İnanmıyorum!

9 2 12
                                    

Bu gün dışarıya çıkmaya karar verdim mağzaya gitmem gerekiyordu çünkü üzerimde sadece mor bir kazak ve siyah bir tayt vardı belki 2023 modasına uygun bir şeyler bulabilirim off ne saçmalıyorum ya sıcak tutacak bedenime uygun bir şeyler bulabilirsem şanslıyım neyseki bulduğum evim yanında AVM vardı aslında girmeye korkuyordum ama yanıma silah almıştım ne olur ne olmaz diye de içine 10 bilemedin 15 tane mermi koymuştum o yaratıklara hiç acımayacaktım

Aferin Başak böyle acımasız ol

Sonunda mağazaya varmıştım silahı belimden çıkardım ve yavaşça AVM ye girdim kıyafet mağazaları hemen giriş katındaydı bir tanesine girdim

Biri beni mi izliyor ya?!

Saçmalama ya! Neyse ben işime bakayım yavaşça reyonlara doğru yürüdüm. "İnanılmaz..." Buradaki giysiler harikaydı sanki 100 yıldır moda hiç gelişmemiş gibiydi kendime 7 sweatshirt, 5 eşofman , 2 tane kot pantolon ,iki üç tane de kazak aldım ve koşarak evime gittim.Kapıyı kilitledim ve rastgele aldığım kıyafetleri inceledim siyah, mor, sarı, yeşil, kahverengi, turuncu ve toz pembe bir sweat, biri siyah diğeri açık mavi iki kot, 2 lacivert 3 tane siyah eşofman , mor, siyah ve mavi kazaklar vardı.
"İyi bunlar yırtılana kadar idare eder."Evet ben öyle sürekli modayı takip eden kızlardan değildim üç beş parça kıyafetim olurdu ve onlarla idare ederdim.
1 Saat Sonra
Allah'ım sen bu aciz kulunu gör de yardım et Yarabbim! Ölücem sıkıntıdan ne yapsam acaba birşeyler mi düşünsem?Evet çok mantıklı iç sesimle konuşucam

Yine delirdin Başak

Seni duyduğum için sanırım evet delirmişim

Hadi bana Eylül ve Nazlı yı anlat

Tamam başlıyorum...
Ben Eylül ve Nazlı ile ortaokul 5. sınıfta tanıştım ve 5 yıldır da arkadaşız.Eylül çok güzel bir kız turuncuya yakın kumral, göğsüne kadar gelen saçları,beyaza yakın ten rengi ve uzun boyu var ayrıca zeytin gibi kapkara gözleri, tıpkı bir oyuncak bebeğe benziyor... Nazlı, Eylül'den biraz daha güzel Nazlı'nın dalgalı koyu kahve saçları ve yeşilin binbir tonuna sahip gözleri var Eylül kadar olmasa da Nazlı nın da boyu uzun Nazlı asi ve cürretkar bir kız ama aynı zamanda iyi bir komedyen...

Peki sen?

Susarsan anlatıcam sevgili iç sesim
Ben de Eylül den biraz kısa Nazlı dan biraz uzun bir kızım kumral dalgalı ve kısa saçlarım ve siyaha yakın rengi olan gözlerim var bana göre çok güzelim benim kişilik özelliklerime gelirsek bende Nazlı gibi asiyim ama utangacım da aynı zamanda...

Bam!!!

Konuşmamı pardon kendi kendime konuşmamı bölen bu ses camdan geliyordu birden ayağa kalktım ve cama koştum "Hangi gerizekalı varlık yaptı bunu vallaha yaratık maratık dinlemem sıkarım kafana!" diyerek pencereden dışarı bağırdım "Her neysen eğer bunu isteyerek yaptıysan Allah belanı versin!"

Sakin ol Başak bela dönüp dolaşıp sana geliyor sonra

"Tamam aksi ve huysuz iç sesim sana kaldım ben zaten(!)" Kafamı camdan dışarıya uzattım "Hey sen!" Bu gördüğüm varlık veya daha kibar olsun canlı kesinlikle insandı..

İnsan
İnsan?
İnsan!

"Her ne kadar sana sinirli olsam da yalnız kalmak istemiyorum o yüzden gel buraya benim ashabımı bozma!"

Adım sesi...

Karşımda esmer ve yakışıklı bir adam vardı sanırım o 11. sınıflardandı çünkü benden daha büyük görünüyordu bu adamın gözleri yemyeşildi ve yüzüne tam orantılıydı esmer, dağınık ve terli saçları ile harika görünüyordu
"Selam Japon kız"dedi. Ne japon mu pardon! "Ben japon değilim türküm ben türk!" Sonra kendime baktım hayır boyum da kısa değil ki bana japon desin. Yavaşça silahımı çıkarttım ve ona doğrulttum "Yavaşça içeri gir yoksa sıkarım kafana!" karşımdaki adam manyak gibi sırıtıyordu, yavaşça ellerini havaya kaldırdı ve ıslık çaldı "tamam japonyalı kızma(!)" ve yavaşça içeri yürüdü. İçeri girince kapıyı kapattım ve "Adın ne?" dedim "Heyheylerin geçti demek?" dedi "Soruma cevap ver!" diye bağırdım "Tamam kızma ya ismim Kuzey, seninki?" silahı yavaşça indirdim ve "Bende Başak memnun oldum desem yalan olur" dedim göz devirerek "Benden de aynısı" dedi Kuzey "Sen misafirlere böyle mi davranıyorsun?" dedi silahıma bakarak. "Sen de misafirliğe gittiğin eve camından mı bakıyorsun?" dedim alaycı bir tavır takınarak. Kahkaha attı ve "Tamam bu turu sen kazandın adın neydi senin ya Buket miydi?"
"Başak!" diye bağırdım "Benim adım Başak, B,a,ş ve sonra a ve k. Beş harf iki hece o kadar zor değil Kuzey o kadar zor değil!" diye bağırdım. "Hah adımı ezberlemişsin bile" dedi.

Bu Kuzey denen yaratık beni çıldırtmak için mi geldi kafasına sıkacağım o olacak

"Başak senin sinir hastalığın mı var?" dedi. Ve "titriyorsun..." diye ekledi. Tiremek mı? Odaklandım ve kendime baktım... Evet kriz geçriyor gibi titriyordum ama çok hafifti
"Hah bana kriz geçirtmek istemezsin ben kriz geçirirsem daha pis titrerim ve kafana da sıkarım o yüzden sus!" diye bağırdım"Tamam Japonyalı şimdi izninle bir duş alıcam" dedi ve çekip gitti "pisikopat!" diye bağırdım arkadından o ise sadece güldü...

Elin manyağına kaldık zaten!

Off şükret Başak... Şükret daha manyakları var...

Yarım Saat Sonra

"Sonunda banyodan çıktınız Kuzey bey yarım saattir banyodasınız"
dedim "Sen benim banyoda ne kadar durduğumu mu saydın?" dedi. Hah amacını anladım ben bu Kuzey'in ama Kuzey efendi ben o bildiğin kızlardan değilim "Evet." diye karşılık verdim hiç utanmadan. Daha sonra kahakaha attım "Ne oldu Kuzey bey bu tepkiyi beklemiyordunuz değil mi" dedim. Bu oyunu iki kişi oynar Kuzey efendi.
"North" dedim "Ne!?" diye cevap verdi "İngilizcesiz herif North Kuzey demek Kuzeyyy" dedim. "Kızım sen manyak mısın ya 'ne bu şiddet bu celal' sakin..." dedi. "Neyse sorumu sorayım ben hayatını anlatsana" dedim. Kuzey sırıttı "Yeni tanıştığım agresif bir kıza hayatımı neden anlatayım" dedi. 'Offf tamam bu turu sen kazandın' dedim sırıtarak. "Ben yatıcam ya odam nerde?" dedi. Manyak bu adam ya Allahım ben ne günah işledim de tek göreceğim insan bu oldu...
"Yürü ya benim odamın yanındaki oda senin olur" dedim ve yürümeye başladım. Odamın önüne gelince yan taraftaki odayı gösterdim ve "Orası senin olsun" dedim. "İyi geceler Japonyalı" dedi "İyi geceler North" dedim. Yüzünü ekşitti ve "Neden bana North diyorsun benim adım Kuzey" dedi. Ben de kahkaha attım "Sen neden bana Japonyalı diyorsun insan en azından Japon der ya" dedim. "Of tamam Başak iyi geceler" dedi. "İyi geceler Kuzey" dedim. İşte Başak Yakamoz seni kendi oyununda böyle yener Kuzey efendi. Yavaşça kendi odama girdim ve ışıkları kapattım.

Bir günde bir insanın hayatı nasıl bu kadar değişir acaba

şte gördüğün gibi değişiyor sevgili iç sesim." dedim ve iç sesime laf sokmanın verdiği rahatlıkla gözlerimi yumdum.

Zaman OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin