10

498 38 41
                                    


arkadaşlar şu konuya açıklık getirelim... chan kendisini sadece fem bir birey olarak görmüyor, aynı zamanda kız gibi hissediyor.

bu yüzden bizim daddy chang ona öyle diyor. ehe:d arkadaşlar smut falan var işte.

 ehe:d arkadaşlar smut falan var işte

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Changbin, gülümsedikten sonra kucağındaki bedenin bacaklarını okşadı. "Sana ne için yardım etmeliyim bebeğim? Babana ne istediğini açıklayıcı bir şekilde söyleyeceğin konusunda anlaşmıştık değil mi?" Chan başını salladıktan sonra ellerini Changbin'in kalın uyluklarına koyduktan sonra dudaklarını dişledi. "Evet, baba."

"O halde neden bana ne istediğini açıkça söylemiyorsun?" Changbin bir sırıtışla sorduğunda Chan'ın kıvranması hoşuna gitmişti. "A-ama..." Chan cümlesinin devamını getiremediğinde zonklayan penisiyle kafasını aşağı eğmişti. Onu arzuluyordu ve bunu dile getiremiyordu. "Yoksa benim tatlı küçük bebeğim utanıyor mu?"

Chan babasının sesindeki alaycı ifadeyi duyduğunda dudak bükmüştü. "Baba..." Mızmızlandığında Changbin kıkırdamış ve Chan'ı yavaş bir şekilde kaldırıp yastığaın üstüne yerleştirdi. "Hadi bebeğim, söyle bana. İstediğin her şeyi sana vereceğim." Chan kendisine parıltılı gözlerle bakan babasının, tamamen o kafa boşluğuna girmiş gibi hissediyordu, önce gözlerine somra da dudaklarına baktı. Titreyen parmakları yavaşça dudaklarına dokundu.

Daha sonra değdiği parmaklarıyla kendi dudağına dokundu. Babası bunu anlamış gibi ona yaklaşmıştı. Chan gözlerini kaoatıp dudaklarının üstüne değen sıcak nefesi hissetti. Herhangi bir hareket olmuyordu ve bu onun somurtmasıns sebep oluyordu. Neden onu öpmüyordu? "Kelimeler bebeğim."

"Beni ö-per misin baba?"

Sulu gözleriyle ona baktığında Changbin'in artık kendi gözlerine değil, dudaklarına baktığını fark etti. Ve dudaklarındaki baskıyı hissetmeden önce
fısıltılı bir cümle doldurdu kulaklarını. "Prensesim için her şey." İlk dokunuş kadifemsiydi. Isırmaktan ve yaşamaktan ıslanmış dudakları Changbin'in kuru dudakları arasına hapsolmuştu. İki saniye önce istediği dudaklara şu anda sahipti. Ve bu çok büyüleyiciydi.

Changbin tutuşunu Chan'ın beyaz boynuna çıkartıp hafif sıkmış, Chan'ın nefesinin anlık kesilmesine ve dudaklarını aralamasına neden olmuştu. Böylelikle Changbin dilini sıcak ağzın içine sokabilmiş, o güzel dudaklarla birlikte tadına bakabilmişti. Changbin dilini Chan'ın diliyle bir süre dans ettirdikten sonra çilek tadının ağzına yayılmasına neden olmuştu. Çileğin böyle ilahi bir tadı olmasının mümkün olma nedeniydi öptüğü çocuk.

Yavaş bir şekilde geri çekildiğinde Chan'ın yanaklarına dökülen yaşların pembe tenden aşağı kaymasını izledi. Daha sonra pembe dudakların aldığı kırmızı renge ve salyasıyla parıldamasının tadını çıkarttı. "Ah... Benim ağlak bebeğim. Henüz sana dokunmadım bile." Chan aldığı kesik kesik nefesin ardından Changbin'in yakasına tutunmuştu. "Lütfen... Lütfen bana dokun. Lütfen baba."

Changbin dökülen gözyaşlara baktığında kendini yutkunmaktan alamamıştı. Her ne kadar etkilenmemiş gibi görünmek istemese de penisinin kaya gibi sert, konuya olan ilgisinden dolayı sürekli seğirdiğini hissedebiliyordu. Chan'ın boynundaki elini sabit bir şekilde okşsrken kalçadındaki eliyle yavaş bir şekilde geceliğin altındaki uyluğuna sürttü.

"Sana nerenden dokunmamı istersin bebeğim?" Chan ağlaması devam ederken mızmız bir şekilde kafasını sağa sola salladı. "L-lütfen..." Changbin ona merhamet göstermeye karar vererek parmaklarını Chan'ın sızdıran penisinin başına doladı. "Vay canına bebeğim! Tam bir karmaşa oluşturmuşsun."  Yavaş bir şekilde çekiştirip parmaklarıyla yuvarladıktan sonra dudaklarını yaladı.

"Beni bu kadar çok mu istiyorsun bebeğim? Hm? Anlat bana."

Chan bilinçsiz bir şekilde kafasını sallarken kalçasını Changbin'in eline doğru yuvarlamaya başladı. "H-her gün... Her gün nasırlı parmaklarının vücudumda dolanırken oluşturduğu hissi öğrenmek istedim." Changbin sırıtmasına engel olamazken bu sefer elini daha ileriye  götürdü. Görebildiği kadarıyla bebeği sızdırmaya başlamış ve kızarmıştı.

"Evet? O pis aklından ne geçti bebeğim?"

Chan kendisini yavaş bir hızda okşayan elle inlerken alnında ve sırtında ter oluşmaya başladığını hissedebiliyordu. "Kalın parmaklarının deliğimi açarken ne kadar zevk alacağımı düşündüm baba. Ne kadar ileri gidebileceğini ve beni kaç kere boşaltabileceğini..." Changbin penisi daha hızlı çekmeye başlarken Chan'ın ağzından çıkan küçük inleme şeklindeki miyavlamalar hoşuna gitmişti.

"Bu düşünceyle kendine dokundum mu bebeğim? Peki benim sana verdiğim zevki hissedebildin mi?" Chan başını sağa sola sallarken gözlerinden yaşlar aktığını hissediyordu. "H-hayır baba. Sadece s-sen... Kimse bana böyle bir zevk yaşatamaz ah..." Chan'ın gözleri geriye dönerken kendisini okşayan ele kalçalarını yuvarlıyor ve yavaş yavaş midesindeki halkanın çözülmeye başladığını hissediyordu.

Changbin gözlerinde bir şeylerin parıldadığını biliyordu. Sahiplenme duygusu bir iç güdü gibi kanına ilerliyordu. Kafasını yavaşça eğip Chan'ın kulak memesini dudakları arasına alıp emmiş, sıcak nefesini bilerek boynuna doğru vermişti. "Benden başka kimse sana zevk veremez bebeğim." Sesinin kalın çıkması ve kulağındaki sıcak ıslaklık Chan'ın ağzını sessiz bir çığlıkla açıp boşalmaya başlamasına neden olmuştu.

oğlum bitmedi lan daha sahne... Pü!

ölüm sessizliği olmadığı sürece keyfim yerine geliyor ve yaxıyorum ehehehe:d

alın size mod::

alın size mod::

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hi, dady ❬binchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin