1.0

163 9 8
                                    

"uyandı! Abim uyandı Minho abi."

Gözlerimi bulunduğum hastane odasında zar zor açabildim. Her tarafım tutulmuştu. Sanki uzun zamandır burada gibiydim.

Yeji'nin odaya Minho ve felix girmesi ile yatakta doğruldum. Bana ne olmuştu?

"dostum çok mutlu olduk. Sonunda uyandın."

Anlamayacak kaşlarımı çattım "ne zamandır buradayım ki?"

Felix devam etti "2 aydan biraz fazla."

Yeji yanıma gelip elimi tuttu. "hatırlamıyor musun hiçbir şeyi abi?"

Kafamı hayır anlamında salladım. Felix ve minho ya baktım. Yüzlerinde üzüntü vardı. İçeri giren Bangchan ile Yeji yanımdan kalkıp ayakta durdu.

"uyanmana sevindim Hyunjin. Meslektaşımı yakında görmek isterim"

Ben şirket sahibi değil miydim? Ne ara polis oldum? Ve niye haberim yok? "Chan kusura bakma ama ben şirket sahibiyim. Polis falan değildim."

"minho bunların hepsi normal mi?"
"komada kaldığı sürede rüyasında şirket sahibi olduğunu görmüş olmalı felix."

Felix ve minho'ya döndüm "ben en son giselle yaralandığı için odasına gittim... Sonra bir silah sesi duydum ve karnımdan vurulmuştum."

Doktor odaya girdiğinde Yeji onun hemen dibinde bitti "doktor hanım, abim niye böyle? Şirket sahibiyim falan diyor ama polis aslında."

Doktor yakınıma gelip bir aleti gözüme tuttuğunda gözüm far görmüş fare gibi oldum.

Doktor geri çekilip yüzümü incelemeye başladı. Herkes cidden benden daha kötüydü "Bir sorun mu var?" diye sordum.

Nefes verdi ve onlara döndü "iyi gözüküyor aslında ama onu öldürmeye çalışan kişi ile ilgili kendine bir hayal, rüya yaratmış bilinçaltında ve bu yüzden de komada iken bunu görmüş. İşte bu yüzden de yaşamış gibi hissediyor rüyasında gördüklerini."

Hastaneden çıkıp eve gitmiştik. Aklımda doktorun dedikleri vardı hep:

"iyi gözüküyor aslında ama onu öldürmeye çalışan kişi ile ilgili kendine bir hayal, rüya yaratmış bilinçaltında ve bu yüzden de komada iken bunu görmüş. İşte bu yüzden de yaşamış gibi hissediyor rüyasında gördüklerini."

Hayal görmediğime inanmak istiyorum. Onun aslında katilim olacak biri olmadığına inanmak istiyorum. Ama ya beni öldürmeye çalışan birisine aşık olduysam?

Bir daha karşıma çıkacak mıydı? Onu bir daha görebilecek miydim? Onu şimdiden çok özlemiştim. Ona sarılmayı özlemiştim. Evet, galiba katilim olacak birine aşık olmuştum. Onu bir polis olarak kovalarken o beni bir katil gibi peşinden koşturmuştu. Ve sonrasında beni kendine aşık etmişti. Yapmam gereken en son şeydi bu.

Eve gelmeden arabayı durdurdum. Chan arkadan bana ne oluyor gibisinden yüzünü haraket ettirdi.

"markete uğrayacağım."

Kafa sallayıp arabanın kapısını açmak için düğmeye bastı ve bende çıktım.

Rüyamda birlikte yediğimizi dondurmacıya geldim. İçeri girip onun sevdiği dondurmayı aldım ve oradan çıktım. Limon ve çilekli dondurma onun en sevdiğiydi.

Kabullenmiştim. Ben ona aşık olmuştum. Rüyamda olmuştu yaşadığımız her şey.

Ya beni kandırdı mı peki? Suçlu olduğunu bilmiyordum. Geldi, konuştuk, güvendim ona. Ama o ne yaptı? Beni öldürmeye kalkmıştı. Artık demem 'sevdiğim kişi beni öldürmeye kalktı' diye.

Gözlerimde ki yaşı sildiği, kardeşimin öldüğünü zannedince bana yaptığı sürpriz, ona arabada sarıldığım zaman, bana kahve aldığı zaman, beraber dondurma yediğimiz zamanlar... Hepsi rüya mıydı?

Bir olmayı becerdik, biz olmayı beceremedik

Normalde çilek ve limon oramasını sevmezdim ama sırf o sevdiği için almıştım.

Bir banka oturdum, ıssız bir banka. Kimse gelmiyordu, kimse gitmiyordu bu yüzden. Sonbaharın verdiği his ile gözlerimi kapattım.

"yanımda olsan be gülüm."

Sana o kadar güvendim ben.

Karşılığı bu muydu?

Birisini rüyamda görüceğim kadar sevmiştim, hemde çok.

Dondurmayı hiç düşünmeden çöpe atmıştım. Aynı duygularımı tek hamlede attığı gibi

Ayağa kalkıp yürümeye başladım. Nereye gitsem onu bulamayacaktım. Sadece sormak istiyordum neden yaptığını. Neden güvenimi alıp yere, çöpe attığını. Neden beni seviyormuş gibi davrandığını.

Girdiğim orman evine ara sıra geliyordum. Bir bardağa su koyup içtim, bir bardak daha,ve bir bardak daha...

Acımı hafifletmiyordu. Rüya imiş hepsi. Onunla rüyamda olmuştum sadece.

Bir ses duyduğumda arkama döndüm. Onunla göz göze beklemiyordum. Onunla karşılaşmayı isterken karşılaşmayı beklemiyordum.

Ya bu da rüya ise? Ya rüyamdan hala uyanamadıysam? Ya aslında kimse gerçek değilse? Ya herkes gerçekten yoksa?

"hyunjin"

İnanmayarak solana yürüdüm mutfaktan. Birde kayboluyoruz, ben iyiyim iyi de bari daha da gitme. Peşimden geldiğini giydiği topuklu ayakkabıdan anlamıştım.

Beni öldürmeye mi çalışacaksın tekrardan? Kalbim zaten senin tarafından vurulmuş, gerçek silah ile vursan tekrardan ne olacak?

Bi an önce son hamleni yap.

Ona döndüm "beni tekrardan öldürmeye mi çalışacaksın? Burdayım" kollarımı iki yana açtım "ne duruyorsun? Bi an önce son hamleni yap"

Önüme geldi. Giydiği boğazlı kahverengi elbise ona çok yakışmıştı. "ben inan mecbur kaldım. Hastaneden çıktığını öğrendim."

ellerimi tuttu "senden sonra kalbimi sevgilere kapadım. Senden önce de kimse yoktu"

Ellerimi çektim "aşkıma hiç dokunma, bırak öylece kalsın. Neden bunu yaptın demeyeceğim ne kadar demek istesem de çünkü sen bir katilsin ve Bende bir polis. Oyun oynamıyoruz."

"ben cidden üzgünüm. Ne desen haklısın ama beni de dinlesen"

Güldüm "ben seni rüyamda hep dinlemeye çalışmıştım. Ama sen rüyamda bile duygularımla oynadın. Bana güven verip terk ettin"

Bir adım attı bana doğru. Yüzümü soğuk elleri arasına aldı "ben mecbur kaldım."

Ela gözleri neden bu kadar güzeldi? "kendini bana bağlama tekrardan"

"bırak da 2 ayı telafi edelim. Ben dediğim gibi mecbur kaldım."

"her acı zamanla geçmiyor, giselle."






Evetttt, bu kurgumuz da burada bitiyor. Bu zamanda bana destek olduğunuz için teşekkür ederim.

Yeni minho ile olan kurgum a destek olursanız çok mutlu olurum. Belki kimse bu kurgunun sonunu böyle beklemiyordu. Ama bende böyle yapmıştım kaç ay önce

you can be the boss/ hwang hyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin