11.

25 6 0
                                    

Yoongi'nin kendini toplarlayıp Jimin'den özür dilemesi uzun sürmemişti. Tabii bu kısa sürede Taehyung onu defalarca aramasaydı muhtemelen hala yerinde sayıyor olurdu. Yoongi ne kadar çocukluk arkadaşını sevse de, bu sıralar Taehyung'da Jimin kadar yapışkan olmaya başlamıştı. Güya konuya dahil olmak istemiyordu ama neredeyse her gün Yoongi'yi arayıp Jimin hakkında bir şeyler söylüyordu.

"Aranız nasıl hyung, Yoona olarak değil de sen olarak?

"Sence bir şeyler anlamış mıdır?"

"Bilmiyorum ben hala yakıştığınızı düşünüyorum."

Yoongi bir süre sonra bu işten o kadar bunalmıştı ki sonunda, Taehyung'u durdurmak için onu telefonlarını açmamakla tehdit etmek zorunda kalmıştı. Şimdilik blöfü işe yaramış gibi görünüyordu.

Jimin'e gelirsek, Yoongi gerçekten hasta olduğunu ve ne yaptığını bilmediğini söyleyerek ondan hemen ertesi gün özür dilemişti. Genç ilginç bir şekilde hiç üstelememiş, sadece "Önemli değil, hyung. Gerçekten hasta görünüyordun, senin için endişelendim." diyerek geçiştirmişti.

Yoongi konuyu burada kapatmak istiyordu ama ne yazık ki yapamazdı. O gün, okulun önünde Jimin'i kendisinden uzaklaştırmaya çalışırken ne dediğine pek dikkat etmemişti. Bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu ne yazık ki sonradan anlamıştı. O gün Jimin'e ablasının numarasını vereceğini söylemişti. Genç konuyu açmasa da Yoongi onun kendisinden bir adım beklediğini biliyordu.

"Hala ablamın numarasını istiyor musun?" diye sorduğunda Jimin'in "Hayır." demesini umuyordu, çünkü verdiği sözünü tutmasının tek yolu yeni bir hat almaktı ama o kadar ileri gitmek istemiyordu. 

Ayrıca bir şey daha vardı. Yoongi'nin içini kemiren bir kurt, bir süredir aklından çıkmayan bir olasılık... Eğer Jimin ablasının numarasını isterse, bu hala her şeyi Yoona için yaptığı anlamına gelirdi, değil mi? Yoongi'nin kendinden ettiği şüphe, Jimin ile yakınlaşmaya başladıklarını düşünmesi, hiçbirinin bir önemi kalmazdı. Jimin hala onu kullanıyor olurdu.

Ama onun istediği de bu değil miydi zaten? Kendisinin Jimin'i kullandığı gibi gencin de onu kullanması? Böylece yaptıklarından haklı çıkacaktı.

Evet, böylesi daha iyiydi. 

O zaman neden Jimin "Evet." dediğinde üzülmüştü?

Neyse ki bunu düşünmeye pek zamanı olmamıştı çünkü aynı günün akşamı Taehyung kendisini arayıp bir güzel ağzına sıçmıştı. "Jimin'e ablanın numarasını vereceğini nasıl söylersin hyung?" diye başlamış "Bu işi fazla uzatıyorsun, eninde sonunda ikinizin de kalbini kıracaksın." diye bitirmişti.

Haklıydı. Yoongi eninde sonunda Jimin'in kalbini kıracağını daha onunla tanıştığında anlamıştı. O gün parkta ona bir daha görüşemeyeceklerini söylerken Jimin'in bakışları her şeyi anlatmıştı. Tabii ki geleceği, bu olacakları asla tahmin edemezdi ama Jimin'i üzeceği daha en başından belliydi. Şimdiyse bazı şeyler fazla gerçekçi olmaya başlamıştı. Yoongi çoktan bir kez daha Yoona olmuş ve Jimin ile buluşmuştu. Bir de ona baktığında hissettiği küçük duygular vardı ki...

Taehyung haklıydı. Yoongi bu işin sonunda kendi kalbini de kıracaktı. 

Şimdi Namjoon ve Seokjin ile her zaman oturdukları kafedeydi.  En son buluşmalarının üzerinden sadece birkaç hafta geçmişti ama Yoongi her şey değişmiş gibi hissediyordu. O zamanlar Jimin'in davranışlarından ne kadar bıktığını, sonunda dayanamayıp onu engellediğini düşününce iç çekmekten kendini alamadı. Bu oyuna ilk başladığında Jimin'in duyguları pek umurunda değildi. Hala öyle hissetmek istiyordu. O zamanlar her şey daha kolaydı.

Beauty| YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin