ARKADAŞLAR ARKADAŞLAR HOT ŞEYLER BAŞLIYPR ALO!!!!!! ölüm sessizliği olmasın götünüz düşer yoksa bak.
∆
Chan kesinlikle dilini yutmuştu. Hoşlanmadan daha fazlası olduğunu düşündüğü adam üstünde duruyor, gözlerinin içine bakarken yumuşak bir şekilde baldırını okşuyordu. Yutkunduktan sonra kırmızı olduğundan emin olduğu bir ifadeyle ona bakmaya devam etti. Bu bir şaka olmalıydı.
"Changb-"
Changbin'in kaşları çatık ifadesiyle birlikte poposuna güçlü bir şekilde vurması inlemesine neden olmuştu. Açıkça böyle şey beklemiyordu. "O neydi? Burada bana 'baba' diye sesleneceksin. Anladın mı tatlım?" Chan dudaklarını ısırırken kafasını aşağı yukarı salladı. Bu tekrardan poposuna güçlü bir şaplak yemesine sebep olmuştu. "İkinci kuralımız bana sözlü bir onay vermen bebeğim. Yoksa baban sana nazik davranmayacak."
Chan kafa boşluğuna düşmeye başlarken sızlanmasına engel olamadı. "Hadi tatlım bana sözlü bir ifade ver. Baban seni dünyanın en mutlu kızı yapabilir. Sadece bana bunu isteyip istemediğini söyle." Chan gözlerini sıkıca yumduktan sonra sesli bir nefes aldı. "E-evet, lütfen benim babam ol." Chan yüzünde hissettiği sıcak nefesle yavaşça gözlerini araladı. Changbin gülümseyerek ona bakıyor, kolları yavaşça vücudunu sarıyordu.
"Aferin benim kızıma. Bana sözlü bir onay verdiğin için teşekkür ederim." Chan ne olacağını merak ederek Changbin'e bakmaya devam ederken belini saran kollar onu yavaşça kucağına çekip ayaklarını kendi bacaklarına ters bir şekilde uzatmasını sağlamıştı. "Biraz kurallardan bahsedelim mi bebeğim? Beni güzelce dinleyecek misin?
Uslu bir kız gibi babanla konuşacak mısın?" Chan kalçasındaki sabit elin üstüne elini koyduktan sonra içinde iyi olmak isteyen tarafa tutunup başını salladı. "Evet, baba." Changbin kucağındaki kızının yanağını okşadıktan sonra arkasına yaslandı.
"Trafik ışığı sistemi hakkında ne biliyorsun bebeğim?" Chan işaret parmağını dudağına sürterken bir süre düşündü. "Yeşil, iyi olduğum. Sarı, biraz zamana ihtiyacım olduğu. Kırmızı ise durmak istediğim anlamına geliyor." Sonra bakışlarını Changbin'e çevirip onaylayıcı bir hareket bekledi. Changbin gülümseyip mavi saç tutamlarından bir tanesini kulağının arkasına itti.
"Aferin benim güzel kızıma. Peki şimdi rengin ne aşkım?"
"Yeşil baba."
"Pekala hayatım. O zaman ilk kuralımızdan başlıyorum." Chan heyecanla kalçalarını hareket ettirip gülğmsedijten sonra Changbin onun bu heyecanlı haline kıkırdı. "Bana ismimle hitap etmek yok. Sen kendini gğvende hissedene kadar yatak odasında ben senin baban sen ise benim küçük itaatkar kızım olacaksın. Anlaştık mı bebeğim?"
Chan yanakları kızarırken başını sallayıp kısık bir şekilde fısıldadı. "Evet, baba." Changbin memnuniyetle gülümsedikten sonra devam etti. "İkinci kuralımız istediğin veya istemediğin bir şey hakkında bana sözlü onay vermen." Chan tekrar kafasını sallayıp onayladığında devam etti.
"Üçüncü kuralımız terbiyeli bir çocuk olarak teşekkür etmeyi, özür dilemeyi ve saygı ifadelerini dkkatli bir şekilde kullanmanı istiyorum bebeğim. Tamam mı?" Chan iyi bir çocuk olmak istediği için kafasını görev bilinciyle salladı. "Evet, baba."
"Dördüncü kuralımız ise diğer üyelere böyle güzel şeyler giyinmeyi sevdiğini söyleyene kadar bu odada böyle giyinmeni istiyprum." Changbin daha sonra Chan'ın pembe saten geceliğini altına doğru parmaklarını hareket ettirmiş, rahatsız edici boxerın lastiğinden tutup yavaşça aşağı çekmeye başlamıştı. "Ayrıca kızlar boxer giymez bebeğim."
Chan Changbin'in azarlayan gözlerine bakıp kalçasını kaldırdığında penisine değen havayla ürpermişti. "Özür dilerim baba." Changbin boxerı bir kenara attıktan sonra asla kırmızılaşmış sert penise dokunmadan açıktaki tenini okşamaya başlamıştı. "Önemli değil bebeğim. İstersen senin için rahat külotlar alabiliriz. Sadece bunu istemen yeter, baban senin için onu hemen alır."
Chan bu teklif gözlerine parıltıların belirginleşmesine neden olurken Changbin'in omuzlarına ellerini koyup yaklaştı. "Evet, evet. Lütfen baba. Senin için güzel külotlar giymek istiyorum." Changbin gülümseyip mavi saçları okşadıktan sonra pembeleşmiş yanakları okşamaya başladı. "Benim güzel kızım."
Chan bu ifade penisinin hareketlenmesine sebep olurken rahatsızca kıpırdanmaya başlamıştı. Babasının nasırlı büyük elleri üzerindeyken o kadar iyi hissediyordu ki.
"Baba?"
"Efendim bebeğim?"
Chan utana sıkıla kendisini yavaşça Changbin'e bastırdı. "Lütfen rahatlamama yardım eder misin?"