Aşka Dair Savaş

148 37 49
                                    

Öncelikle hepinize merhabaa. Bu bölüm, aksiyondan daha çok aşkı anlatan bir hikaye oldu. Diğer bölümde ortalığın fazla karışacağını bildiğimden bu bölümü sakin bir şekilde tutmak istedim. 

Küçük bir bilgilendirme yapmam gerekiyor. Artık YENİ BÖLÜMLER her CUMA GÜNÜ sizlerle olacak.

Bölüm hakkındaki fikrinizi, beğendiğiniz veyahut beğenmediğiniz kısımları yorumlara yazınız. Fikriniz fikrimdir!

🎵 James Arthur- İmpossible( Türkçe Altyazılı dinlemenizi tavsiye ederim.)🎵

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınn🥰

5.BÖLÜM

Müdürün konuşmasından sonra, Ayaz ortalıktan kaybolmuştu. Güçsüzler Grubu olarak banka yerleştik. Herkes fazla suskun ve düşünceliydi.

" Hayırdır, kim öldü?" dedim alayla. Hepsinin bakışı bana döndü. Çiğdem telaşla," Ay biri mi ölmüş?"

Miran kafama yavaşça vurdu," Muşmula, ben sana demedim mi bu kızın yanında şaka yapma diye!"

Göz devirdim," Demedin, Antik Müze Beyinli, demedin!" Deniz ve Çiğdem kıkırdadı. Miran işaret parmağıyla ikisini gösterdi," Bak onların ağzına laf verdin!"

Şaşkınca Miran'a bakıyordum. Alınmış olamazdı, değil mi? " Miran, sen..." Yüzünü karşı tarafa çevirdi," Birazcık alınmış olabilirim." dedi küçük çocuk edasıyla. Kollarımı beline doladım,"Alınma be! Şaka yaptım."

" Ee, bize sarılmak için yer yok mu?" dedi Deniz, kollarını göğsünde birleştirirken." Yani bizi unutmanız..." dedi Çiğdem," Biraz üzücü."

Miran ile bakıştık," Sarılsak mı ya onlara?" dedi ukalaca. Dudağımı ıslattım," Bir düşünmek lazım." Düşünüyormuş gibi homurtular çıkardım," Sanırım..." deyip ikisine baktım," Sarılıyoruz."

Dostluk kavramını öğrenmiştim bugün. Dostluk, öyle sözlüklerdeki anlam gibi değildi. Başkaydı, çok başka... Hiç ummadığınız anda sarar sarmalardı sizi. Nasıll desem... Bir anne şefkati kadar sıcak. Bir baba kadar sığınaktır, dostluk. Dostluk, hayatınızdaki kurak topraklarda çiçeğin açması gibidir.

Önümüzden geçen iki kız," Ay, bu çocuğun kavgalarına bile bayılıyorum." dedi kendinden geçmiş bir sesle. Yanındaki kız koluna girdi," Sen mi, ben mi? Ama önceliğimiz kavgayı izlemek..." Aralarından sıyrılıp kızlara doğru koştum," Hey! Bir... Bi dakika!"

Her ikisi de bana doğru döndü, ters ters bakarken," Ne oldu? Çabuk söyle, işimiz gücümüz var."

Göz devirdim. Sanki ben onlara bayılıyordum da! Hızlı adımlarla yaklaştım," Bu kavga..." dedim sorgularcasına," Kimle oluyor?"

" Karanlıklar Lideri... Ya da Lordu mu deseydim?" diye sordu yanındaki arkadaşına." Ayy, lord kelimesi daha havalı oldu." dedi.

" Kızlar..." Beni unutmuşlardı," Ay, pardon tatlım Karanlıklar Lordu ve Güçsüzler arasında."

Olduğum yerde kalakalmıştım. Biz ve Karanlıklar Grubu... Peki biz buradaysak kavga eden kimdi? Bizim banka döndüm. Çiğdem burada, Miran burada, Deniz burada, Cem bu... Cem! Cem yoktu!

Ayaz, onun icabına bakacağını söylemişti. Ayaz, benim yüzümden birine zarar verecekti.

Koşuyordum. Aklımda, Ayaz'ın Cem'i öldürebileceği ihtimali gedikçe çıldırıyordum. Ayaz, bunu bize yapmamalıydı.

Cem, şansını denemişti. Hiçbir suçu yoktu. Birine aşık olmak suç değildi. Karanlıkların sahibi olan o adam, benim kokumu bile tanımazken, Cem'e neler yapıyordur kim bilir! Birine aşık oldu diye bu kadar zulüm fazlaydı...

Kaybolmuşlar SokağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin