~KAPIDAN SÜZÜLEN GEÇMİŞ~

409 30 100
                                    

Yazım yanlışları ve kelime hataları varsa tekrar özür dilerim. Keyifli okumalar:)

2001

"Damla, gidiyoruz haydi!" diye seslendi Derya Hanım kızına. O sırada içerden koşarak ve heyecanla gelen sarı saçları terlediğinden dolayı bir kaç tutamı alnına yapışmış yeşil gözleri kırpıştırarak ona bakan Damla girdi görüş açısına. "Nereye gidiyoruz anne yeni taşınan komşulara mı yoksa?!"

Derya kızının bu heyecanlı haline gülüp başını onaylarcasına sallayıp "Evet bebeğim haydi ayakkabılarını giy." Damla annesinin dediklerini gülümseyerek onaylayıp, koşarak ayakkabıların olduğu yerde ki rafa gitti ve parmak ucuna yükselerek zorlukla ayakkabılarını alıp geldi. Damla çok konuşkan ve meraklı bir çocuktu, sürekli soru soruyor ve cevaplarını arıyordu. Ayakkabısını giyerken bile annesine soru sormayı unutmuyordu ve Derya bıkmadan kızının ona sorduğu sorulara cevap veriyordu.

"Anne, babam ne zaman gelecek?" Bir kaç ay önce babası alelacele göreve gitmek zorunda kalmıştı. Son konuştuklarında ise çok yakın zamanda döneceğini söylüyordu. Derya derin bir nefes vererek "Yakında gelir bebeğim, haydi hazır mısın?" diyerek kızının sorusunu geçiştirdi. Damla'nın mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Büyük bir neşe ile "Evet hazırım! Anne onun da oyuncakları var mıdır?" Meraklı gözlerle annesinin yüzüne bakan küçük kız. "Gittiğimizde görürsün bebeğim." Derya minik kızının elini tuttu ve merdivenlere yöneldiler.

Binadan çıkarak hemen karşı binaya doğru ilerlediler. Derya birkaç komşuya selam veriyordu, Damla'nın ise soğuk havadan dolayı burnu kızarmaya başlamıştı fakat bunu önemsiyor gibi durmuyordu. Aklı yeni tanışacağı arkadaşındaydı ve kalbi heyecandan deli gibi atıyordu.

Binaya girdiklerinde Damla annesinin eli bırakıp önden koşmaya başladı. Derya, kızına "Kızım yavaş! Merdivenlere takılıp düşeceksin! " diye seslendi. Damla, annesinin ona seslenmesiyle merdivenleri dikkatli bir şekilde çıkmaya başladı ancak hızında bir yavaşlama olmadı. Sarı saçları hızından dolayı sağ sola savrulurken sonunda yeni arkadaşının kapısının önüne gelmişti. Derya'da küçük kızından hemen sonra kapıya varınca Damla'ya dönüp "Çal hadi güzelim." dedi ve Damla heyecanla zile uzanıp bastı.

İçeriden "Ben bakarım!" diyen bir kızın sesi ve hemen ardından koşma sesi geldiğinde Damla olduğu yerde kıpırdanmaya başladı. Kapı aniden açıldı ve Damla'yı okyanus mavisi gözlerle bir kız karşıladı ama kızın yeni komşularından haberi olmayacak ki, yüzünü içeriye dönüp annesine seslendi. "Anne kapımızda tanımadığımız insanlar var!"

Şeyda kızının ona seslenmesi ile hızla mutfaktan çıkıp kapıya doğru ilerledi. Karşısında otuzlu yaşlarında sarışın yeşil gözlü bir kadın ve yanında aynı kızının yaşlarında bir kız çocuğu ile karşılaşınca gülümsedi. "Merhaba, hoş geldiniz." Derya karşısındaki kadına onun gibi gülümseyerek karşılık verdi.

"Merhaba, rahatsız etmiyoruzdur umarım. " Derya elindeki kek dolu tabak gösterip "Hoş geldiniz hediyesi." Şeyda kadının elindeki keki görünce başını iki yana sallayıp. "Ne rahatsızlığı lütfen geçin." Damla'ya ve yanındaki kızına bakıp "Hem Efsa'da geldiğimizden beri çok sıkıldı. Kendine arkadaş arıyordu."

Efsa annesinin dediklerinden sonra heyecanla Damla'ya döndü ve el sallayarak "Merhaba! odama gelsene!" onu götürmek için elini uzattı. Damla'da Efsa'ya el salladı ve izin ister gibi annesinin gözlerine alttan alttan bakmaya başladı. Derya, kızına gülümseyip onaylarcasına gözünü açıp kapattı.

Damla, Efsa'nın ona uzatmış olduğu eli tuttu ve hızlıca ayakkabılarını çıkarıp odasına koştular. Şeyda giden kızların ardından gülümseyerek kapıdaki kadına döndü. "Buyurun lütfen, kapıda kaldınız"

EFSA(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin