venüs 100422

9 2 0
                                    

Sıcacık perşembe akşamı; tuz kokulu deniz ve nemli çimler senin güzelliğin ile taçlandırılmış sevgilim. Ne de göz alıcısın hiç denemezken, ne de göz alıcısın yoncaların üstünde uzanırken. Altın renkli saçlarında minik çiçekler var, güneş gibi parlayan gözlerini örtmüşsün şık desenli hırkanla. Seni öyle rahat uzanırken izlemek benim için bir lütuf, hoş; senin yanında geçirdiğim her saniye benim için cennetten bir parça değerinde. Gelip geçici bir sevdanın ürünü değil süslü laflarım, sana söz olsun ki kalemim yalnız senin adını yazabilmekte. Otların üstünde öylece uzanmışken biraz yalnız gibisin, yorgun kollarına çok yakışır bu ölümlü bedenim, biliyorum. Ne var ki herkes bizi izliyor canlar canı, kısacık bir bakışmamız bile fırtınalar yaratıyor. Yan yana olmamıza dayanamayan acınası fareler ciyaklayıp erzaklara saldırıyor, zehrin onları kıskıvrak yakalamak üzere olduğundan habersiz. Hâl böyleyken nasıl yanaşayım, nasıl sokulayım koynuna? Senden gelen en ufak temas girişimi tüm geçmişimi unutturuyor. Hiç dokunmamış, hiç sevmemiş gibi heyecanla dolup taşıyorum, nelerden bahsettiğimizi tamamen unutuyorum ve birbirine değen tenimizle doluyor tüm zihnim.

Seni yücelten şey benim sevgimdir; biliyorum.
Nihayetinde eşitiz, ikimiz de ortalama insanlarız. Senin de zihninin ben tarafından bulandırıldığını görebiliyorum, beni hatrı sayılır derecede düşündüğünün farkındayım. Seni çok seviyorum bir tanem, bu hisler sonuna kadar karşılıklı, mucize gibi hissettiriyor.

Bu güvenle birlikte hayal dünyama veda ediyorum, en azından kısa bir süreliğine. İnsanlar bakışlarını bizden uzağa çevirir çevirmez sana bakıyorum; gözlerini örten hırka hâlâ yerinde, saçlarını süsleyen rengarenk çiçekler hâlâ canlı. Adını sesleniyorum; ey sevgili, güzel sevgilim. Sana iyiden iyiye yaklaşıyorum ve yanına uzanıyorum, capcanlı çimlerin üstünde birbirine karışıveriyor sarı ve kızıl saç telleri. Beni fark edip hırkanı gözlerinden çekiyorsun, yeşim gözlerin ışığa alışmakta zorlansa de hızlıca benimkilerle buluşuyor, hasretiyle yanıp tutuştuğum gözlerde kaybolmaya koyuluyorum. Dalıp gitmişken kollarını bedenimde hissediyorum, sıcacık ve içten bir dokunuş, hafızama kazıdığım parfüm kokusu. Yaşamla doluyor bu rotasız yelken, kırmızı güneş ve senin katkılarınla.

✩ şu güne kadar kimlere yazı ithaf ettiysem hepsi hayatımdan birer birer çıktı, venüs de bu kişilerin başında geliyor. uzun süredir hiçbir şey yazmadığım için bu eski yazıyı fırlatıp kaçıyorum

yue'nin kısalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin