Deja vu 🦋

160 16 95
                                    

(1 yıl önce)

~Felix

Deliye dönmek üzereydim. Saatlerdir Hyunjin'den kimse haber alamıyordu. Dün eve gelmemişti. Bu gün okuluna da gitmemişti. Yani dün öğlen saatlerinden beri kimse ondan haber alamıyordu. Şu an ise hava kararmıştı. Neredeydi bu çocuk?

Minhoyla Jisung, Seungmin ve ben ayrı ayrı onu arıyorduk. Sevgilisi Kai'den de ses yoktu. O puştu zaten sevmiyordum. Kesin onunla alakalı bir şey olmuştu. Hyunjin öyle bir anda ortadan kaybolacak biri değildi ve ben meraktan çıldıracaktım.

Cebimdeki telefonun titreşmesiyle hızla telefonu açıp kulağıma götürdüm. Minho arıyordu.

M"Senden bir sonuç çıktı mı?"

F"Hayır Minho.."

M"Evine bile baktık! Nerede bu? Felix lütfen aklına başka bir yer geliyor olsun"

F"Aramaya devam ediyorum. Seungmin'den haber var mı?"

M"Hayır.."

F"Tamam, sonra tekrar görüşelim"

Telefonu kapatıp tekrar cebime attım.

"Düşün Felix"

Ellerimi saçlarına atıp çekiştirdim. Aklıma hiçbir yer gelmiyordu. Okula, birkaç bara, evine, kafelere bakmıştık. Ama o ne telefonlarımızı açıyor ne de iyi olduğuyla ilgili herhangi bir mesaj vermiyordu.

Tekrar titreyen telefonla belki bulmuşlardır umuduyla elimi cebime atıp telefonu açtım.

F"Minho onu buldun m.-"

H"Felix beni buradan alabilir misin?"

Bir dakika. Bu Minho değildi. Telefonu kendimden uzaklaştırıp aramadaki isme tekrar baktım.

F"Siktir Hyunjin! Seni kaç saattir aradığımızın farkında mısın?!"

H"Felix.. lütfen"

Sesi ağlamaklı çıkıyordu. Arada burun çekiş sesleri geliyordu.

F"Neredesin?'

H"Sahildeyim.."

F"Sakın olduğun yerden ayrılayım deme. Hemen geliyorum"

Yanımdaki durdurduğum motoruma binip çalıştırdım. Kaçla gittiğimi bilmiyordum. Tek istediğim bir an önce ona ulaşmaktı. Aptal Hwang. Ne olmuştuda habersiz bırakmıştı ki? Umarım kızıl saçlarının bir teline bile zarar gelmemiştir..

Kısa sürede söylediği yere ulaşıp gece karanlıkta onu aradım. Bir süre sahil şeridinde sürdükten sonra onu görmüştüm. Hemen motoru yanına yanaştırıp indim. Kaskımı çıkartıp siyah saçlarımı serbest bıraktıktan sonra da bir şey demesine kalmadan sıkıca kollarımı bedenine sardım.

Kokusunu sanki bir daha koklayamayacak gibi içime çektim. Tepki vermiyordu. Ağladığını belli eden kömür karası gözlerini görmüştüm sarılmadan önce. Bedenine değen vücudumla ise üşüdüğü anlıyordum. Kolsuz tişörtüyle rüzgar estiği için üştebilirdi. Kolları buz gibiydi. Yaz ayında olmamıza rağmen akşam hava serin ve soğuk oluyordu.

Ondan ayrılıp üzerimdeki ceketi çıkarttım ve ona giydirdim. Hala ne konuşmuştu, ne de bir tepki vermişti. Sadece hareketlerimi izliyordu donukça.

"Buz gibi olmuşsun, üşüteceksin. Neden üzerine başka bir şey giymedin?"

Kafası hala yere bakıyordu. Gözünden bir damla yaş aktığını gördüm. Ne olmuşsa, onu sarsmıştı.

Fever Dream // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin