Gözlerimi yakan ışıkla kendime geldim. Tam anlamıyla uyandığımda etrafıma baktım. Neresi burası?
Yattığım koltukta oturur poziyona geldim. Gözlerimi ovuşturup acısını hafifletmeye çalıştım. Kısa bir süreliğine işe yaradı.
Ayağa kalkıp önümdeki kapıya ulaşıp açmaya çalıştım ama kilitliydi. Açılmayacağını anlayınca geri çekildim.
Kapıdan birkaçı tıkırtı geldi ve en sonunda açıldı. Siyah maskeli, uzun saçlı bir adam içeri girdi.
"Uyandın demek" maskesi yüzünden sesi boğuk geliyordu. "Kimsiniz siz?" Omuz silkti. "Buraya gelirken ayıktın hatırlaman lazım"
Kafa salladım. Tek hatırladığım şey En son Yoongi ile eve gidişimizdi. Arabada. Yan yana.
"Hatırlamıyorum" Gözlerinin kenarları kırışınca güldüğümü anladım. "O zaman düşün"
"Yoongi nerde?" Yaklaştı. Uzaklaştım. "Buralardadır belki" sinirle derin bir nefes aldım. "Yoongi nerde?"
Sessiz kaldı
"Yoongi nerde dedim!" Adam beni kolumdan yakalayıp kendine çekti. "Bağırma" Önüme düşen saçı hareket ettirerek güldüm. "Neden? Ne olur?"
"Bak bakalım ne olur?" Elini havaya kaldırıp yalandan bana vuruyormuş gibi yaptı. Ağzından da dayak sesi çıkardı.
Kıpırdamadım
"Bekle burda" Odadan çıkıp birkaç dakika sonra tekrar geldi. "Bunları ye. Yarım saat sonra gelicem"
Elindeki yemekleri yandaki masaya atıp hızla odadan çıktı ve kapıyı kilitledi.
Ne bu ya?*****
"Yeter yapmayın!" Bağırmaktan sesim kısılmıştı artık. Hiçbir işe yaramayacağını bildiğim halde sandalyede kendimi hırpaladım.
Yoongi öksürüp içinde ne kadar kan varsa dışarı çıkarttı.
"Neden yapıyorsunuz!" Ağlamaya yakınım şuan. Ama ağlamayacağım. Hayır, yapmayacağım
Arkadan Bir adam gelip saçlarımı içine ellerini geçirdi ve aşağı çekti. Bir anda kafam geriye gidince nefesim kesildi.
"Onu bırakın" Yoongi boğazından hırıltılar gelerek Zar zor konuştu. "İşiniz benimle. Onunla değil"
"Hayır onunla da işimiz var" Yoongi'yi döven adam yayık bir gülümsemeyle yaklaştı.
Önümde eğilip ellerini bacaklarımın üstüne koydu. "Bu güzel yüzünü dağıtmak için çok heyecanlıyım" kaşlarımı kaldırdım. "Yapabilirsen yap"
Yoongi oturduğu yerden Zar zor ayağa kalktı. Onu çözmüşlerdi. "Onu bırak dedim" Önümdeki adam sadece kafasını çevirerek Yoongi'ye döndü.
"Vay vay vay" önümden kalkıp Yoongi'nin yanına gitti ve omzuna iki kere vurdu. "Hemen ayaklanmış" dizine tekme atıp yere düşürdü.
"Ama bugünlük bu kadar yeter" Elindeki küçük sopayı kenara fırlattı. "Hadi bakalım herkes odasına"
Arkamdan bir adam yaklaşıp ellerimi çözmeye geldi. İşini bitirince beni tutmasına izin vermeden Yoongi'ye koştum.
"Yoongi" sola dönük, değişik bir pozisyonda yatıyordu. Onu kendime çevirip yüzüne baktım.
Her tarafi mos mordu.
Saçımdan tutulup çekilmemle Zoraki ayağa kalktım. "Şu saçımı bırakın artık" Kafamı öne doğru ittirince biraz sendeledim ama hızla toparladım.