16. Bölüm: Kâbusun İzleri

6.9K 560 110
                                    

Hastaydım, iyileştim ve iyileşir iyileşmez soluğu burada aldımm!

Geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkürler hepinizi kalbinizden öpüyorum.

Az önce daha bölüm bitmeden yanlışlıkla elimin yayınlama tuşuna çarpması sonucu bir aksilik yaşandı (anlık kalp krizi geçirdim) bundan dolayı çok özür bgsfwqşxzn

Çok uzatmadan artık bölüme geçelim ♡❀

Tetikleyici Unsurlar: Şiddet, taciz, ölüm.

"Bu hikayede yazılan her paragrafta yazardan parçalar saklıdır..."

İyi okumalar dilerim!

İyi okumalar dilerim!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16. Bölüm: Kâbusun İzleri

Ömrüm boyunca ilk kez birinin savunmasız bir anımda yanımda olduğunu hissediyordum...

______

Gözler vardı, ardında nice iblisler barınan... Gözler vardı, ardında nice acımasızlıklar yatan...
Ve gözler vardı, ardında nice alev yatakları taşıyan.

Kartal Karaşah'ın gözleri mavinin en koyu tonuydu ama gözlerinin ardında ateş kırmızısı alev yatakları taşıyordu. O büyük bir keskinlikle gözlerime bakarken fark etmiştim bunu. İçindeki ateş, devasaydı ve öyle ki bu gözlerine kadar yansıyordu. Henüz hiç sinirli bir haline tanık olmamıştım ama gözlerinin ardında akan alevden nehirlerini gördüğümde anlamıştım ki, öfkesi her yanı cayır cayır yakabilecek bir potansiyeldeydi. Onun ruhuna bu öfkenin ateşi ilmek ilmek işlenmişti. Bu yüzden artık benim için lakabı, Nâr Kanatlı Melek'ti...

"Susma babacığım..." dedi acı çeker gibi.

Boğazıma atılan düğümlerin haddi hesabı yoktu. O bana babacığım dedikçe neşterle kalbimi kesiyorlardı sanki. Canım acıyordu...

Gözümden bir damla akıp usulca yanağımda süzüldüğünde içi gidercesine gözlerime baktı ve elini uzatıp baş parmağıyla, süzülen gözyaşımı yere düşemeden sildi. Öyle nazikti ki parmağının yüzüme değişi, sanki kırılacak değerli bir eşyaydım ve kırılmamdan korkuyordu.

Ömrümde ilk defa biri gözyaşımı silmişti ve bu kişi öz babamdan başkası değildi...

Yüreğime çöreklenen duygular karşısında kendimi serbest bırakmamaya çalıştım. Yapamazdım. Ona anlatamazdım yaşadıklarımı, şimdi olmazdı... Daha her şey çok yeniydi, onu ve ailesini daha yeni yeni tanımaya başlamıştım. Onlara tam manasıyla güvenene kadar yaşadıklarımı söyleyemezdim... Ki, söylemeye gücüm olup olmadığı da bir muammaydı.

KAN ÇANAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin