Ertesi gün Derin, gözlerini hastanede açar. Etrafa, buğulu gözlerle bakmaya başlar.
DERİN: (iç sesi) Herkes bana yabancıydı, ben herkese yabancıydım. Sevmek, sevilmek neydi, bilmiyordum. Kendimi, bir rüyanın içindeymiş gibi hissediyordum. Yaşadığım bu hayat, insanlar bana o kadar uzaktı ki. Neler yaşadım ve en önemlisi, kimim ben? Yolumu, yönümü kaybetmiş, bir boşluğa düşmüş gibiydim. (O anda, Derin'in gözünden bir damla yaş akar. Deniz ve Soner Derin'in kaldığı odanın, kapısının önündeki sandalyelerde oturup doktoru beklerler.)
DENİZ: Üf, bekle bekle bir saat oldu.(der ayağa kalkarak)
SONER: Evet ya, ne yapıyorlar içeride bu kadar zaman.
( O sırada kapı açılır, Derin'i muayene eden doktor çıkar, Deniz ve Soner doktora.)
DENİZ: Doktor Hanım, Derin'in durumu nasıl?
DOKTOR HANIM: Sizler Derin'in yakınları mısınız?
SONER: Evet arkadaşlarıyız.
DOKTOR HANIM: Vücudunun herhangi bir yerinde tehlikeli bir bulguya rastlamadık, istismarda yok.
(Deniz ve Soner) "Oh, çok şükür." (Derler)
DOKTOR HANIM: Ama ciddi derecede yaşadıkları, onu çok sarsmış olmalı. İçeride anne ve babasının nerede olduğunu sordu.
(Deniz ve Soner şaşırarak): Anne ve babasını mı? (Deyip, birbirlerine bakarlar.)
DOKTOR HANIM: Evet, ailesi nerede acaba biliyor musunuz?
DENİZ: Annesiyle babası, Derin küçükken vefat etmişler. Onlar geminin içindeyken, fırtına çıkmış ve gemi alabora olmuş.
DOKTOR HANIM: (düşünceli bakışlarla) O zaman, onu bir psikoloğa yönlendirelim. Zaten, dün geldiğinizde de anlattığınız kadarıyla, bir sahilde, denize yakın kıyıda çalıştığınız şirket parti veriyormuş. Belki de, o an bazı şeyler kafasında irdelenmiştir.
SONER: Evet ya, biz bunu nasıl düşünemedik. (Der hayıflanarak)
DENİZ: Teşekkürler Doktor Hanım. Peki, Derin'i görebilir miyiz?
DOKTOR HANIM: Maalesef, eğer düşündüğümüz gibi, psikolojik bir sorunu varsa, bu sizin için riskli bir durum olabilir. Şuan, nasıl bir tepkiyle karşılaşırız, inanın ben de bilmiyorum. Ancak onu, hasta odasının camından görebilirsiniz.
SONER: Peki Doktor Hanım, bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
DOKTOR HANIM: Rica ederim. Başka bir durumda, ben sizi bilgilendireceğim.
DENİZ: Sağolun. (Der ve doktor gider.)
SONER: (Deniz'in omzuna dokunarak) Hey, hayıflanmanın vakti değil şuan. Derin'e destek olmamız lazım, biliyorsun değil mi?
DENİZ: Haklısın ama, hiç hazır değilim ben onu böyle görmeye.
SONER: Biliyorum canım, aynısı benim için de geçerli ama bırakma kendini. Şimdi onun, bize çok ihtiyacı var. Onun için, elimizden ne gelirse yapacağız tamam mı?
DENİZ: Tamam. ( O gün Deniz ve Soner, hastanede Derin'i kaldığı odanın camekanlı kısmından bakarlar.) Ne kadar yorgun gözüküyor.
SONER: Evet, kim bilir içinde neler yaşıyor.
DENİZ: Gerçekten onu hiç böyle görmemiştim. (Der iç çekerek)
SONER: Ben de. (Der durgun bir sesle)
( Aradan bir gün geçer ve doktor Deniz ve Soner'e kesin bilgiler verir.)
DOKTOR HANIM: Dün de dediğim gibi, vücudunda kötü bir bulguya rastlamadık hatta fiziksel olarak bir problem görülmedi. Daha çok, psikolojik yönde bir problemi olduğunu saptadık.
DENİZ: Peki bunun için, ne gibi bir süreç izlenecek.
DOKTOR HANIM: Bir psikiyatriste yönlendirilmesi gerekiyor. Hatta tanıdığım, doktor arkadaşım var ve alanında uzmandır. İsterseniz, sizi ona yönlendirebilirim.
DENİZ: Çok teşekkür ederiz.
DOKTOR HANIM: Doktorun ismi, Güven Atılgan. Kadıköy'de bir klinikte çalışıyor, hatta (bir kart uzatır) kliniğin iletişim bilgileri burada.
SONER: Yardımlarınız için teşekkürler.
DENİZ: Çok teşekkür ederiz.
DOKTOR: Ne demek görevimiz. (Der ve yanlarından gider.)(O akşam, Soner internetten doktorun yönlendirdiği psikiyatrist hakkında, araştırma yapar.)
DENİZ: (Soner ile kendisine, çay koyup getirir.) Bize çay getirdim. (Der ve çayları tepsiden alıp, masaya koyar.)
SONER: Eline sağlık. (Der, bilgisayarda araştırma yaparken, Deniz de, Soner'in yanına oturur.)
DENİZ: Ne yaptın?
SONER: Hakikaten, Doktor Hanım'ın dediği kadar varmış. Yani araştırırken yorumlara da baktım, her giden çok memnun kalmış.
DENİZ: Hadi ya, tavsiye ettiğine göre, doktor hanımın demek ki, bir bildiği varmış.
SONER: (Doktorun resmini açarak) İşte, Uzman Psikiyatrist Dr. Güven Atılgan. Yüksek lisansını üç yılda, Londra'da tamamlamış.
DENİZ: Biz bu doktorla, iletişime geçelim bir an önce.O akşam Derin, hastanede bir aynada kendine bakar. Gerçeklik duygusunu yitirmeye, kendisine yabancılaşmaya başlar. Hayal alemine dalar ve annesiyle babasını görür. Bu durumdan endişelenir ve aniden yatağa yatar.
(Aradan iki gün geçtikten sonra, arabayla doktor hanım da Derin'in yanında olmak üzere, kliniğe Derin'i psikiyatrist ile görüştürmeye giderler.)
DERİN: (yolda giderlerken) Doktor Hanım, nereye gidiyoruz.
DOKTOR: Tanıdığım çok iyi bir doktor var. Senin tedavine yardımcı olacağına, hiç şüphem yok.
DERİN: Peki kim? Adı ne?
DOKTOR: Güven Atılgan.
DERİN: (psikiyatristin ismini usulca söyler.) Güven Atılgan.
(Aradan yarım saat geçer ve kliniğe varırlar. Deniz ve Soner de, peşlerinden kliniğe gelmiştir. İkisi Derin'e, arabanın içinden bakarlar. Derin'in klinikten içeri girdiğini görürler.)
DOKTOR HANIM: (danışmaya) İyi günler, Güven Hocayla görüşmemiz vardı.
DANIŞMAN: Derin Öztürk içindi değil mi?
DOKTOR HANIM: Evet.
DANIŞMAN: Hemen köşede, sağdaki oda. Doktor Bey, sizi bekliyor.
DOKTOR HANIM: Teşekkürler. (Der ve Derin ile Güven'in bulunduğu, odaya doğru giderler. Doktor Hanım kapıyı çalar.)
GÜVEN: Buyurun (der ve Doktor Hanım içeri girer.)
DOKTOR HANIM: Merhaba Güven.
GÜVEN: Merhaba hoşgeldin.
DOKTOR HANIM: Hoşbulduk, konuşmuştuk seninle bir hastamı getirecektim.
GÜVEN: Evet, evet burada mı?
DOKTOR HANIM: Evet yanımda.
GÜVEN: Gelebilir.
DOKTOR HANIM (Derin'e dönerek) Doktor Bey, seni bekliyor. Korkmana hiç gerek yok. Ben de seni burada bekliyor olacağım.
DERİN: ( hafif gülümseyerek) Tamam (der ve içeri girer.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI
RomantikDerin, hayatının dönüm noktasında bir sabah uyanır ve kendisi de dahil, her şey ona yabancı gelmeye başlar. Yaşadığı travma ve korkular onu bu hale getirmiştir. Sevmek artık ona imkânsız gelmiştir. Gerçeklik duygusunu yitirmeye başlar ve kendini rüy...