8

588 46 43
                                        

arka fonda ankara havası çalıyor aq dmdkdmdkdmdmmf

Chan üstüne toz pembe saten geceliğini geçirmişti. Açıkçası hala daha şaşkındı. Changbin o günden beri garip davranıyordu. Chan ne zaman ağır bir iş yapmaya kalksa ondan önce davranıyor, ona kırılgan bir bebekmiş gibi davranıyordu. Bundan rahatsız olduğundan değil. Sadece oda arkadaşının onunla ilgili herhangi bir ön yargısı olup olmadığını merak ediyordu.

Changbin'i seviyordu, bir arkadaştan fazlası olarak. Ama ona karşı herhangi bir ön yargısı varsa bunu bitirmesi gerekiyordu. Yatağın üstüne oturup düşünmeye devam etti. Gerçekten o kadar kırılgan ve işe uaramaz mı görünüyordu? Bunu hiç düşünmemişti. Dudağı dışarı doğru sarkarken kendisine sarıldı. Yatakta geriye doğru kayıp başlığa yaslanırken süt beyazı baldırlarının göründüğünün bile farkında değildi.

Tek düşündüğü kendisi hakkındaki kötü şeylerdi. Kapı açıldığında Chan başını kaldırıp gözündeki gözlüğü düzeltip kendisine şaşkınca bakan Changbin'e dudak bükerek baktı. "Ben işe yaramaz mıyım Bin?" Changbin dudakları aralanırken şaşkınlıktan tekrar kapamış ve hızla Chan'e doğru ilerlemişti. "Bana yaklaşma!" Chan kendisini geri çektikten sonra kızarmış yaşla dolu gözlerini ona dikmişti

"Bebeğim..."

Chan hüsran dolu bir inilti çıkardıktan sonra uzun ince parmaklarını mavi bukleleri arasına geçirip çekiştirdi. "Neden bana böyle sesleniyorsun? Ben senin erkek arkadaşın değilim." Sesinin beklediğinden daha üzgün çıkması onu neredeyse ele veriyor gibi görünüyordu. Changbin yavaş adımlarla ona ilerlerken Chan'ın tırnaklarını etine saplamasıyla duraksadı. "Chan ben seni seviyorum-"

"Ben seni kardeşim olarak sevmiyorken bana böyle deme!" Chan tırnakları daha derine batarken ağlamaya başlamıştı. Bu da Changbin'in sinirlerinin oynamasına sebep olmuştu. "Chanie beni dinl-" Yüksek sesli itiraz ve hıçkırık sesleri sabrını taşırırken hızlı adımlarla yataktaki adama ulaşmış, dolgun kalçaları sıkıca kavradıktan sonra kucağına çekmişti.

Chan, ağzından çıkan ciyaklamaya engel olamazken kollarına sıkıca sarılan eller ve yüzüne sert bir ifadeyle bakan adam şaşırmasına neden olmuştu. "Chang-" Changbin Chan'ın aralanan dudaklarına iki parmağına sokup onu susturduktan sonra kaşları çatık bir ifadeyle izlemişti. "Konuşmam bitene kadar parmaklarım ağzında kalacak prenses."

Chan kullanılan takma isim yanaklarına sıcaklık akımı gönderirken yutkundu. Şaşkın kızarmış gözleri karşısındaki yüzü izlerken küçüğün dudaklarında oluşan sırıtmayı izledi. "Yetersiz değilsin, sen hayatımda gördüğüm en iyi kişisin. Sen iğrenç değilsin, keşfedilmesi gereken bir galaksisin.

Seni seviyorum evet ama kardeş olarak değil. Sevgilim olmanı istiyorum. Benim küçük bebeğim, prensesim ve narin kalbe sahip aşkım." Changbin kucağında uysallaşıp kendisini yaşlı gözlerle dinleyen narin bedenin kalçasını okşadıktan sonra elini yanağına çıkarttı. Akan yaşları silerken sıcak ağzındaki işaret ve orta parmağı yavaşça hareket ediyordu.

"Ah benim küçük bebeğim, bu gözyaşların daha fazlasını isterken akmalı." Parmaklarını yavaşça diline bastırıp ağzını açmasını ve parmaklarına bulaşan tükürüğün çenesinden hafif bir şekilde akmasını izledi. Chan'ın gözleri şevkten kısılmış, yanakları tatlı bir pembe tonunu almıştı. Changbin, toz pembe satenden açığa çıkan süt beyazı baldırlarını yavaş hareketlerle okşuyor aynı zamanda da parmaklarıyla baskı uyguladığı dolgun dudaklara bakıyordu.

Chan'ın ağzından bir sızlanma çıktığında Changbin onu yatakta geriye doğru uzanmasını sağlıyordu. "Ah, yoksa benim muhtaç bebeğim bana cevap veremeyecek kadar zihnin mi bulandı? Hadi ama babana onun tatlı prensesi olup olamayacağını söyle."

AAAAAAAAAAAAAAAA İMDAT ULAN!

ee devmında ne yazcm ben

bu adam beni çıldırtacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bu adam beni çıldırtacak.. KARAR VER BE ADAM TATLI MI OLACKSIN HOT MI BİPOLAR OLCM YOKSA😠

hi, dady ❬binchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin