Medya: Vanessa Esta Kate
Şarkı: Say my name- Nello
7.BÖLÜM
-SUÇUM MU?
Yalnızca acı insanı geliştirir. Ama acıyla göğüs göğüse gelmelisiniz, kaçmaya çalışan ya da ağlayıp sızlayan kaybetmeye mahkumdur. Yüreğinin götürdüğü yere git. -Susanna Tamaro-
(VANESSA ESTA KATE)
Gözyaşlarımı silip ayağa kalktığım andan itibaren o da benimle birlikte ayağa kalkmıştı. Biliyordu ne kadar üzüldüğümü . Emma'nın bana dediği şey beni şu ana dek en çok üzen şeylerden biri olmuştu çünkü Vivian Tanrı'nın meleği olmuştu, gökyüzüne kavuşmuştu. Yine de bir geleceği olmalıydı, böylece gitmemesi gerekiyordu. Lanet olsun ona vakit ayırabilirdim. O kadar zamanım vardı, en azından son isteğini yerine getirebilirdim. Ellerimi yumruk yapmıştım farkında olmadan. Andre'nin bakışlarını üstümde hissettiğimde derin nefesler almaya çalıştım.
Hızlıca Vivian'ın bulunduğu odaya yöneldim. Hemşireler yatağını temizliyordu çoktan oda boşalıyordu. Benim hastalara bağlanmamam gerekiyordu bu benim işimdi. Duygularımı bir kenara bırakmalıydım ancak beynim şu an onun için pek müsait değildi açıkçası kendimi anca yangın merdivenine attım pek kullanılmadığım için boştu hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Tam o an kapı açılma sesi geldi gözlerimi o tarafa yönlendirdiğimde onu gördüm.
Sakin olmalıydım zayıf yönlerimi belli etmeyi hiç ama hiç sevmiyordum. Lakin şu an bulunduğum durumun koşulları pek elverişli değildi. Göz yaşlarım tekrar gözlerimde ki yerlerini alınca tutamamıştım kendimi. O esnada hızlı bir şekilde kendine doğru beni çekmiş olacak ki kafam göğsüne yaslanmıştı. Vivian bana kardeşimi hatırlatıyordu. Henüz 5 yaşındaydı ayrıldığımızda eski anılar zihnime doluşunca kafamı sallayıp düşüncelerimden uzaklaştım.
O an kokusunu ilk defa bu kadar yakından tanıyordum, ormanların notası odunsu ama ağır olmayan türden gibiydi. Sanki içime çektiğim kokunun yavaş yavaş ciğerlerimi söndüreceğini hissettim. O kadar eşsizdi ki ne hissedeceğim ne yapacağım hakkında tek bir fikrim yokken kollarımı boynuna sardım. Elleri belimde ve sırtımda dolanırken sadece ağlamıştım.
Ellerimi omuzlarından aşağı doğru yavaşça çektiğim sırada gerçekten cüsseli olduğunu fark etmiştim. Çekildiğim sırada nerede olduğumuzun yeni farkına varıyordum. Ne olursa olsun burası hastane rahat olmak için yangın merdivenlerine gelmiştim. İyi hissetmiyordum zaten nöbettim de bitmişti. Eve gidip kafamı dinlemek istiyordum. O sırada ona teşekkür etmek istedim yanımda durduğu için;
"Teşekkürler bugün için" dedim boğazımda ki sert yumru ile.
" Ne yaptım ki?" Yalnız olduğum için mi bilmiyorum ama bu bile benim için fazlaydı.
"Laboratuvar da yakalanmamı önledin şimdi de zor bir zamanımda destek oluyorsun." "Rica ederim stajyer tâbi ki çok düşünceli biri olduğum içindir, yani başkası yapmazdı"
Kendini övmeyi bu kadar seviyorken işimiz zor geliyordu. Gülmeye başladım sözleriyle her an her yerde kendini övmesi tam da onluk hareketti. Andre kimdi bana neden bu kadar yakındı. Neden bu kadar sır gibiydi.
"Eve gidip kafa dinleyeceğim biraz" bana iyi gelirdi.
"İstersen benim bildiğim bir şey var"
"Neymiş?"
"Bir yer biliyorum içmeye gidelim mi?" Diye sordu.
Biraz düşündüm çünkü sarhoş hâlim çekilecek gibi değildi, ama şu an hiç düşünecek hâlde değildim. Sadece birazcık düşüncelerimden uzaklaşmak için içebilirdim doğrusu. ama gitmemekte olabilirdi, çünkü kafamı toparlamalıydım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{LOTUSUN KOKUSU} - düzenleniyor 07.11.2024
Teen Fictioninsanı değersiz hissetiren şu yorucu hayatta, karşımıza çıkan küçük talihsizlikler ya hayatını kelebek etkisiyle büyük oranda etkiliyorsa.. - O metro da gördüm seni, - Seni çizdim ben ama. - İzin almalıydın güzel suratımı çizdiğin için.!