Arika'nın anlatımıyla
Bir kaç günün ardından nihayet stajlarımız için ajanslara gidecektik . Bu zamana kadar nerdeyse her gün sabah ve akşam Shinso'yla antrelman yapıyorduk . Ben stajdan döndükten sonra kaldığımız yerden devam edicektik . O vakite kadar da onun Aizawa sensei'yle çalışması gerekiyordu .
'' Hepiniz kostümlerinizi aldını, değil mi? Unutmayın , onları insanların içinde giyinmeniz yasak . Bir yerlerde de unutmayın .'' Dedi sensei .
Mina elinde çantasını sallayarak ''EEVETEFEDİİMMM!'' dediğinde sensei ona kızarak '' Açık konuş! 'Evet efendim, ' Ashido .'' Dedi . Ashido tavrını düzelterek hemen '' Hai .'' Dedi ama sesi üzgün çıkmıştı . Çok tatlıydı .
''Stajerliğinizde kahramanlarla birlikteyken tavırlarınıza dikkat edin ! Şimdi dağıla bilirsiniz .'' Dedi . Hepimiz bir ağızdan ''Evet , efendim .'' Dedikten sonra her kes kendi yoluna gitti . Bense gidemiyordum , çünki tatlı kız kardeşim ve onun arkadaşı Midoriya bana sarılıyorlardı .
Midoriya'yı yanımıza kadar Ochako'nun sürüklediğine eminim de neyse . '' ANEE-CHAN! Bir hafta bir birimizi göremeyeceğiz ! İlk defa uzak kalıcağız bir birimizdeen !" Dedi gözlerini doldurarak .
( yazar notu : şimdi ballarım, bölüyorum ama bu bir tık önemli . Yukarıda Ochako Arkia'ya Ane-chan dedi . Bu Japoncada abla demek aslında . Japonlarda kendi aile üyelerine bir de başkasının aile üyelerine farklı şekillerde hitap ederler . Ben de yeni öğrendim 🤷♀️ bilgilendirme bu kadar .)
Midoriya''U-Uraraka-chan ! '' dediğinde ikisininde saçlarını pat patladım . ''Sadece bir hafta Ochako . Emin ol göz açıp kapayıncaya kadar geçicek . Bu sırada ikinizde gelişmeye odaklanın tamam mı ?" Dedim onlara gülümseyerek .
''Hai!" Dedi ikisi aynı anda . Sonunda Ochako beni bıraktığında , Midoriya'yla beraber rahat bir nefes aldık . Onları ardımda bırakarak gitmem gereken yere giden trene bindim .
Staj için Endavor'un ajansını seçmiştim . Aslında kendisi bana teklif göndermişti . Bunu beklemiyordum . Ancak gelişmem için iki numara çok faydalı olucak . Onu günahım kadar sevmem fakat oldukça zeki biri . İllaki ondan bir şeyler kapacağım .
Koltuklardan birine oturduğum sırada başaka biri de yanıma oturdu . Başımı çevirip baktığımda Todoroki'yi gördüm . Yalandan şaşırarak ona baktım ve '' Endavorun ajansında mı staj yapıcaksın ?" Diye sordum .
Oysa sadece başını sallamakla yetindi . Daha fazla soru sormamaya karar vererek önüme döndüm . Sessiz geçen bir kaç saniyenin ardından '' Sen ve Midoriya'nın sözlerini çok düşündüm . '' dedi . Konuşmasını beklemediğim için şaşkınlıkla ona baktım , ancak o sol eline bakıyordu .
''Ve..'' dedim devamını onun getirmesini bekleyerek .'' Ve haklı olduğunuzun farkına vardım . Sen haklıydın . İki farklı kişinin birleşimi değilim . Ben , benim . Tek bir kişiyim . Sol tarafım...pedere benzesin ya da benzemesin . Fark etmez değil mi ?" Dedi .
İlk defa bu kadar uzun cümle kurduğunu görüyorum . Ona gülümsedim ve elimi omzuna koydum . İçimden bir ses onun sözlerinde tamamen dürüst olmadığını söylüyordu . En azından kendisini inandırmaya çalışıyor . ''Kesinlikle . '' dedim .
Bir süre sonra trenden indik ve Endavor'un ajansının önünde durduk . Başımı çevirip Todoroki'ye baktığımda , kaşlarını çatmış oldukça sinirli bir ifadeyle içeriye doğru yürüdüğünü gördüm . Vakit kaybetmeden onun arkasından ilerledim .
İçeriye girdikten sonra resepsiyondaki adama yaklaştık ve staj için geldiğimizi belirttik . Adam bir kaç saniye önündeki bilgisayardan bir şeylere girdi . Daha sonra bize dönerek '' Endavor sizi odasında bekliyor .'' Dedi .
Odasının yerini öğrendikten sonra da oraya doğru gitmeye başladık . Todoroki sessizdi ancak yaydığı aura resmen çığlık atıyordu . Burda olmak istemediğini bas bas bağırıyor gibiydi . Ancak gelişmek için babasını bir basamak olarak kullanma kararı beni etkilemişti .
Küçük bir çocuk gibi inat ederek başka yerde de staj yapa bilirdi . Ama o bunu yapmadı . Cidden ilginç biri .
Endavorun odasına girdiğimizde orayı aydınlatan tek şey pencereden giren güneş ışığıydı . '' Seni bekliyordum Shoto . Sonunda yüceliğe giden yolda baş koymaya hazırsın demek .'' Dedi biz onun karşısında durduğumuzda .
Beni görmezden geldi ?!
'' Senin açtığın yoldan gitmeye niyetim yok . Ben kendi yolumda gideceğim .''
Koydu lafı he he he . Endavor kendinden emin bir şekilde sırıtarak . '' Olsun bakalım , seninde hazırlanman gerek . Dışarı çıkıyoruz . '' dedi . '' Nereye gidiyoruz ?" Diye soran Todoroki'ye baktım . Anam bu çocuk ciddenbabasının iki numara olduğunu unutuyor demek . Bebeğim adam nerde bela varsa oraya gider . Az biraz gündemi mi takip etsen ? Hosu'ya gidicez işte .
''Sana kahraman nedir göstereceğim . '' dedi Endavor . ''Öhöm ! öhöm ! Mükemmel konuşmanızı bölmeyi hiç mi hiç istemem ancak , ben de burdayım Endavor-san . Huhu ? Görünmez değilim ya hani ? Canlı kanlı burdayım ya hani dimi ? '' dedim alaycı bir sesle .
Sabahtan beri ben yokmuşum gibi konuşuyor be ! '' Sen ! Shoto'yu yenen kızssın ! '' dedi Endavor . Onun alevleri daha da mı arttı ? Yok canım bana öyle gelmiştir .
''Seni eğiticeğimi düşünüyorsan yanılıyorsun ! Planımda sadece Shoto vardı . '' dediğinde göz devirdim ancak gülümsememi bozmadan ona bakmaya devam ettim . Ben önceki hayatımdan böyle insanlara alışığım . Kişiliği aynı benim babamınkine benziyor be !
'' Ha yani önüne gelene teklif mi gönderiyorsun Endavor-san ? Ne sorumsuz bir hareket . İki numaradan bu beklenmezdi doğrusu .'' Dedim sinir bozan bir ses tonuyla .
A***a koyiyim teklif gönderen kendisi ama hiç takmıyor . ****'k ya ! '' Seni küçük ! '' dedi sanki mümkünmüş gibi kaşlarını daha da çatarak . Lan aslında onunla uğraşmak eğlenceli ha .
'' Gelicek sefer staj yapıcağım ajansı değiştire bilirmiyim bir bakıcam . Böyle yetersiz bir kahraman bana bir şey öğretemez . '' dedim elimi alnıma yaslayarak . '' Ne büyük bir zaman kaybı .'' Diye eklemeyi de unutmadım .
''NE DİYORSUN LAN SEN ? HAZIRLANIN ! HOSU'YA GİDECEĞİZ ! VE SEN ! SEN GEBERENE KADAR SENİ EĞİTECEĞİM ! BAKALIM OZAMAN DA BU ŞEKİLDE KONUŞA BİLİCEKMİSİN ?" dedi ve bizi odasından kapı dışarı etti .
Vay ! demek öyle ! Küçük oyunumun işe yaramasını beklemiyordum doğrusu . Todoroki'ye baktığımda elini ağzına tutup başka yöne bakarak gülümsediğini gördüm . Yani tam olarak görmedim ama farz edelim ki gülümsüyor .
'' Oi ! Neye gülüyorsun sen ?" Dedim alay edercesine . Elini sonunda ağzından çekip bana baktı .'' Onu ikna etmen iki dakikanı bile almadı . Benim pederle bu şekilde konuşan ilk kişisin .'' Dedi ikimiz koridorda ilerlerken .
'' Eh , ben de küçük planımın işe yaramasını beklemiyordum . Şans diyeleim .'' Dedim sırıtarak . Ardından bize verilen odaya gittik . İki ayrı yatak vardı . Yataklardan biri pencerenin yanındaydı . ''Pencere kenarındaki benim olsa ?" Diye sordum ona bakarak .
''Benim için fark etmez . ''Dedi duvara yakın olan yatağa çantasını koyarak . Çantanın içini açtı ve kostümünü çıkartıp giyinmeye başladı . LAN DUR BEN BURDAYIM !!
Arkamı döndüm ve ona bakmadan '' TODOROKİ! Odadan çıkmamı bekleseydin keşke !" Dedim . '' Rahatsız olduysan özür dilerim . Sorun ediceğini düşünmemiştim.'' Dediğinde başımı dönüp ona baktım .
'' O ne demek lan ? Niye öyle düşünüyorsun bakayım sen ?" Dedim sorgulayarak . Okul formasının gömleğini çoktan çıkarmıştı . Durup bir kaç saniye yüzüme baktıktan sonra '' Geçen günlerde okula üzerinde sadece sütyenle gelmemiş miydin ? Öyle kolay utanan biri olmadığını sanmıştım .'' Dedi .
''BENLİĞİMİ KULLANDIĞIM İÇİN GÖMLEĞİ ÇIKARMIŞTIM SADECE . Tüm gün öyle dolaşmadım ya ! '' dedim renk alıp renk verirken .
'' Ben de tüm gün çıplak dolaşmıyıcağım . Sadece kostümü giyiyorum . Sen de vakit kaybetmeden giyinsen iyi olur . Benim peder bekletilmeyi sevmez . Yine söylenicek yoksa .'' Dedi ve bana aldırmadan üzerini değiştirmeye devam etti .
Devam edicek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayan Yıldız /mha Fanfic
FanfictionMha fanfiction Bir yıldız kaydı farkında olmadan bir söz mırıldandım . - : keşke my hero academia evreni gerçek olsa ve ben oraya gidebilsem ........... - LAN ÇOCUĞUN YÜZÜNE KARŞI ÇOK YAKIŞIKLISIN DEDİM !! ............. - : Kahraman olmak isdediği...