YARASA

01 | SİLAH

" Babanla geçirdiğin en güzel anın ne ? deseniz ;
Onsuz geçirdiğim zamanlar derim... "

Elimdeki aşk kitabını yatağa fırlatarak annemin yanına mutfağa doğru gittim . Tezgahta büyük bir tabağın içine koyulmuş salatayı hızlı bir şekilde elime alıp salondaki masaya yerleştirdim. Çatal bıçağı almak için tekrar mutfağa doğru ilerlerken bana seslenen sesle oturma odasına doğru ilerledim .

- Babam Mısra git bakkaldan iki tane ekmek al diye bağırarak söylendi her zamanki gibi . " Ne bakıyorsun böm böm memeletsiz"

Birden sinirlerim tepeme çıktı ama hiçbirşey diyemeden anahtarı alıp kendimi dışarı attım. Ayakkabımı giyip bakkala doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Hava rüzgarlıydı . Çok güzel esiyordu . Yağmurlu ve rüzgarlı havalar en sevdiğim havalardı . O zamanlarda dışarı çıkıp ıslanmayı ve o yağmurun kokusunu çekmeye bayılırdım . Rüzgar saçlarımı önüme doğru savururken yanımda aldığım saç tokasıyla saçımı bağlamaya karar verdim . Hızlı bir şekilde saçımı bağlayıp bakkala doğru koştum . Bakkala girdiğimde Ensar abi her zamanki gibi koltuğunda oturmuş televizyon izliyordu . Beni farketmesi için selam verdim .

- Hoşgeldin Mısra . Diziye dalmışım fark etmemişim geldiğini .

- Hoşbuldum Ensar abi . İki tane ekmek aldım borç defterine yazabilirmisin acaba?

Derken çok utandım. Babam yüzünden bakkala onca borç yapmıştık. Adam dürüst bir yerde çalışıp para getirseydi bunların hiçbiri olmıcaktı.

- Beni yanlış anlama lütfen ama bu seferde yazıyorum borç defterine birdaha yazamam . Çok borcunuz oldu ben zarara giriyorum sonra .

- Biliyorum Ensar abi . Ben babama derim .

Utançtan kıpkırmızı olmuştum .
Hemen ekmekleri poşete sokup kendimi sokağa attım . Babam adam dürüst para getirmiyordu eve . Zar zor geçinmeye çalışıyorduk. Madem o çalışmıyordu ben çalışıp eve para getirmeye karar verdim . Akşam sokakları gezip işçi alan varmı diye gezicem . En azından eve para girmiş olur birazdaha rahat geçinirdik . Tokamı saçımdan çıkarıp rüzgarda uçmasına izin verdim . Sallana sallana yolda yürürken aniden silah sesiyle titredim . Çok yakından bir silah sesi geldi . Ne oldu acaba ? Sıradan normal birşeydir diye çok takılmadan koşarak eve vardım . Kapıya vurdum ama açan olmadı. Zile basmaya karar verdim bu sefer . Biraz bekledim ama yine açan olmayınca anahtarımı cebimden çıkarıp içeri girdim. Mutlu bir şekilde elimdeki ekmeği masaya bırakıp oturma odasına doğru gittim. Gittim ama gitmez olaydım. Gördüğüm manzara karşısında üstümden kaynar sular döküldü. Nefes alamadım bir süre. Kalbim hızlı hızlı yerinde duramazcasına atmaya başladı. Ne olmuştu böyle? Sadece bakkala gidip gelmiştim . O on dakika içinde neler olmuştu. Annem elinde silahla gözümün içine bakıyordu. Ne o birşey diyordu ne ben birşey sorma cesaretinde bulunabiliyordum . Annem şaşkın bir şekilde bana bakarken elindeki silah elinden yavaşça düşüverdi . Annemden sonra başımı babama çevirdiğimde elinde bıçakla yerde kanlar içinde yatıyordu. Napmışlardı bunlar ? Birşeyleri kafamda oturtmaya çalıştım ama olmadı anlam veremedim . Sonunda şoku atlatıp anneme nolduğunu sordum bağırır bir şekilde.

- Naptın anne ? Neler oldu ? Senmi öldürdün babamı? Cevap ver anne nolur susma nolur ...

Yanağımdaki yaşları farketmeden hemen babamın yanına çöktüm. Nefesini dinlemeye başladım. Nefes alıyordu ama çok kan kaybetmişti belliydi . Her yer kana bulanmıştı . Ayağa kalkıp annemin yanına koştum. Onu kendine gelmesi için sallayarak bağırmaya başladım.

- ANNEE ! NE OLDU ANLATSANA . Susma anne susma napıcaz şimdi biz napıcaz?

Elimi saçlarıma götürerek düşünmeye başladım. Olayı bilmediğim için ne yapıcağımı bilmiyordum . Sinirden saçımı çekmeye başladım.