genç adam

7 3 0
                                    

Gitar sesi yankılanıyor mavi duvarlı odada. Loş florasanın cızırtısıyla bütünleşiveriyor özlem dolu notalar. Tellerden o kadar da hoş tınılar çıkmıyor özünde, mor saçlı çocuk da bunun farkında. Henüz öğrenmeye başlamış, belki de biraz geç kalmış. Ne var ki kalbi hevesle dolu, bu sefer müzikte ustalaşacağından son derece emin. O hatalar yaptıkça tıkırdıyor akrep ve yelkovan, florasan yavaçça ışığını yitiriyor ve odayı aydınlatma görevi kokulu mumlara kalıyor. Mum ışığıyla baş başa kaldıklarında perçemlerini yüzünden uzağa üflüyor genç adam. Penceresinden dışarı, şehir ışıklarına bakıyor ve iç çekiyor dertlice, yeni bir şehre gitmeliyim, diye düşünüyor. Yeni bir şehre gitmeli, yeni bir insan olmalıyım. Bununla birlikte günahlarımdan arınmalı, bir nar çiçeği gibi saf ve temiz olmalıyım. Gitarını merhametle kenara bırakıyor, onu çok yorduğunu bildiği için nazik davranıyor. Oturduğu yerden kalkıp yanı başındaki pencereyi tüm hızıyla açıyor. Panjurlarının tepesinde uyuklayan kargalar uçuşuyor, kaçışıyorlar- biri hariç. Hasta görünümlü kuş bir süre uzaklaştıktan, kanatlarını gerdikten sonra geri dönüyor, pencerenin çerçevesine konup oğlana bakıyor. Genç onun pasaklı haline aldırış etmeden gagasını tutuyor ve gözlerinin arasına bir öpücük konduruyor, dile geliyor kapkara kuş, "Ne kadar da ılık bir gece, ne de tatlı bir öpücük!" Hiç zorlanmadan konuşuyor, onun sözleri eşliğinde gülümsüyor hoş oğlan, dostunu eline alıp dirseklerini mermere yaslıyor. Şehrin seslerine bırakıyor kendisini, bir süre sadece ufacık görünen arabaları izliyor.
...

yue'nin kısalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin