Deran
Geldiğim yeri incelemeyi kesip bakışlarımı dizimde olan yerleri miş olan ellerime sabitlemiştim. Oysaki dün sabah kalktığım zaman o günün çok güzel olacağına dair büyük umutlar ile uyanmıştım ama akşama kliniğimi boğa gibi sinirli ve kaslı kaslı adamlar basmıştı ve daha konuşmama bile fırsat vermeden beni tuttukları gibi Arabaya bindirmişlerdi.
Ulan resmen şaka maka kaçırılmıştım.
Birkaç kere konuşmaya çalışsam da kafama silah dayanması ile beraber ister istemez korkmuştum, yaşadığım olay aksiyonlu dizi senaryolarını aratmasada bunu isteyeceğimi sanmamıştım.
Adamlar ile beraber havaalanına geldiğimiz zaman hâlâ bir türlü sorduğum sorulara cevap alamamıştım ve aklıma sadece kız kardeşim Cennet gelmişti.
Sabah ise uçak iner inmez beni tuttukları gibi bilmediğim bu kocaman eve getirmişlerdi.
Beni gören herkes birbirine bakıp bakıp konuşuyorlardı ve bana küçümseyici bakışlar atmaları da bonustu. Bana hâlâ adam akıllı bir bilgi vermemişlerdi ve bana tam bir hayvan gibi davranmışlardı.
Şimdi ise odanın içerisinde oturuyordum ve yanıma gelen kişilerin haddi hesabı yoktu ve ben bu işin içine nereden geldiğimi bile bilmiyordum.
Evde beni bekleyen bir kedim vardı ve kliniğimi kitlememe bile izin vermemişlerdi. Daha arabada telefonuma el koymuşlardı ve benim şu an kurtulma olasılığım sıfırdı.
Ellerimin titremesi hâlâ geçmemişken düne kadar olan bütün yaptığım şeyleri kafamın içerisinde film şeridi gibi canlandırıyordum ama sıradan bir hayatım vardı ve asla kimseye karışmazdım.
Herkesin kendi yaşamıydı ve herkes istediği her şeyi yapmakta özgürdür, sonuçta her koyun kendi bacağından asılırdı.
Oturduğum sandalyeden kalkıp çekingen bir biçimde gerinmiştim. Burada hangi amaç ile tutulduğumu henüz bilmiyordum ama büyük bir yanlış anlaşılma olduğu kesindi ve benim bunu öğrenmek en büyük hakkımdı.
Kapı büyük bir gürültü ile açıldığı zaman kafamı hafif yana doğru yatırıp gelen kişiyi incelediğim zaman gözlerindeki sinirli bakışı fark etmiştim. Buradaki insanlar tam anlamı ile kafayı yemişti ve ben ölmek için fazla gençtim.
"Sen Deran mısın?" Adam keskin bir ses tonu ile konuştuğu zaman yüzüne sadece bakmak ile yetinmiştim.
"Ulan dilsiz misin a.ına koyduğumun oğlu? Cevap versene?!" Adam yılan gibi tıslar bir tonda konuştuğu zaman dediği laf ile beraber irkilmiştim.
Adam 2 adımda yanıma gelip çenemden tutup sıktığı zaman ellerimi bileklerine koyup çekmesi için resmen diretmeye başlamıştım.
Benim 4 katım gibi bir şeydi ve elinin tersi ile ağzıma yapıştırsa net olarak çenem çıkardı.
Boşta kalan eli ile iki elimi tutup kendi bileklerinden çektiği zaman ellerimi bırakmadan çok sıkı bir biçimde tutmaya başlamıştı.
Neden şu an bu anın içindeydim cidden merak ediyordum ama birazdan çenem benden bağımsız kopacaktı...
"Benimle evleneceksin, istesen de istemesen de evleneceksin." Adam çenemi bırakıp dudak çevremi - Hafif yanak- tutunca dişlerim acımaya başlamıştı çünkü dudağım sıktığı için büzülmüştü ve canım yanıyordu.
Her şeyden daha önemli tek bir şey vardı, onunla evlenmek mi?!
