Üstümü iyice kurulamamın ardından kenarda duran siyah tişörte uzandım. Onu üzerime geçirmeden hemen önceyse aynadaki görüntümle karşılaşmak duraksamamı sağlamıştı.
Dudaklarım kızarmış ve şişmişti.
Dilimi alt dudağımda gezdirdim bir tur, yaklaşık yirmi dakika önce yaşananların etkisini ne fiziken ne de ruhsal olarak atlatabilmiştim. Derin bir nefes alırken dudaklarıma uzanan parmaklarımı engelleyemedim.
O an yaşanan şeylerden sonra Hyunjin ne yapmıştı bilmiyordum, ben öylece küvette otururken onun üzerindekilerden kurtulup dışarı çıktığını tahmin ediyordum sadece. Üstelik banyodaki dolabın hemen üstüne benim için bir eşofman altı, boxer ve tişört bırakarak. Kendime gelerek ayaklandığımda onları fark etmiş, verdiği boxerı altıma geçirmiştim düşünmeden. Bana bol olmuştu şaşırmadığım bir şekilde, ardından üzerime tişörtünü geçireceğim sırada aynada kendimle karşılaşmak duraksamama sebep olmuştu.
Yanlış mı yapmıştım bilmiyordum, daha doğrusu içten içe biliyordum ama şu an bunu düşünmemeye çalışıyordum. En başında sadece cinsel bir çekim olduğunu düşündüğüm bu aramızdaki durum giderek değişiyordu, en azından benim için. O bana iltifat ettiğinde sadece heyecanlanmıyordum, kalbim de hızlanıyordu ve bu beni korkutmaya başlamıştı. Onun için de durum böyle miydi bilmiyordum ama ondan hoşlanmak benim durumumdaki biri için doğru değildi.
Aklıma eski yaşadığım yerdeki insanları düşünmeden terk etmek zorunda kalışım geliyordu istemsizce ve arkadaşlarımı terk etmek bile beni bu denli etkilerken birinden hoşlanamazdım. Hâlâ Jeongin ve Changbin Hyung'a karşı bile suçlu hissediyordum kendimi ve onları özlüyordum. Kendime hakim olmam gerekiyordu ama belki de liseden beri ilk defa bir öpüşme beni bu kadar fazla etkilemiş, kalbimin hızlanmasına sebep olmuştu.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, ondan uzaklaşmalı mıydım? Doğrusu bu olurdu ancak içimden o kadar gelmiyordu ki. Üzerime onun tişörtünü geçirip kollarının arasında uyumak istiyordum şu an.
Bu düşündüğüm şeyi fark etmemle gözlerim kocaman olurken aynadaki yansımamla göz göze geldim. Ondan hoşlanmamak için çabalamam gerektiğini düşünmüştüm ancak az önce aklımdan geçenler, tam ondan hoşlanan birinin düşüneceği şeylerdi.
Kendime gelmek ister gibi başımı iki yana sallarken elimdeki tişörtü hızla başımdan geçirdim. Onun tarafından yıkanan saçlarım artık sadece nemliydi, ıslak bile değildi. Daha fazla şu anki görüntüme bakmak istemediğimi fark ederken eşofmana uzandım, ardından ellerim duraksadı.
Bunu giymeme gerek yoktu. Üzerimdeki tişört zaten kalçamı bile tamamen örtüyordu. Eşofmanı bırakırken nemli saçlarımı ellerimle dağıttım kısaca. Ardından gözlerim boynuma kaydı, tişörtün yakası fazla geniş değildi. Yine de boynumdaki sargı ortadaydı ve bana eğer bu yara olmasaydı neler olacağını sorgulatıyordu.
Düşündüğüm şeylerle sıcaklamaya başladığımı hissederken yanaklarımın da hafifçe kızardığını fark ettim. Kafamı dağıtmam gerekiyordu kesinlikle.
Kafamı dağıtmak için banyoyu eski hâline getirip etrafı biraz toparlamamın ardından Hyunjin'den hâlâ ses gelmediği için merakla çıktım dışarı. Onu odada bulamadığımdaysa içimdeki ufak endişe kırıntılarıyla beraber dışarı adımladım. Evinin genel planı benimkiyle aynı olduğundan kısaca odalara bakındığım sırada mutfağın kapısına gelmemle duraksadım.
Hyunjin önündeki viski olduğunu tahmin ettiğim şişeyle beraber oturmuş, mutfağın duvarı kaplayan camından dışarı bakıyordu. Mutfağın ışığı kapalıydı ancak sabaha karşı olmasına rağmen aydınlık olan sokak lambasının ışığı net bir şekilde vurduğu için içerisi karanlık değildi. Geldiğimi hissetmiş gibi bakışları bana döndüğünde göz göze geldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
run away | hyunlix ✓
FanfictionFelix'in kaçarak geldiği şehirdeki yeni komşusu biraz problematikti, biraz da arsız. ✓düzyazı ağırlıklı, text ✓minsung