yaklaşık 1 haftadır zorlada olsa Jisunga ilacı düzenli bir şekilde içiriyordum. Sabah, öğlen, akşam... Fark ettiğim başka birşey daha vardı, bu ilaç sanırım jisungun cinlerle ilgili yaşadıklarınıda hafızasından siliyordu çünkü ne zaman ilacı versem neden içiyorum bunu diyordu yaşadıklarımızı bilmiyor gibi davranıyordu. Belkide ilacın başka bir özelliği buydu, şizofrenken yaşananları hafızadan silme?
Akşam yemeğimizi yedikten sonra tekrardan ilacı içirmek için mutfaktaki kilerden çıkartıp Jisunga içmesi için verdim.
"neden içiyorum bunu"
"Ah jisungie sorgulama iç"
"ne zaman içmeyi bırakacam şunu tadıda yokki"
"son 1 hafta sabr et"
***
ilaçları kullanalı 2 hafta geçmiş Jisung eskisi gibi normalleşmişti. Kafamızı daha çok dağıtmak için yurt dışına 1 haftalığına tatile gitmeye karar vermiştik. Amerika Manhattan'a gitmeye karar vermiştik. Uçağımız yarın sabah 6 da kalkacağı için erkenden yatacaktık. Saat 9 gibi yatağıma beraber yatıp uykuya daldık.
Saat sabah 5 gibi alarmın sağır eden sesine uyanıp savurduğum küfürle Jisungta kalkmıştı. Hızlıca üstümüze düzgün bir şeyler giyindik. Jisung benim evimde kalmaya başlayalı sürekli benim kıyafetlerimi giyinmeye başlamıştı, hoşumada gidiyordu. Karnımızı çok doyurmadan birşeyler atırştırdık ve dün hazırladığımız bavulları alıp evde çıktık.
Jisungta bugün bir sessizlik hissetmiştim. Erken uyandığı içindir. Bir taksi ile havalimanına yetişip uçağımıza bindik. Yaklaşık 6 saatlik yol boyunca Jisung uyumuştu, ben ise 7 bölümlük dizi bitirerek yolculuğumu tamamlamıştım. Uçanktan inip havalimanının içinde biraz yürüdükten sonra telefonumdan bu civardaki otellere bakmaya başladım.
Yakınlarda bir otel buldum ve telefonumdan rezarvasyonu yaptım çok geçmeden de taksi ile otele doğru gittik. Otel gerçekten muazzamdı, herşey çok göz alıcıydı. Odamıza çıkıp direkt bavulları kenara bırakıp kendimizi kocaman yatağa attık.
"Ne zaman evlenmeyi düşünüyoruz"
"bilmem"
"ben artık dayanamıyorum en yakın zamanda evlenelim"
"sen nasıl istersen minhom, istersen gelecek ayın 2sinde düğün yapabiliriz"
"tamamdır zaten çok misafir olmaz o yüzden şatafatlı bir şeye gerek yok ailemizi çağırsak yeterli"
"hmhm" kafasınıda aynı anda salladı Jis.
yatakta oturur pozisyona gelip jisunga döndüm,
"otelin yakınlarında bir bar varmıs aksam oraya gidelim mi"
"evet evet gidelim"
***
saat akşam 8e doğru geliyordu, Jisungla beraber üstümüzü giyinmiş saçımızı yapmış bara gitmek için hazırlanmıştık. Otelden çıkıp taksiye bindik."nereye gençler"
"abi burda yakınlarda bir bar varmış"
"ha tamam biliyorum orayı 10 dakikaya ordayız"
Jisunga doğru dönüp gülümsedim, oda bana gülümsemişti. Mutluydum çünkğ Jisung normale dönmüştü, umarım kendi evine döndüğünde tekrardan kafayı sıyırmaz.
Taksici barın önünde durup "gelmiş bulunmaktayız" dedi. Adama parayı verip taksiden indik. İçeri girmeden önce dışarıyı biraz inceledim ve ardından içeri girdik. Jisungun elini tuttum, her an kaybolabilirdi minik sincabım. Çok kalabalıktı, insanlar fazlasıyla içmiş yarın yokmuşçasına dans ediyorlardı. Jisungla beraber kenardaki boş bir koltuğa oturduk. Biraz bira aldık ve içmeye başladık, bilerek hafif olan biradan almıştık.
Biz sohpet ediyor, gülüyor şakalaşıyorduk. Jisung tuvaletinin geldiğinş söyleyip tuvalete gitti. Bende onu beklerken telefonda geziniyordum. Aradan 10 dakika geçmişti ama jisung hâlâ geri dönmemişti. Ayağa kalkıp tuvalete doğru yürüdüm, tuvalete girince gözüm direkt Jisungu aradı fakat tuvalette değildi. Nereye gitmiş olabilirdiki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be Quiet |ᴹᶦⁿˢᵘⁿᵍ
Fanfiction"Sessiz ol duymasınlar" "kimler?" "onlar" "saçmalamayı bırakır mısın" Son zamanlarda sürekli cinleri gördüğünü söylediği için şizofren teşhisi konulan Jisung ve ona asla inanmayan sevgilisi Minho bir gece Jisungun aslında şizofren olmayıpta gerçekle...