Nodus Tollens

115 11 21
                                    

Jeongin's dark room in oblivion

Bu aralar kendi kendime düşünüyorum. Yaptığım hiçbir şey yok. Tabiki yanımda olan kişiler var. Ama bilmiyorum.

Her şey aynı geliyor. Hayatım düz bi çizgi gibi geliyor. Olumsuz veya olumlu hiçbi olay yaşamıyorum. Aslında olumsuz şeyler yaşadım, evet. Ancak bu aralar her şer aynı. Alıştığım süreçten farklı bir şey yok. Sanki zaman döngüsünde biyerlerde sıkışmış gibiyim. Aslında oblivion'dayım. Nerede oluduğuma isim vermek istersem en çok yakışan bu. Oblivion, bir hiçlik. Benim içimdeki karanlık oda.

Birinin gerçekten gelip benim elimi tutmasını istiyorum. Beni düz çizgimden ve kendi doğrularımdan çıkartsın. Yarın ne olacağını bilmiyim. Hiçbir şeyi umursamıyım ve tuttuğum eli beni nereye sürüklerse oraya gideyim.

Bu belirli bir kişi değil. Bir anda hayatıma çok farklı yeni birinin girmesine ihtiyacım var. Ben çabalayıp durmak istemiyorum. Birazda benim için çabalansın istiyorum. Bencil miyim? Çok denedim. Ama yoruldum. Bu zamana kadar hep kendi elimi tuttum çıkışı bulmak için. Artık bu yetemiyor. Ama bu zamanda kim benim elimden tutsun ki? Hastayım ve şu an çevremde olan dört duvar arasından bile çıkamıyorum. Sanırım imkansızı istiyorum.

Monoton hayatımdan bir şekilde çıkmak istiyorum. Kalbimin hızlı atıp gerçekten yaşadığımı görmek istiyorum. Şu an gerçekten hayattaymışım gibi değil. Robotlar gibi, duygularım yok ama bir şeyler yapıyorum işte. Aslında yaşamım bile ilaçlara, serumlara ve tedavilere bağlı. Yani bu isteklerim biraz, hayır çok imkansız hayaller.

Şaka gibi ama şu an dinlediğim şarkılar bile sıkıyor, resim yapmayı bile istemiyorum. O çok sevdiğim kitapları bile okuyamıyorum.

Şu an yaptıklarımı sorguluyorum ve her şey saçma geliyor. Yapılan şeyler amaçsız. Yaşayışım bile. İlaçlar ile hayattayım. Peki neden? Bu çabaya değecek biri miyim? Sanmıyorum... Aslında hastalandığımda gözüm açıldı. Çünkü bana yakın olan çoğu kişi teker teker benden uzaklaştı. Sorun ben miyim? Yoksa dünyanın acımasızlığı mı? Kimse cevabını veremez, değil mi? Çünkü her şey, herkes sahte ve biz körleştik. Sadece maskelerden ibaretiz. O kadar körleştik ki, maske ve gerçeği ayırt etmek, sanılandan çok daha zor...

Aslında artık alıştığım bu hastane günlerinde farklı, kötü bir olay yaşamadım. Bu benim iç savaşım. Sadece yaşamayı hissetmek istiyorum.
Böyle benim gibi hisseden var mı bilmiyorum. Ailem, hemşireler, Jisung benim için çabalıyor ve mutlu olmamı istiyor. Ancak ben sanırım kötü biriyim.

Bu hissizlik hissine ne ad vereceğimi de bilmiyorum. Sadece bana ulaşmak istiyorsan, şu an oblivion'dayım.
______

Bu yazıyı birkaç gün önce kendim için paylaşmıştım aslında. Ama bunu kendi kafamda kurduğum Jeongin karakterinin hislerine benzettim.

Üzerinde küçük oylamalar yaparak ise bu hikayeye aktarmak istedim.

Birazdan, asıl yb'yi atacağım...

Fever Dream // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin