BENİ BIRAKMA !!

361 15 4
                                    

Bu bölümü heycanlı bitirmiyorum. Ama yine de diğer bölümü merak edin. ;) Önceki bölüme çok az oy gelmesine rağmen bu bölümü koydum fakat önceki bölüme ve bu bölüme en az 3 oy gelmeden yeni bölüm yok. Bu arada telefondan yazıyorum bölümleri biraz kısa olabilir ve yazım yanlıslarım varsa şimdiden özür dilerim. Vote atmayı unutmayın. Sizi seviyorumm.

Neden benim hayatım da normal insanlar gibi geçmiyor ? Neden hergün farklı bir olayla karşılaşıyorum ? Babamı kaybettikten sonra sevdiklerimi kaybetmekten korkmaya başladım. Ben Buğra'yı seviyorum. En azından kalbim öyle diyor ve simdi de onu kaybedebilirim. Hepsi Eren'in yüzünden tabiki. Oyalanmadan söyleseydim Buğra'ya belki de bunlar olmayacaktı. Şimdi gerçekten hayatım mahvolmuş durumda.

°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°.°

Uyandığımda saatin kaç olduğundan haberim yoktu. Pek de umrumda değildi. Dünyayla bağlantım kesilmişti. Kimseyle konuşmuyordum. Konuşucak arkadaşım da yoktu zaten. Bir Elif vardı. Onla da görüşmüyordum. Kendimi 'belki de Buğra doğru kişi değildir. ' diye avutuyordum. Ama göz yaşlarım buna inanmıyordu. Yaşananların hepsi benim suçumdu zaten. O günden sonra ağlamaktan baska hicbir şey yapmamıştım. Daha doğrusu yapamamıştım. O gün ne olduğunu bilmiyorsunuz tabi. Ama tahmin etmişsinizdir.

Buğra bizi öyle görünce tek kelime etmeden gitti. Ben de Eren'e tokadı yapıştırıp gittim peşinden. Gittim ama onu bulamadım.Telefonuna da bakmıyordu. Yapılacak son şeyin ağlamak olduğunu düşünerek eve gittim. Eve gittiğimde annem halimin iyi olmadığını söyledi fakat ben umursamadım. Çok geçmeden gözlerim karardı. Uyandığımda da kendimi beyaz bir hastane odasında buldum. Kolumda da serum takılıydı. Yanımda bir hemşire ve doktor vardı. Doktor " Uyandin mı küçük hanım?" dediğinde " Yok ben gözlerim açık uyuyorum. " diyesim gelse de o isteğimi bastırıp sadece "Evet." diyebilmiştim. Yarın sabah taburcu olabileceğimi söyleyip gitmişti. O gittikten sonra bende uyumaya karar vermiştim. Ama sadece karar vermiştim. Çünkü uyuyamamıştım. Serumu kolumdan çıkarıp biraz hava almak için dışarı cikacaktim. Annem zaten uyumuştu. Merdivenlerden indim. Kapıdan çıkmak üzereyken sedyeyle birini getirdiklerini gördüm. Ama keşke görmeseydim. Sedyenin yanına gidip onlarla beraber koşmaya başladım. Yakından görünce doğru tahmin yaptığıma emin oldum. Ama keşke yanlış olsaydı. Sedye de kanlar içinde yatan Buğra'ydı. Hemşirelere ne olduğunu soruyordum fakat hiçbiri benimle ilgilenmiyordu. Yoğun bakıma girdiklerinde beni içeri almadılar. Yaklaşık bir saat sonra doktor çıktı. "Hastanın yakını siz misiniz ?" dediğinde onaylarcasına kafamı salladım. "Arabayı fazla hızlı kullandığı için bir trafik kazası geçirmiş." "Peki şu an durumu nasıl ?" diye sordum. Kötü bir şey söylemesinden korkuyordum. Buğra'nın da babam gibi olmasını istemiyordum. Hem de benim yüzümden. "Bir ara kalbi durdu ama geri getirmeyi başardık. Şu an ise iyi görünüyor ama bu geçici bir durum olabilir. Kendinizi her şeye hazırlayın." dediğinde zar zor bastırdığım göz yaşlarım daha fazla dayanamadı. Doktorun arkasından " Onu görebilirmiyim ? " diye bağırdığımda " çok kısa olmak sartiyla" dedi ve gitti. Hemşireler de sacma sapan şeyler giydirdiginde içeri girdim. Buğra'nın yanına gidip elini tuttum. "Buğra, aşkım burda yatmanın sebebi benim. Her şey benim yüzümden oldu. Ama böyle olmasını hiç istememiştim. Buğra ben seni kaybetmek istemiyorum. Ben seni kaybetmekten korkuyorum. Ama sen beni bırakmazsın. Kötü bir olay yaşamış olabiliriz. Ama sen beni bu kadar kolay bırakamazsin. Ben hep senin yanında mutlu oldum. Ben sana aşkı öğretirken daha çok aşık oldum. Ben hep senin son aşkım olmanı istedim. Sen olmazsan ben de nefes alamam, yaşayamam. Ben sensiz bir hayat düşünmüyorum. Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Beni bırakma aşkım benim için dayan. " bunlari soylerken hıçkıra hıçkıra ağliyordum. Hemşire odaya girdi ve çıkmamı soyledi bende onu dinleyerek odadan çıktım. Çıktığımda annem telaşlı gözlerle bana bakıyordu. Yanına gidip sarıldım. Hem ağliyordum hem de 'beni bırakma Buğra' diyip duruyordum. Doktor yanımıza geldi ve burda beklemenin bir anlami olmadığını eğer bir gelişme olursa bizi arayacağını söyleyip gitti. Ben ne kadar itiraz etsem de annemde dinlenmem gerektiğini söyledi ve istemeye istemeye eve gittim.

Bu yaşadıklarımdan sonra artık bu üzüntülerin bana fazla geldiğini düşünüyordum. Hastaneden geldikten sonra 2 gün geçmişti. Ama hala doktor aramamıştı. Bende merak edip hastaneye gitmeye karar verdim.

-ŞİZOFREN AŞIK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin