Zaman Oyunu

Kaybolmak

Kuzey Karaca

Allah'ım delirecem! Başak üç saattir yok ve telefonlarımı açmıyor! Neden ona onu sevdiğimi söyledim ki! Acilen onu aramaya çıkmam lazım! Ya başına bir şey gelirse... Telefonun başından kalktım çünkü Başak'a ulaşamıyordum işte! harakete geçmem gerekiyor. Odama gittim ve silahımı aldım. Şarjörünü doldurdum. Ve yanıma ne olur ne olmaz diye yedek şarjör aldım. Odamdan koşarak çıktım...

Başak en son bahçe kapısından çıkıp Kuzey batı yönüne gitmişti Gitmesine neden izin verdim ki! Başak'ın gittiği yönden yürümeye başladım bir yandan da iyi olması için dualar ediyordum. Birşey olursa ben pansuman yapmayı falan bilmem! "Bir dakika!" dün gece yağmur yağmıştı ve yerler çamurluydu! Yerde Başak'ın ayak izleri var! "Geliyorum Başak dayan!" Ve koşmaya başladım. Bir dakika bu kız salak değil kendi ayak izlerini takip edebilir bu işin içinde başka bir şey var! Biraz duraksadım. Şimdi kalbimi mı dinlemeliyim yoksa aklımı mı?

...

Kalbimi seçiyorum! Koş Kuzey koş! Ormanlık bir alana gelmiştim ve Başak'ın ayak izleri yok oluyordu. "Nerdesin Başak nerdesin" bağırmayı denemeliyim belki beni duyar "Başak!" diye bağırdım. "Başak beni duyuyor musun!" Ses yok... Ormanın içlerine doğru ilerlemeye başladım. "Ku-kuzey sa-sakın gelme!" diyen Başak'ın sesini duydum. "Başak ne oluyor orda!" diye bağırdım. "Nerdesin!"
"Kuzey beni dinle! Bu zamanda yalnız değilmişiz bu bir deney Kuzey ben kaçırıldım! Sakın gelme Kuzey!" diye bağırdı. Başak'ın sesini ilk defa bu kadar endişeli duyuyordum. Yalnız değilmişiz bu bir deney Kuzey! Ben kaçırıldım... Sakın gelme Kuzey! "Başak!" diye bağırdım "Yaralı mısın?" ... "Ses ver Başak!" Neden cevap vermiyor ki? "K-Kuzey kurtar beni!"
"Başak ne oluyor orda" diye bağırdım.
"Aaaaaaaaaa" diye bir çığlık sesi geldi. Hayır Başak hayır! "Başak!" diye bağırdım. "Kuzey, kaçtılar Kuzey!" diye bağırdı. "Tamam sorun değil konuş ve bana yerini tarif et!"
"Kuzey karnımda bıçak yarası var! Kuzey ölüyorum"
"Başak sakin ol güzelim ve sakın uyuma konuşmaya devam et!"
Koşmaya basladım. Bir süre sonra yerdeki kuru yaprakların üzerine yığılmış olan Basak'ı gördüm. "Başak!" diye bağırdım. Yanına çömeldim ve omuzlarından tutup onu sarstım. Hayat belirtisi yok Başak'ı kucağıma aldım ve eve doğru koşmaya başladım. Başak beni bırakamazsın!

...

Eve vardığımda hemen eve girdim ve Başak'ı odasına yatırdım ve karnını açtım. Oha bu ne! Resmen kızın karnı delik deşik olmuş! Hemen sargı bezi ve kolonya aldım. Üzerimdeki tişörtü çıkarttım ve üzerine kolonya döktüm daha sonra tişörtü Başak'ın yarasına bastırdım. Başak'ın ağzından bir inilti çıkmıştı. "Dayan güzelim" dedim. Ve sargı beziyle yarasını sardım Bildiğim tek şey bu! Daha sonra işe yaramış olmasını ümit ederek odadan çıktım.

2 saat sonra

"Ku-kuzey?"
"Geliyorum Başak!" dedim ve odasına girdim. "Günaydın uyuyan güzel" dedim. "Daha iyi misin?" Başak hafifçe başını salladı ve "Sana olanları anlatmalıyım" dedi. Yavaşça yatağın kenarına oturdum ve "Dinliyorum"dedim. Başak ise anlatmaya başladı "Ben yürüyüş yaparken birisi kafama vurdu ve ben bayıldım daha sonra uyandığımda ağaca bağlıydım karşımda ise iki insan vardı ikisi de burasının bir deney olduğunu ve bizim de denek olduğumuzu söylediler onlar düzeni sağlamak ile görevliymiş ama onlar bunu yapmıyor ve düzeni bozuyorlar!" dedi. Pardon biz kobay faresi miyiz! Başak "Ne oldu Kuzey?" dedi. "Boynundaki damarlar belirginleşti" dedi. Bende Başak'a bakıp "Bizi kobay faresi yapmıslar Başak biz kobay faresi değiliz!" dedim "Nasıl bu kadar sakinsin!" dedi. Başak "Çünkü sadece sen umurumdasın Kuzey ben düşündüm ve sana aşık olduğumu fark ettim!" dedi. Ne! "Yani duygularımız karşılıklı mı?" dedim. Başak yavaşça başını salladı. "Bunun için kaçırılman mı gerekiyordu be Başak!" diyerek onu azarladım. "Kalbime iniyordu!" Başak ise "Sen bir de bana sor! Şey bir de karnım neden çok acıyor" dedi. Salak bıçak darbesi aldığından da habersiz "Başak karnından bıçaklanmışsın!" dedim. "O yüzden olabilir mi sence?!" dedim. Başak şaşkın şaşkın bana baktı ve bir anda yataktan kalkmaya çalıştı. Hemen yanına gittim bir elimle göğsüne bastırdım diğer elimle de beline. "Kalkma güzelim. Canın yanar" dedim. Başak ise "A-ama bir şey hatırladım" dedi. "Yattığın yerden söylesene Başak" dedim. Başak yutkundu ve "Tacize uğradım..." dedi. Ne! "Başak ne diyorsun sen şunu doğru şekilde anlatsana!" diye bağırdım. Başak yutkundu ve "Beni taciz etmeye çalıştılar Kuzey! dedi. Tişörtümü kavrayıp üzerimden çıkartmaya çalıştılar ben direnince de karnımdan bıçakladılar ve kaçtılar!" dedi. Biri benim Başak'ım ı taciz etmeye çalışıcak bende sakin kalıcam öyle mi Hah! Yok ya! "Başak bu adamları bir elime geçirirsem öldüreceğimi biliyorsun değil mi?" dedim. Başak yavaşça kafasını yukarı aşağı salladı bende "Sana dokundular mı?" dedim. Başak bu sefer basını sağa sola salladı. Oh Şükür! "Peki şu an saat kaç biliyor musun?" dedim. Başak "Hayır" dedi. Ben de "Saat gece bir buçuk Başak!" dedim. "Uykum var bu gece seninle birlikte uyuyabilir miyim?" diye sordum. Başak şoka girmiş gibi baktı ama sonra esnedi ve "Olur ama sadece bu akşamlık" dedi. Oh eski çirkef haline dönmeye başladı "Teşekkürler" dedim ve yanına uzandım. "İyi geceler Başak" dedim. O da "İyi geceler Kuzey" dedi.
Başak Yakamoz
Tek söyleyeceğim şey'çok acıyor' ama yanımdaki adam sayesinde acılarımın hafifledigini hissediyorum. Kuzey yavaşça burnunu, boynuma sürttü ve sesli bir şekilde lokumu içine çekti "Çok güzel kokuyorsun" dedi. "Tıpkı kiraz çiçekleri gibi bir kokun var" dedi ve yavaşça gözlerini kapattı. Az önce boynumu mu öptü Neyse bundan şikayet etmiyorum sonuçta hoşuma gitti. Off sırtım çok ağrıyor ve göz kapaklarım uykuyla savaşıyordu. Bende bu savaşa son verdim ve gözlerimi kapatarak kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.