...ve dünya altüst oldu

95 11 79
                                    

.

Hikaye bir sonuca bağlandığında, her şey yine aynı olacak mı?

~Hyunjin

Kapı kapanıp Minho hyung ve Seungmin gittiğinde Felix'le baş başa kalmıştık. Onunla her baş başa kaldığımızda aslında geriliyordum. Çünkü ikimizde ne yapacağımızı bilmiyorduk. O olaydan beri öpüşmemiştik. Neden bilmiyorum. İkimizde hamlede bulunmuyorduk sadece.

Korkuyor muydum bilmiyorum. Felix'ten değil. Tensel temastan. Felix her zaman bana güvende hissettirdi. Ancak her yakınlaştığımızda aklıma istemsizce Kai'yle yaşananlar geliyor. Onu aklımdan çıkaramıyorum. Bazen kabuslarıma konu oluyor ve korkarak uyanıyorum. Uyandığımda yanımda her zaman Felix oluyor. Önceden onun yaşayıp yenmiş olduğu gece kabuslarını bu sefer de ben yaşıyorum. Bu sayede onun yaşadığı kötü geceleri bende anlıyorum denebilir.

"İşte hazır"

Elinde, hazırladığı iki kahveyle bana doğru geliyordu.

"Teşekkür ederim"

Birini benim ellerime, diğerini ise önümüzdeki küçük masaya bırakıp koltukta yanıma oturdu.

Çilleri şu an daha da belli oluyordu. Kuzgun karası saçları iyice uzamaya başlamıştı. Gözüne gelen kısımları sürekli sinirli yüz ifadesiyle eliyle geriye atmaya çalışıyordu. Bu halini görünce gülümsedim.

"Neye gülüyorsun? Yüzümde bir şey mi var?"

"Sana gülüyorum. Saçların yüzüne gelince bile sinirleniyorsun"

"Çok uzadılar da ondan. Gözlerime gelmesine sinir oluyorum"

"Benim hoşuma gidiyor, uzun hali"

Aklıma gelen fikirle elimi cebime atıp yokladım. Siyah lastiklerim her zaman olduğu yerdeydi. Sırıtıp saç tokalarını ona gösterdiğimde yüzü hoşnutsuz bir ifadeye büründü.

"Aklından bile geçirme, Hwang"
________

Bir şekilde onu ikna edip saçlarını toplamıştım. Aslında, ikna etmek değil de bütün evi turlamamızın sonucu onu yakalayıp köşeye sıkıştırmıştım desek daha doğru olur. En azından amacıma ulaşmıştım.

Şimdi ise atölyemdeki koltukta oturuyor, saçları iki yandan toplu Felix'i resmediyordum. Bundan çok memnun olduğu söylenemezdi.

"Saçlarımı toplayınca eline ne geçti?"

"Seni bu halinle gördüm. Çok tatlısın"

Ben gülümserken o aksine hiç memnun değildi halinden. Durumun böyle olması beni daha çok eğlendiriyordu.

"Bu arada, çizimlerine hala bakmadım. Yani masanın çekmecesinde olanlara. Veya fotoğraflara"

Bahsettiği resim ve fotoğraflar, intihara kalkışmadan önce ona yazdığım notta bahsettiklerimdi.

"Neden bakmadın?"

"Senin bana bizzat göstermeni istedim"

"O zaman onlara hiç bakamayabilirdin..."

"Ama şu an buradasın ve ben de buna inandım. Aklımdan hiç gideceğin geçmedi"

"1 kez bile mi?"

"Belki de bir kez geçmiştir. Ama uzun sürmedi. Çünkü kırmızı son olamazdı. Kırmızı, seninle tanıştığımdan beri sonsuzluktu... Saçların şu an kızıl olmasa bile sen benim her zaman kızıl meleğim olacaksın"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fever Dream // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin