Gel sevgilim, uzan yamacıma. Anlatacaklarım var sana. Sensiz gecelerin nasıl uykusuz geçtiğinden bahsedeceğim; senin yerini doldurmaya çalıştığım şeytanın rüyalarımda bana işkence edişini, ay'a senin için söylediğim şarkıları anlatacağım.
Parmak uçlarım nasıl özlemiş saçlarının arasında dolaşmayı, burnumda tüter olmuş kokun. Ellerimi gezdiririm sende boylu boyunca, her dokunduğumda tenimi yakar vücudun. Ansızın hayallerden koparırım kendimi...
...
O gece salonumda uyuyakaldın. Sağ tarafımda, henüz yaktığımız halıda, sarıldın ufacık bir yastığa. Saf bir çocuk gibi öylece uyuyakaldın. Televizyonda alakasız bir film, gökte parıldar hilal mavi.
Ben ise üşüdüm yanında, buz kesildi ellerim. Kaskatı olmuş parmak uçlarımı zar zor hareket ettirdim; sızladılar, zonkladılar gece boyunca.
Ne acımasızım ama, üstünü bile örtmedim. Saçlarını okşamadım, başını dizime koymadım. Bencillikle dolup taştım, yine de özürlerimi haykırmak istedim göğe. Yapamadım, yapamazdım. Seni korkaklıkla suçlardım ancak en büyük korkak bendim.
Kaçtım, nefesim kesilene dek
Sıktım dişimi, ağzım kan dolana dek.
Ne yaparsam yapayım anlayamadım.
