önünde durdurdu. Aynı anda arabadan inmeyi başarıp arkasına geçtim.
Bana zorluk çıkarmamak için yavaş yürüdüğünü anlayınca hafif gülümsedim.
Asansöre varınca biraz etrafıma baktım. Hayret Luna gelip yapışmadı.
Anın tadını çıkartıp asansörün gelmesini bekledim. İnce bir ses çıkınca kapılar açıldı ve içeri geçtik.
"Keşke bir değnek verselerdi sana" kat numarasına basıp tekrar yerine geçti. "Dün aynısını bende demiştim Bay Min. Bu arada toplantı odası halledilmiş Toplantılar orada olacak artık"
Kafasını salladığını gördüm. "Bugün kaç Toplantı var?" Deftere göz attım. "1 tane gözüküyor Bay Min. Birde Bay Kimden dosya alınacak. Onlar da halledilince iş bitiyor"
Kapılar açılınca çıktık ve odalarımızın önüne geldik. "Kolay gelsin Bay Min" tam eğilecekken omzumdan tuttu. "Belini incitme. Sana da kolay gelsin" Hafif gülümseyip içeri girmesini bekledim.
İçeri girince bende odama geçip işlerime döndüm.
Vay be yarın maaş günü. O kadar gelmememe rağmen sadece 5 günlük para kesilecekmiş. Çünkü Bay Min'de gelmediği için bana pek yansımıyor. Patronum o çünkü.
*****
Sandalyemde yayılıp belimi rahatlattım. "Kusura bakmayın Bay Min ama belim ağrıdı" Gülerek yerine oturdu. "Nasıl rahatsan öyle yap"Kafa sallayıp hafif gülümsedim. "Ne zaman isterseniz o zaman Bay Kim'e gideceğiz. Saat belirlememişler"
"O zaman eşyalarını al şimdi gidelim" ayağa kalkıp sandalyemin başına asılı olan çantamı aldım. Hazırlıklı geldim çünkü Yoongi'nin hemen gitmek isteyeceğini biliyordum.
"Ben zaten hazırım Bay Min" Kafa sallayıp ayağa kalktı. "Hadi o zaman"
Önden odadan çıkınca bende arkasından onu takip ettim. Toplantı bitmişti ama daha önümüzde bir iş daha var.
15 dakikalık bir yürüyüşün sonunda arabaya vardık. Yerlerimize yerleşince Yoongi arabayı çalıştırdı.
Sessizce otoparktan çıkıp yoluna devam etti.
*****
"Naber?" Luna tam anlamıyla içeri girip arkasından kapıyı hafif Aralık bıraktı. "Çalışıyorum Luna gördüğün gibi"Kafa sallayıp masama sol elini koyup destek aldı. Ben önüme dönüp işime devam ettim.
"Ben burdayım Yoon. Görmemezlikten gelme" takmayıp işime devam etti. "Hey" Derin bir nefes alıp yüzüne baktım. "Luna git artık"
Gülümsedi. "Hayır" Kafamı geriye attım. "Neden peşimde koşuyorsun? Benden hoşlandığını düşünmeye başlayacağım artık"
"Belki hoşlanıyorum?" Kaşlarımı kaldırdım. "O potansiyel var sende" Diğerki elini de masaya koyup daha da yaklaştı.
"Güzel kızsın" bende ona yaklaştım. "Biliyorum zaten" gülünce nefesi yüzüme çarptı. "Beni sevgilimden ayırdığın günü hatırlıyor musun?" Gülümseyip arkama yaslandım.
"Amacım o değildi ama iyi olmuş" O da gülümsedi. "İşte o gün bende senin benden hoşlandığını düşündüm" yüzüme tiksinirmiş gibi bir ifade taktım. "Senden hoşlansaydım eğer kendimi bu şirketten aşağıya atardım"
"Neden?" "Çünkü senin gibi birinden hoslanıyorsam beyinsizin tekiyimdir demekki. Beyinsiz olarak yaşamak istemem"
Gözlerim arkaya kayınca Yoongi ile göz göze geldik. Kısa bir süre bakışınca ben Luna'ya döndüm.
Luna elini saçıma atıp oynamaya başladı. "Hadi Luna işine git. Lezbiyensen de bana bulaşma"
Omuz silkti. "Hoşlanacağın kişiyi seçemezsin"
Ay hayır ya
"Cidden benden mi hoşlanıyorsun?" Kafa sallayıp gülümsedi. "Sanırım evet" Hızla sandalyemi geri ittirip ondan ayrıldım. "Çık git Luna"
Doğrulup biraz yüzüme baktı. Yüzü düşmüştü.
Sonra odadan çıkıp sertçe kapıyı kapattı. Arkasından biraz bakıp önüme döndüm.
*****
"Ne konuşuyordunuz öyle hararetli bir şekilde?" Uzun bir süre sessiz kalmıştık. Bu soruyu sormasını bekliyordum zaten."Niye sordun?" Ona döndüm. "Senin gibi merak ettim" Kafa salladım. "Luna ve boş sohbeti işte"
Işıklara kalınca durduk. "Bana pek öyle gelmedi" Bana döndü. "Nedenmiş o?" Omuz silkti. Tam o anda ışık yandı ve gaza bastı. "İç içe nasıl bir sohbet olabilir acaba?"
Güldüm. "Ne oldu kıskandın mı?" Sorumdan sonra sessizlik çıkınca Yoongi'ye döndüm.
Bakışlarımı hissedince yerinde kıpırdandı. Gülmeye başlayınca Kaşlarını çatıp kaçamak bakışlar atmaya başladı. "Neye gülüyon yine?"
"Kıskandın dimi" gülerken Zar zor konuştum. "Beni biriyle o pozisyonda konuşurken görsen sen de kıskanmaz mıydın?"
Aniden gülmemi kestim. Ben susunca o güldü. İlk defa içten güldüğünü gördüm.
Araba durunca etrafıma baktım. Ne çabuk geldik.
Arabadan inip eve geçtik. Saate baktığımda 17:25 olduğunu gördüm. Bayağı erken gelmişiz.
Odama çıkıp üstümü değiştirdim ve aşağı indim.
Koltuklardan birine oturup yayıldım. Telefonumu açıp instagrama girdim.
"Senin instagramın var mıydı ya?" Yoongi gelip yanıma oturdu. "Var ama çok kullanmıyorum" Kafa salladı. "Anladığım kadarıyla iki telefonun var"
Kaşlarımı kaldırıp Yoongi'ye baktım. "Nerden anladın?" Hafif gülümsedi. "Gördüm bir yerde işte"
"Bayağı dikkatlisin" "Sanırım öyleyim" ayağa kalkıp Yoongi den biraz uzağa oturdum. Kafamı dizine koyup uzandım.
"Belim ağrıdı" Ellerini saçımda hissedince hafif gülümsedim. "Sorun değil istediğini yap demiştim"
O saçımla oynarken mayıştığımı hissettim. Gözlerim kapanmaya başlayınca dayanamayıp uykuya teslim oldum.
*****
Biraz kısa oldu ama yapacak birşey yok. Devam ettirseydim bitmeyecekti yoksaHerneyse iyi okumalar. Görüşürüz 💋🖐