Güneşe vurgun ( Yarı Texting)

Bölüm 5

(Düzenlendi)

Oy vermeyi unutmayın iyi okumalar sizleri seviyorum.

Öyle güzel bakışları
vardı ki sadece
beni gördüğünü
zannetmiştim

(

(İnşallah bölümü beğenirsiniz keyifli okumalar )

Nereden bulmuştu gene beni Allahım sen yardım et korkuyordum o piskopat tan korkuyordum ben. Öldürülmek istemiyordum yaşamak istiyordum. Nur yüzünden almıştım başıma bu belayı. onun arkadaş çevresindeydi ilk başlarda çok normaldi ama sonra tamamen kendi kaybetmişti  zil çalmışt. Büyük ihtimal canla Demir abi gelmişti iş yerinde bey normalde abi diyordum  kapiyi açınca direk demir abiye sarılmış hıçkırarak ağlamıştım ve ölmek istemiyorum abi diye sayıklayıp durmuş'tum.
Sabah uyandığım gibi telefona uzandım saate bakmak için 08.00 di daha dersimin başlamasına 2 saat vardı.
Başım o kadar ağrıyordu ki migrenim tutacaktı büyük ihtimalle Oyalana oyalana yataktan kalkıp banyoya geçtim güzel bir duş alıp üstümü giyip saçımı kuruttum ne çok isterdim bir annem olsa saçımı kurutsa tarasa başımda bir babam olsa ona sığınsam o korusa beni bütün kötülüklerden. ama bazen her istediğimiz şey olmuyordu malesef Mutfağa geçip sandviç yapıp güzelce mideye indirdim bide ağrı kesici içmiştim yoksa bu bas ağrısı beni mahfedicekti. Tekrar odama geçip üstümü giyinmeye başladım ekimin son haftalarında olduğumuz için hava biraz soğuktu bazen sıcaķ oluyor bazen soğuk belirsizdi havanın durumu da

Etek giymek istiyordum  siyah  mini kalem eteğimi çıkardım altına siyah kilotlu çorapla beraber giyinip üstünde bol triko siyah beyaz şeritli bir kazak giyip ayağıma da bilek botlarımı giyindim

Çantama da gerekli malzemeleri koyup dış kapıya doğru adımlayıp dışarıya çıktım kapıyı da kitleyip binadan çıkmak üzere merdivenleri inmeye başladım tamamen binadan çıkınca otobüs duraklarının oraya yürümeye başladım. Kıyafetleri çok seviyordum ve kazandığım paradan bir kısmını alışverişe harcıyordum. Farkındaydım Demir abi  bana biraz torpil yapıyordu.
Söylemiştim ama hakkettiği neyse onu veriyorum ayrım yok demişti. Bende uzatmamış'tım  o yüzden ben düşüne dururken otobüsüm gelmişti.

10 dakika sonra gelen otobüsle direk attım kendimi içeriye çok dolu değildi ama bos yerde yoktu cam kenarına geçip kulaklığımı taktım kulağıma. yolu izlemeye başladım. Sanırım bu hayatta sevdiğim şeylerden bir tanesi de kulaklığımı takip az bir sürede olsa bu dünyadan soyutlanmaktı şehrin o gürültüsü insanların sesleri her şey den kısa bir sürede olsa uzak kalmak çok güzel hissettiriyordu ve ben bu duyguyu çok seviyordum. Ben sanırım yaşamayı seviyordum yaşamışın içindeki herşeyi de.

Okulun durağına yaklaşınca kapıya doğru yaklaştım durağa gelince kapı açıldı ve ben indim okula doğru yürümeye başladım durak okula yakındı az bir mesafe vardı arasında okulla durağın. kulaklım kulağımda şarkı mırıldana mırıldana gelmiştim kampüsüme saate baktığımda dersin başlamasına 10 dakika kaldığını görünce direk amfiye çıkmaya karar verdim. Toplu ders alacaktık haftanın belirli günleri amfide dersimiz vardı 3. Sınıf yazılım öğrencilerinin girmesi gereken bir dersi topluca alıyorduk.  Alkını görmüştüm  normalde gelmiyordu derslere genellikle torpille geçiyorlardı. Aman banane diyerek  amfiye doğru yürümeye başladım. molasız 3 saatin ardından ders bitmişti bugün sadece bu dersim vardı ve eve gidip yatmak istiyordum hala neden beni aradı diye düşünüyordum yaptıklarım yetmedi biraz daha mı yapayım diyordu acaba birinin  seslenmesiyle kafamı arkaya çevirdim Alkın sesleniyordu. Of buda var ya iyi ki bir yüz verdik yapıştı iyice. Ne diyecekti kim bilir. Arkamı döndüm ve bekledim ayıp olmasın diye  yanıma gelmesini  2 koca adımla yanıma geldi