Changbin kafasını omzuna yaslamış, sığ bir şekilde nefes alan bedenin boynundaki mavi saç tutamlarını okşadı yavaş bir şekilde. Yanağındaki kırmızılık yavaş bir şekilde boynundan aşağı doğru ilerlemiş, lezzetli bir şölen sunuyordu. Changbin Chan'ın şakağına küçük bir öpücük kondurdu. "İyi misin bebeğim?"
Chan yavaş bir şekilde kafasını salladı, henüz konuşabilecekmiş gibi hissetmiyordu. Sesi konuşmaya çalışsa çatlayacak ve ona ihanet edecek gibiydi. Ama yine de sözlü bir cevap vermek için dudaklarını araladı. "Çok iyi hi-hissediyorum." Changbin kıkırdamasına engel olamazken Chan'ın sırtını okşadı.
"O zaman sana güzel bir banyo yaptıralım bebeğim." Changbin kendisine sıkıca tutunan bedene kıkırdadı. "Ama ayrılmak istemiyorum." Chan dudaklarını büzüp ona bakmaya başladığında kızarmış dudaklara kısa bir öpücük kondurdu. "Hadi ama prenses." Chan sızlanıp daha sıkı tutunurken Changbin derin bir nefes verdi. "Banyoda iyi olursan benden yatakta kocaman bir sarılma alacaksın."
Chan iki şeyi birlikte istiyordu. Banyoda iyi olmak istese de şu an kendisini fazla yapışkan hissediyordu. Changbin'in kaslı ve sıcak vücudunu bırakmak istemiyordu. Yine de bencil davranmak istemediği için kafasını salladı. "Tamam, baba." Changbin zaferle gülümsedi. Kolları arasındaki bedeni sıkıca tuttu. "Aferin benim bebeğime."
Chan'ın kalçalarını elleriyle tutup banyoya doğru ilerledi. Elleri arasındaki yumuşaklığı yoğurup okşuyor, aynı zamanda da mavi kıvırcıklaşmış saçlara küçük tatlı öpücükler konduruyordu. "Changbin..." Changbin Chan'ı klozetin üstüne oturttuktan sonra kuvete sıcak su ayarlamak için birkaç adım atmıştı ki güçsüz bir ses duydu. "Efendim Chanie?"
"Beni gerçekten seviyorsun değil mi?" Changbin sıcak suyu açtıktan sonra kendisini Chan'ın önüne bıraktı. Sıcak avuç içleriyle kızarmış yanaklarını avuçladı. "Seni yaptığım müzikten daha çok seviyorum Chan. Sen konuştuğunda kulaklarımda hiç bitmeyen bir karnaval oluyor. Sıcaklığın ve güzel kokun yanımdayken baharın beni kucakladığını hissediyorum. Seni o kadar çok seviyorum ki Chanie." Changbin kenarları kızarmış gözlere küçük öpücükler kondurdu.
"Ben de seni çok seviyorum." Changbin kocaman gülümsedikten sonra Chan'ın ellerinden tutup sıcak suyun içerisine oturttu. "O zaman seni bir güzel yıkayalım küçük bebeğim." Chan kalbi sevgiden patlarken banyoda çok güzel zaman geçirmişti. Changbin'in yumuşak dokunuşlarla saçına ve vücuduna yaptığı masaj onu mayıştırmış, sürekli kıkırdamasına sebep olmuştu. Hatta su soğuyana kadar içerisinden çıkmak istememişti. Eğer Changbin onu açık mavi güzel geceliğini göstererek kandırmasaydı.
"Beni kandırdın." Chan üzerindeki açık mavi geceliğini düzeltirken yatakta somurtarak duruyordu. Changbin saçını küçük havluyla kurularken gülümsedi. "Seni kandırmadım bebeğim. Sadece ortaya bir fikir sundum ve sen bana güzel görünmek için onu giymeye çok meraklıydın." Chan kızarmaya başlayan yanaklarıyla birlikte yatakta uzanıp arkasını döndü. Evet, ona güzel görünmek istemesinin de bunda bir katkısı vardı.
Ama bu yine de onunla dalga geçmesinin güzel olduğu anlamına gelmiyordu. Kollarını birbirine bağlamış, arkası dönük yatıyordu. "Hadi ama bebeğim..." Kaslı kollar belini sıkıca kavrayıp onu arkasındaki bedene yaslarken sıcak nefesi boynunda dolaşıyordu. "Seninle dalga geçmemden hoşlandığını biliyorum. Yoksa bu lezzetli kızarılıklar bana yalan mı söylüyor?" Boynuna küçük öpücükler konarken gülümsemesini tutamadı Chan.
"Bence senin gözün sana yalan söylüyor." Chan kıkırdarken Changbin onu kendisine döndürmüş yalandan çattığı kaşlarla yüzüne bakmaya başlamıştı. "Bebeğimin benimle dalga geçmesi ona iyi terbiye veremediğim anlamına geliyor sanırım. Hm?" Chan kıkırdamaya devam ederken ağzını eliyle kapattı. Kafasını sağa sola salladı."H-hayır." Changbin gözlerini devirdikten sonra kendisini Chan'ın üzerine bıraktı.
Bacaklarını sağ diziyle ayırıp arasına yerleşti. Burnunu da boynuyla omzunun birleştiği yere yerleştirdi. "Chang-" Omzunu dişleyen kişiyle inlerken kaşlarını çattı. "Bunu neden yaptın ki?" "Çünkü senin için ismim baba. Changbin değil. Ve rahat bir şekilde yerleşmişken daha fazla konuşma."
Chan kızarmış yanaklarıyla gülümserken üstüne yerleşen bedeni sıkıca kucakladı. "İyi geceler baba."
"İyi geceler meleğim."
∆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
