Fever Dream // Hyunlix

Melek

Bilgilendirme: Defter sayfalarını (yani geçmişi) rastgele kişilerin ağzından yazıcam çünkü 3. Kişi ağzıyla yazmakta zorlanıyorum.

İyi okumalar 🌸
________________

~Felix

Hastanede 2 gün yattıktan sonra, beni hastaneye getiren kişi yani Minho'nun evine doğru gidiyorduk. Bana sunduğu teklifi tabiiki kabul ettim. Kim etmez ki? Bedava konaklama, yemek ve gitar çalarak kazanacağım para... Daha ne olsun?

"Evde benim için çok önemli biri daha var. Kaldığın süreçte ona iyi davranacaksın. Aksi taktirde şimdi seni kurtarmış olsam bile ona karşı en ufak hatanda seni kendi ellerimle öldürürüm"

Bir anda çıkışması garipti.

"Pekii polyanna. Kimmiş bu özel kişi"

"Birincisi, bana şunu demeyi kes. İkincisi, bu seni ilgilendirmez"

"Ama..-"

"Çok soru sorma. Ona karşı iyi davranman benim tek şartım. O yüzden sadece şarta uygun davran"

"Pekala"

Hiç sıcak biri değilsin Lee Minho. Seninle sohbet bile edemiyorum. Hem kimki bu 'özel kişi'? Kim ve ne olduğunu bilmeden nasıl ona iyi davranacağım?

"O benim yaşama sebebim. Tek ailem"

Demek sevgilin...

"Romantiksin Lee. O kız çok şanslı olmalı"

"Adı Jisung"

O erkek adı değil mi?

"Ah.. hiç Jisung diye kız görmemiştim. Ama ismi aslında çok güzel..-"

"O erkek. Homofobik misin?"

Pekala. Homofobik tabiki değilim ama şaşırdım işte. Bana sorarsanız.. karşınızdakinin kız veya erkek olması fark etmez.

"Hayır tabiki. Sadece şaşırdım"

"İyi"

Sonrasında evine kadar hiç konuşmadık. Evde biri daha olursa hem sıkılmamda. O yüzden muhabbet edecek biri olması iyi bir şey. Çünkü Minhoyla sohbetimizi çokta ileriye taşıyamıyoruz, şimdilik?

Apartman dairesine girdiğimizde anahtarı çantasından alıp kapıyı açtı. Giriş direkt salona açılıyordu. Koltukta kitap okuyan biri vardı. Bu Jisung olmalıydı. Önce ayakkabılarını çıkartıp o içeri girdi ve ardından ben girdim. Kafasını kitabından kaldırıp bizi nihayet gören Jisung (?) yanımıza doğru güler yüzle ilerledi.

Öncelikle Minhoyla sarıldılar. Minho onun saçlarını öptü ve geri çekildi. Ardından benim olduğum yöne döndü. Bende ona elimi uzattım.

"Ben Felix. Sen Jisung olmalısın, memnun oldum"

Elimi sıkıp gülümsedi ve geri çekildi. Sanırım o da konuşmayı pek sevmiyor. Yoksa utangaç biri mi?

"Gel Felix sana odanı göstereyim"

Vay canına. Artık kendi odam bile vardı!