Şimdi yaktım çıranı Kuzey!

14 2 2
                                    

Of Kuzey of sinirlerimi fazla zorluyorsun

"Yeter!" diye bağırdım. "Böyle bakışmaya devam mı edicez?". Kuzey ise hiç tereddütsüz "Hoşuna gittiyse neden olmasın" dedi. Şu an yürüyüş yapmaya ihtiyacım var çünkü ancak açık havada kafamı toplayabiliyorum
"Kuzey..." dedim. Gözlerini vücudumda gezdirmeyi bıraktı ve yüzüme baktı "Hı?..." diye cevap verdi
"Ben üzerimi değiştirip birazcık dolaşıcam" dedim. Ama onun yeşilleri hınzırca parladı ve "Etrafta zaten kimse yok böyle de çıkabilirsin" dedi. Şaka mısın Kuzey! Aslında mantıklıydı. Hem ayrıca hava da sıcak "Tamam ama sadece hava sıcak olduğu için böyle çıkıcam" dedim. Sonra da ekledim "Markete gidicem canım tatlı bir şeyler istiyor sürmek için fındık kreması falan alıcam bir şey ister misin?" Evet böyle söyleyebilirim çünkü zaten herşeyi beleşe alabiliyorum. Kuzey uzun uzun yüzüme baktı ve "Hayır sadece tek parça dön" dedi. Anlamadım! "Yok canım sağ kolumu yolda bırakmayı düşünüyordum!" Çok çabuk sinirleniyorum sakin ol Başak! Kuzey sırıttı ve "Tamam düzeltiyorum yaratıklara dikkat et!" Yok canım kendimi onlardan birine yem edecektim bende "Tamam ben çıkıyorum" dedim ve kapıya doğru yürüdüm.

Yarım saat sonra / markette

"Nerde bu fındık kreması aklımı kaçıracağım!" Yok işte yok kaç saattir arıyorum yok! Abartma Başak sadece yarım saat önce markete geldin "Aha işte buradasın" normalde yanından bile geçemeyeceğim kadar pahalı olan bir krema seçtim. Tam marketten çıkıyordum ki aklıma bir şey geldi Ben niye Kuzey den intikam almıyorum ki! Ama ne yapıcam? Ah tabi o benim gibi bir yerlerinin görünmesinden utanmıyordu ama neyden utanıyor ki!? Aaa tabi herkes karşısındaki kişinin ona hakarette bulunmasından hoşlanmaz hele bu üstü kapalı hakaret özel bölgesineyse işte o zaman çok utanır.
Hemen turşu bölümüne gittim ve salatalık turşusu aldım malsın Başak sen tam bir malsın "Salatalık turşusundan soğudum ama buna değer" ve daha sonra kırtasiye bölümünden bir hediye paketi alıp kavanozu paketledim. Hmmm şimdi de minik bir not yazmam lazım! Not kağıtlarının olduğu bölüme gittim ve ordan kalp şeklinde bir not kağıdı aldım ve üzerine tükenmez kalem ile "Minik bir hediye (salatalık turşusu benim favorim ne var bunda)" yazdım. Heh iş şimdi tamam marketten çıktım ve yarım saatlik dönüş yolunda yürümeye başladım. Ayak sesi duyuyorum da hadi hayırlısı "Saçmalama Başak" diyerek kendimi azarladım ve yürümeye devam ettim. Ama ayak sesi geliyor işte eminim arkamı hızla döndüm "aaaaaaaaaa" diyerek çığlık attım. "Yaratık!" Koş Başak koş! Yada dur! Saldır Başak hadi! Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ama sanırım ikinci seçeneği kullanacağım "Sen kaşındın!" Cebimden çakımı çıkarttım ve yaratığa doğru koştum Allah'ım neden silahımı evde bıraktım ki hayır ruhsatı da vardı yani! "Allah'ım sen beni günaha sokma çünkü korunmak için yapıyorum" ve bıçağı doğrulttum tam yaratığın kalbine saplayacaktım ki ahtapot gibi olan kollarından bir tanesi belimi kavradı ve beni havaya kaldırdı Başak çabuk onun kolunu kopart çünkü seni yere vurmak üzere can havliyle çakıyı koluna sapladım kolu kopmasa da yaralanmıştı ve bu yüzden beni yere düşürdü "kopartmamı ister misin seni ahtapot kılıklı yeşil şey!" diye bağırdım ve ona saldırdım. Ona doğru koştum ama o yine bana saldırmaya kalktı bu yüzden bıçak sadece yüzünü sıyırmıştı. Yüzüme sıçrayan kanlardan nefret ettim! Gidin vücudumun başka yerine sıçrayın neden benim muntazam yüzüme sıçrıyorsunuz ki? "Başka çarem kalmadı" dedim. Ve yaratığın tam kalbini nişan aldım. O yaratık ise bana doğru koşuyordu tamam biraz daha yaklaşsın hem ıska riski daha az olur ve tam 50 santimlik bir mesafe kalmışken bıçağı fırlattım ve son sürat eve doğru koştum. Evi görünce hemen kapıyı yumrukladım. "Kuzey! Derhal aç şu kapıyı!"

Kuzey Karaca

Kapıyı hemen açtım "Ne diye bağ..."
cümlemi yarıda bıraktım ve bir anda haykırdım "Burcu sana ne oldu böyle!" İşte şimdi Başağı kızdırdım Tam tahmin ettiğim gibi kızgındı "benim adım Başak! Ve ayrıca ne var benim halimde" diye bağırdı daha sonra elindeki poşeti fırlatır gibi bana verdi. "Al şunu ve kes sesini Kuzey" diye bağırdı ve odasına çıkıp kapıyı çarparak kapattı "Ergen!" diye bağırdım arkasından. Ya tamam sustum da karşımda elbisesi kandan renk değiştirmiş yüzü, kol ve bacaklarından kan akan bir Başak var!

Başak Yakamoz

Üzerimi değiştirdikten sonra salona indim. Kuzey elindeki turşu kavanozuna bakıyordu. Allah bilir benim ne tür bir kaçık olduğumu düşünüyor "ooo bakıyorum hediyeni beğendin Kuzey bey" dedim. Kuzey bana döndü ve tebessüm ederek "biliyor musun ben de salatalık turşusunu çok severim sağol" dedi.
Duygularını çok iyi gizliyor "Neyse ben fındık kremamı yemeye gidiyorum" dedim ve mutfağa yöneldim. Mutfağa girince kendime önceden kızarttığım ekmeklerden birini aldım ve bir de tereyağı bıçağı. Daha sonra fındık kremasının kapağını açtım ve bıçağı içine daldırdım. "Ah lanet!" neden ben insan gibi fındık kreması yiyemiyorum "Kuzey! Evde peçete var inşallah!" diye salona doğru bağırdım Kuzey telaşla yanıma geldi ve "Neden" diye sordu. Bende tişörtümün açıkta bıraktığı göğsümün hemen üstünü gösterdim. "Damladı..." Kuzey bir süre baktıktan sonra yeşil gözleri bir anda karardı. "Ben varım!" dedi. Düşündüğüm şeyi düşünüyorsa çok bekler! Ama dur ben onu kendi oyununda yenmeyi bilirim "Sağol ya Kuzey" dedim yapmacık bir neşeyle ve daha birşey yapmaya fırsat bulamadan onun tişörtüne davrandım. Tişörtünün altını kavradım ve peçete niyetine kullandım. "Başak ne yapıyorsun sorabilir miyim?" dedi. "Cık, cık, cık e ben peçete var mı deyince sen 'ben varım!' dedin bende kullandım işte peçete niyetine" dedim. Kuzey ise "Başak kaç kurtar kendini güzelim" dedi. Bir saniye güzelim? "Sen az önce..." diyecektim ki lafımı kesti "He Başak he aynen sana güzelim dedim oldu mu!?" dedi. Ve karnıma tekmeyi geçirdi "Bu da senin o süper zekanın ödülü" dedi tam salona doğru gidiyordu ki "Şimdi yaktım çıranı Kuzey!" diye bağırdım ve arkadan ona tekme savurdum. Bingo! Tam sırtına gelmişti. Arkasını döndü ve " Demek dövüş istiyorsun ha?" dedi. Ve yumruk atmaya başladı. "Beni hafife alma Kuzey bir iki yıllık kick boks eğitimim var ve bu az diye hafife alacağın türden bir eğitim değil" dedim ve tekmeyi beline yapıştırdım. "Ağggg tamam beyaz bayrak! Beyaz bayrak!" dedi. Ama sonra "Daha sonra görüşücez Başak şükret formunda değilim" dedi. "Aynen canım aynen" dedim bende arkasından.
Bu Kuzey de bir alem çocuk

Zaman OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin