Teacher's hand

1.2K 74 205
                                    

Arif uyandığında saate baktı. Saat erkendi ve içi rahatladı. Yataktan kalkıp dolaba baktı. Onun bedeninde bir çok şey vardı. Yani evet yarısı büyük bedendi ama yarısıda kendi bedenindeydi. Mutlu oldu kendi kendine. Birden kapı açıldı. Cenan karşısındaki çocuğu bir güzel süzdü. Arif bunu fark etmiş olmalı ki kafasını yana çevirdi.

"Daha giyinmemişsin. Neyse sorun yok, saat erken. Ancak kahvaltı etmek istersen aşağıda bekliyorum."

Arif başını salladı. Cenan sırıtarak odadan çıktı. Arif kendi kendine güldü. Düşüncelere daldı, sonra kendine kızdı.

"Off Arif! Neler düşünüyorsun böyle!"

Daha sonra beyaz bir gömlek, mavi kısa bir kazak, bej renginde bir pantolon aldı eline. İlk önce gömleği giydi daha sonra gömleğin üstüne mavi kazağı giydi. Pantolonunu da giydikten sonra beyaz çorapları geçirdi ayağına. Saçında ki yukarı kalkan tutamı gördü aynadan. Çantasını karıştırıp sarı küçük tokasını bulup taktı. Kendine baktı tekrar aynadan. İstediği gibi giyinebilmişti şimdi. Yavaş yavaş, mutlu mutlu aşağıya indi. Onun yavaş adımlarını hisseden Cenan yudumladığı kahvesini masaya koyup onu izledi. Mutluydu, sevinçliydi. Gülümsedi Cenan onu mutlu görünce. Arif masaya geldiğinde tek bir tarafın dolu olduğunu gördü. Yerini oturup sordu;

"Siz, yemeyecek misiniz?"

"Hayır, ben kahvaltı etmiyorum. Sen et, aç kalma. Derslere odaklanamazsın."

Sadece derslere mi odaklanamazdı?

Arif bunu duyunca gülümsedi. Hafifçe başladı kahvaltısını etmeye. Cenan arada sırada kaçamak yapıp ona bakıyordu. Kahvesini yudumlarken onu izliyordu, tıpkı bir film gibi odaklanmıştı ona. Saçında ki tokayı fark etti.

"O toka da ne öyle?"

"Gözüküyor mu?"

"Hayır, fark etmiş bulundum."

"Oh iyi.. saçımın bir tutamı yukarı doğru kalkıyor da, onun için takıyorum."

"Dün yoktu saçında?"

"Ah evet, dün elimden almıştılar tokayı. Bir arkadaşım vermişti sonra fakat takmayı unutmuşum."

Gülümsedi yüzüne Cenan'ın. Cenan da o gülümsemeye karşılık gülümsedi. Arif kahvaltısını bitirdiği an kalkıp tabakları almaya başladı fakat bir el onun kolunu tuttu.

"Bırak, sen hazırlan. Okula geç kalma."

"Ama böyle olmaz ki.."

"Olur. Ben yaparım bu işi, sen hazırlan."

Arif onayladıktan sonra tabakları bıraktı. Biricik öğretmeninin isteği üzerine kapıya yönelip hazırlandı. Çok kısa bir süreden sonra Öğretmeni de geldi ve ayakkabısını giyip paltosunu alıp çıktı kapıdan. Dediği şekilde Arif arabanın yanında bekliyordu. Kapıyı kilitleyip yanına geldi Arif'in. Arif bir anlık utanmıştı biricik öğretmeninin bu hareketine. Öğretmeni onun önüne geçip arabanın kapısını açtı. Arif hafifçe oturdu koltuğa. Ardından direksiyona geçti biricik öğretmeni. Yol boyu konuşmadılar. Arif camı izleyip gülüyordu. Cenan gülüşlerin fark edince ona baktı ara sıra gülümseyerek. Arif fark ettiğinde çekti gözlerini. Okula geldiklerinde Cenan Arif'e bir şey olmasın diye Arif'i okulun kapısına bırakıp arabayı park edip geldi. İlk önce Arif girdi okula, daha sonra arkasından ateşli öğretmeni. Arif'in arkadaşları öğretmene bakıp duruyordu. Arif'in 3 yakın arkadaşı vardı; Metin, Emre ve Selen. Arkadaşları öğretmenin üzerinden bırakmadı gözlerini.

Teacher's only student - ArcenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin