9.

1.7K 20 3
                                    

Deran

Adar, saçlarımı öpüp odadan hızlı bir biçimde çıkıp gittiğinde birkaç dakika boş boş yatakta karşı duvara bakıp hayatı sorgulamıştım.

Ondan asla böyle bir şey beklemiyordum çünkü hâl ve hareketlerine karar vermede zorluk yaşıyordum.

O böyle davrandıkça benim ona karşı ne yapmam gerektiğini anlamıyordum ve ister istemez de ani çıkışlarım oluyordu.

Kedim, Muhittin yatağa çıkıp yüzüme partisi ile dokunduğu zaman anca girdiğim aptal aptal düşüncelerden çıkabilmiştim ve hayvancağız da benim yüzümden uyanmıştı.

"Muhittin , acıktın mı babacığım sen?" Kedinin çene altını okşamaya başladığım zaman ondan güzel bir mırlama kazanmıştım.

Evet evet kedinin ismi Muhittin koymuştum ve onun da bu yüzden pek şikayeti yoktu.

Muhittin adında çocukken yakın bir arkadaşım vardı ve onu çok seviyordum, beraber aşırı iyi anlaşıyorduk ve onlar bir gün taşınmak zorunda kaldıkları için biz ayrılmıştık ve ona bir daha ulaşamamıştım.

Sevgili değildik ya da ona benzer bir şey aramızda yoktu. Biz sadece yakın arkadaştık ve benim neredeyse ilk ve tek arkadaşım oydu...

Belki ileride bir gün tekrar karşılaştık...

"Miyav miyav" Muhittin, kuyruğunu elime dolayıp mırlamaya başladığı zaman onu incitmeyecek türden tutup kucağıma da alarak yataktan çıkmıştım.

Onu yavruyken sokaktan sahiplenmiştim ve birkaç senedir de beraber gül gibi geçinip gidiyorduk...

Tabii bu olaylar olmadan önceydi.

Muhittin kucağımdan yere koyduğum zaman onun ışık hızında ayaklarıma dolanması bir olmuştu ve onun sevgisini sonuna kadar hissetmek beni mutlu ediyordu çünkü sadece bu Dünyada beni tek seven varlık kedim Muhittindi...

*******

Adar

Deran'ın saçlarını öpmek bile bana aşırı derecede huzur vermişti ve onu arzulamam daha çok artmıştı anasını satayım...

Evet eşimdi ve ona karşı birtakım hisler beslemem gayet doğal bir olaydı ama biz garip bir biçimde evlenmiştik ve bizim birbirimizden nefret etmemiz gerekiyordu.

Gerçi o benden şu an nefret ediyordu ve ben de ona karşı şu aralar nötr kalıyordum...

Yani sanırım?

Son kez yüzümü tekrar yıkadadığım zaman derin bir nefes aldım, bir an önce kendime gelsem ve dizginlerimi sıkı tutsam iyi olacaktı.

Onu ya da kendimi üzecek bir davranışta bulunmak istemiyordum çünkü sonuçlar daha kötüye giderdi ve ben bunları düzeltmeye kalkarsam işin sonu daha berbat oldurdu.

Ben daha düne kadar adamın kardeşinden hoşlanıyordum a.ına koyayım...

Şimdi ise oynak balina gibi abisine yanaşıyordum ve bu benim için oldukça yanlış bir olaydı, ayrıca artık kardeşi cennetten hoşlanmam bile iğrenç bir duruma giriyordu.

Cennet, kardeşimin eşiydi ve ben Cennetin abisi ile evliydim...

Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal olayına dönmüştü ve bu olaylar kesinlikle benim bir yerimde patlayacaktı.

Yüzümü kurulayıp dışarı çıktığım zaman karşımda birden bire Deran belirmişti ve ona ne demem gerektiğini bilmiyordum.

"Özür dilerim." Sesimin boğuk çıkmasına aldırmadan konuştuğum zaman Deran'ın yüzüne bakmıştım.

Bana bıkkın bir ifade ile bakıyordu ve bunun anlamını pek bilmiyordum...

"Bir daha olmasın lütfen, böyle hareketlerden hoşlanmıyorum." Deran'ın konuşurken yanakları anında kızarırken onun bu haline gülümseyip ona doğru bir adım atıp belinden yavaş bir biçimde tutarak kendime doğru çekmiştim.

Diğer elimi kalçasına koyduğum zaman onun elleri sanki otomatik olarak yakalarımı tutmuştu.

O böyle yaptıkça benim onunla uğraşma isteğim daha çok oluyordu ve ikimizin de nefes alış verileri hızlandığı için şu an sanırım geri çekilmem gerekiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O böyle yaptıkça benim onunla uğraşma isteğim daha çok oluyordu ve ikimizin de nefes alış verileri hızlandığı için şu an sanırım geri çekilmem gerekiyordu.

Evet aramızda en ufak bir aşk belirtisi yoktu ama her defasında istemsizce birbirimize çekilmemiz...

Aşiret Damadı /bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin