"Bu ses de ne çocuklar? Deden uyuyor hyunjin!" dedi annesi.
Babası bir bana bir de oğluna baktı "oğlum sen niye giselle'in odasındasın?"
Birbirimize baktık ama onun bakışları sanki bir şey anlatıyordu. Anlatamıyorum çünkü bana karşı ne hissettiğini bilmiyordum. Kalbim neden garipti? Sevgi nedir bilmiyordum 11 yıldır. Ama iki yıldır onu gördüğümde midemde sanki bir şey geziyormuş gibi hissediyordum.
Bana baktı "Bir şey yok, olmadı."
Annesi ve babası yanımıza geldi "çocuklar kavga mı ediyorsunuz?" diye sordu annesi.
Hyunjin bakışlarını benden çekti ben ise ona bakmaya devam ettim. Kırgın mıydı? Sözlerim ona ağır mı gelmişti? Pişmanlık duymaya başlıyordum. Beni pişman ediyordu.
Demin dedikleri kafamdan gitmiyordu,
"sen niye geç kalıyorsun? Hem de yanımdan ayrılmayacağını söylediğim halde."
"belli olmuyor mu sence? Seni kaç kere aradım açmadın. Endişelendim senin için. Ne yapacağımı şaşırdım ben! Sana yanımda ayrılma diyorum gidiyorsun bir yerlere. Deli oldum resmen haberin var mı?"
"Bu nasıl bir arkadaş da benim aramalarımı açmıyorsun? Senin için o kadar-"
"eğer izin verseydin bende bunları sana yaşatabilirdim."
"ben eğer sana mesafe koymassam kardeşim gibi olacağını düşündüm!"
"ben sana hep değer verdim ama bunu dışarı yansıtırsam diğerleri gibi Gideceğini düşündüm. Seni korumaya çalıştım ama sen hep duvar örüyorsun aramıza. Neden bunu yapıyorsun? Neden sana yakınlaşmak istediğimde başka erkekler çıkıyor araya? Benimde kalbim var, giselle. Erkeklerin de kalbi var! Ben duygusuz değilim. Benim tek suçum sana değer vermek ve... "
Belli etmiyordu ama bana değer veriyordu galiba. Galibası yok giselle! Çocuk sana demin ne dedi:ben sana hep değer verdim ama bunu dışarı yansıtırsam diğerleri gibi Gideceğini düşündüm.
Salak kafam! Onu cidden kırmıştım. Kalpsiz olan bendim asıl. Aslında eğer anlamak isteseydim bana karşı olan bazı davranışlarından anlardım. Sadece beni kaybedeceğini düşünmüştü kardeşi gibi.
Hyunjin benden önce cevapladı "kavga etmiyoruz anne. Kavga etmemiz için az da olsa bir duyguya sahip olmalıyız değil mi? Yani biz de sadece patron-asistan ilişkisi olduğuna göre kavga etmiyoruz." bana bakmadan odadan çıktı, arkasından bakakaldım.
Herkes odadan çıktığında yatağıma girdim ama uyuyamadım. Dediklerim ağırdı,ona duygusuz demiş olmuştum. Duygusuz bendim asıl. Patron-asistan ilişkisi...sadece bu,başkası yok. Mutlu musun giselle? Artık sana değer bile vermeyecek, sana sahip bile çıkmayacak. Ölsen daha da rahatlar bütün dünya.
.
.
.
.
.
Bugün hyunjin ve ben şirkete gitmemiştik, kahvaltıyı hazırlamıştım, anne ve babası beni kahvaltıya oturmam için çağırdığında hyunjin diğer günlerden farklıydı, yüzüme bakmıyordu, kahvaltısını sessizce yapıyordu.Karşısına oturduğumda bile bakmamıştı yüzüme. Dedesi bir bana bir torununa bakıyordu,İç çekmişti.
Hyunjin'den:
Dün Kü konuşması ciddi anlamda kalbimi kırmıştı. Özür dilerim senden hoşlandığım için, eğer senden hoşlanmak suçsa. Sen arkadaş kalmak için fazla güzelsin, bir arkadaştan daha fazlasısın. Hislerimi gizlemek zordu,Bir yerde patlak veriyordu. Özür dilerim seni sevdiğim için eğer seni sevmek suçsa en kötü suçlu ben olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you can be the boss/ hwang hyunjin
FanfictionKısa bir kurgudur! Alsında her şey hyunjin in komoda iken rüyasında gördüğü şeydi. Hyunjin katiline aşık olmuştu. Hemde Rüyasında görecek kadar... 1#straykidsfanfic : 17/11/2023 Boyxgirl