Sıramda, ahşap ve eski sıramda, sakince (benden asla sakince davranmam beklenmez) kollarımın üzerine yatıyordum. Son dersti ve artık eve gidebilecektim. Bu gün beni çok yormuştu. Uykum vardı. Gözlerimi huzurla kapattım ve saçlarımda gezinen bir el hissettim. Sanırım bu sıra arkadaşımın, aynı zamanda da hayat arkadaşımın ince uzun parmaklarıydı. Aslında o parmakları... neyse. Edepsiz ve kirli düşünmemeliyim. Şuanda gayet huzurluyum.
"Kolya? Uyudun mu?"
Hayır anlamına gelen ne olduğu belirsiz bir ses çıkardım. Belli olması önemsizdi. Uyumamış olmamı bilmesi yeterliydi. O ise çıkardığım sesi taklit edip hafif ve kibar bir kahkaha attı. Tatlıydı. Hoştu.
"Çok mu yoruldun? Eve gidince de uyuyamazsın yazık."
Başım kollarıma gömülü olduğundan net konuşamadım.
"Niye ki? Uyuyacağım ben."
"Yarın matematik sınavımız var."
"Sikerim matematiğini de sınavını da."
Beni sertçe dürttü. Acıdı ya.
"Kopya vermem Nikolai."
Başımı kaldırıp yorgun gözlerle ona baktım.
"İyi."
Bu soğuk tavrıma biraz kırılmış olmalı ki saçımdaki elini çekti ve önüne döndü. Sessiz kaldı. Gönlünü almam gerekirdi.
"Ya Fedyaa.."
"Hm?"
"Özür dilerim."
Cevap vermedi. Bir iç çektim ve zil çaldı. Çantamı apar topar topladım fakat Fedya ise çok yavaştı.
"Ben çıkıyorum okulun çıkışında buluşalım."
Yine cevap vermedi bana. Ben de n'apayım? Çıktım tabii koşarak okulun karşısındaki pastahaneye vardım. Bir kutu alkollü çikolata aldıktan sonra okulun çıkış kapısına gidip Fedya'mı beklemeye başladım.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğümü Seninle Buldum /FYOLAİ/
Hayran Kurgu"Ben özgürlüğü senin gözlerinde bulabildim"