Lyanna ertesi sabah heyecan içinde uyandı. Hızlıca hazırlanmaya başladı. Tyenne ona beyaz bir elbise getirdi. Elbise vücudunu sıkıca sarıyordu ve altın renkli işlemeyle süslenmişti. Tyenne saçlarını uzun uzun fırçaladı ve Lyanna abileriyle beraber kahvaltı salonuna yürüdü. Heyecanla bugünün sonucunu bekliyordu.
Kahvaltıda o günün yarışacak isimleri tanıtıldı. Lyanna'nın kalbi Rheagar tanıtılırken çok hızlı atmaya başladı. Rheagar her zamanki gibi asil duruşuyla kırmızılar içerisindeydi. Platin sarısı saçları yeni yıkanmıştı ve ışıkta parlıyorlardı. Lyanna Rheagar'ın da ona baktığını fark etti ve yüzünde bir gülümseme oluştu. Hızlıca yemeğini yedi ve ön sırada oturmak için Ned'i kandırdı ve onlar önden gittiler. Robert da onlara katılmak istemişti ama yemeğin biraz daha değerli olduğunu düşünmüştü ve geride kalmıştı. Lyanna Robert'in gelmeyişiyle çok daha mutlu olmuştu. Ned suratındaki gülümsemenin nedenini anlayamamıştı ama bu gülümseme onu da mutlu etmişti. Beraber en ön sıradan bir yere oturdular. Lyanna heyecanla Rheagar'ın maçlarını bekliyordu. Yeniden içinden onun kazanması için dua etti.
Turnuva zamanı yaklaştıkça koltuklar birer birer dolmaya başladı. Yanlarındaki koltuklar da dolunca Lyanna derin bir nefes aldı. Artık Robert yanlarına oturamazdı. Nişanlısından evlenmeden önce kaçabildiği kadar kaçmak istiyordu.Evlendiklerinde hergün suratını görmek zorunda kalacaktı zaten.
Turnuvaya başlamadan önce son gün etkinlikleri yapılmaya başlandı. Soytarılar getirilmişti. Giydikleri komik kıyafetler ve söyledikleri şeylerle turnuvadakileri eğlendirmeye çalışıyorlardı. Lyanna o kadar çok gerilmişti ki söyledikleri her şeye gülüyordu. Komik olmasalar bile. Soytarılar yaklaşık 1 saat misafirleri eğlendirmeye çalıştılar. Sonra boru sesi duyuldu ve turnuvanın başlayacağı duyuruldu.
Turnuvanın ilk maçı sör Barristan Selmy ve Gerold Hightower arasındaydı. Barristan Selmy atını hızlıca sürmeye başladı ve Gerold Hightower'la çok sert çarpıştılar. Ama ikisi de atının üstünde durmayı başarıyorlardı. Barristan hiç zaman kaybetmeden atını döndürdü ve yine aynı hızda sürmeye başladı. Gerold biraz geç kalmıştı ve Barristan'ın mızrağı çarptığında çok zor bir şekilde atında kalmayı başardı. Barristan üçüncü sefer geldiğinde Gerold tamamen savunmasızdı ve hızla yerle buluştu. Barristan atıyla zafer turu atmaya başladı. Lyanna Barristan'ın çok iyi olduğunu düşündü. Rheagar'ı alt edebilecek kadar iyi.
İkinci maç ise Rheagar Targaryen ve Arthur Dayne arasındaydı. Arthur Dayne 7 krallığın en iyi savaşçılarından biriydi. Lyanna Rheagar'ın onu yenmesini istiyordu. Rheagar atını asilce sürmeye başladı ve Arthur da ona doğru hızlıca geliyordu. Mızrakları birbiriyle çarpıştı ama ikisi de atının üstünde kalmayı sürdürdü. Rheagar atını döndürdü ve yine hızlıca sürmeye başladı. Arthur Gerold'ın yaptığı hatayı yapmadı ve o da son hız gelmeye başladı. Yine çarpıştılar. Çarpışmanın şiddetiyle ikisi de atından düşmek üzereydi ve sonunda Arthur Dayne yeri boyladı. Rheagar gülerek zafer turunu atmaya başladı. Sanki Lyanna'nın önünden geçerken ona göz kırpmıştı. Lyanna emin olamadı ama öyle olmasını diledi.
Artık final zamanıydı ve iki yarışmacı da son defa tur attılar. Sonra yan yana durup el sıkıştılar ve turnuva yerlerine geçtiler. Lyanna'nın kalbi duracak gibiydi. Çok heyecanlanmıştı. Rheagar'ı düşerken görmekten korkuyordu. Boru sesi duyuldu ve iki at birbirine karşı koşmaya başladı. İlk sert darbeler indi ve ikisi de atının üstünde zor duruyordu. Rheagar hızlıca toparlandı ve karşı atağa geçti. Barristan biraz geç kalmıştı ama bunu telafi etti. 4 kere çarpıştılar ama ikisi de atının üstünde kalmayı başardı. İkisi de çok iyiydi ve birbirleri üstünde üstünlük sağlayamıyorlardı. Sonra Rheagar atını çok hızlı bir şekilde sürmeye başladı. Barristan da aynısını yapmaya çalıştı ama bir önceki çarpışmadan hala toparlanamamıştı. Rheagar'ın darbesinden sonra atında kalmak için çok uğraştı ama yavaşça yere düştü. Artık Rheagar zafer turu yapıyordu. Bütün kızlar onu hayranlıkla alkışlıyordu. Bütün erkekler de kıskançlıkla.
Sonra Rheagar'a aşk ve güzellik kraliçesini seçmesi istendi. Bu turnuvaların bir geleneğiydi. Her kazanan çiçeklerden yapılmış bir tacı bir kadına verir ve onu aşk ve güzellik kraliçesi seçerdi. Taç mavi kış güllerinden yapılmaydı. Lyanna'nın en sevdiği çiçekti. Lyanna tacı alamayacağını biliyordu. Herkes Rheagar'dan karısına vermesini bekliyordu. Rheagar tacı eline aldı ve stadyumu dolaşmaya başladı. Herkes alkışlıyor ve çığlıklar atıyordu. Karısı Elia mutlulukla gülümseyip alkışlıyordu. Herkes Rheagar'ın karısının önünden geçerken yavaşlamasını bekledi ama o yavaşlamadı. Bir anda koca stadyum sessizliğe gömülmüştü. Bütün o sevinçler solmuştu. Elia'nın suratındaki gülümsemeden eser kalmamıştı. Rheagar ilerlemeyi sürdürdü ve Lyanna'nın önünde yavaşladı. Lyanna'nın kalbi deli gibi atıyordu. Rheagar'ın yaptığı davranışın sonuçlarından haberi olup olmadığını düşündü. Rheagar elindeki tacı yavaşça Lyanna'nın kucağına bıraktı ve atını sürmeye devam etti. Herkes şoka girmişti. Prens kendi karısı yerine bir başkasını seçmişti. Ve bir başkası da nişanlıydı. Ned sinirlenmişti. Büyük ihtimalle Robert de ama Lyanna mutluluğunu yaşayamıyordu. Aynı anda böyle bir şey yaparak birçok şeye sebep olacağı için Rheagar'a kızmıştı, öteki yandan buna cesareti olduğu için hayran kalmıştı, bunu yaptığı için aşırı derece de mutlu olmuştu ve şaşırmıştı. Gerçek olduğundan emin olmak için sıkıca kavradı tacı. Kendisinden beklenen gibi kafasına taktı. Abisi şaşırmıştı. Kendisi kadar inatçı birinin takmayacağını düşünüyordu.
Rheagar atından inip yerine oturduğunda kral kral muhafızlarına yeni birinin katılacağını duyurdu. Bu herkesin beklediği gibi Jamie Lannister'dı. Bembeyaz kıyafetlere bürünmüştü ve altın sarısı saçları parıldıyordu. Yeşil gözlerinden ne kadar mutlu olduğu anlaşılabiliyordu. Kral ona beyaz pelerinini verdi ve kral muhafızlarına katıldı. Bu insanları şaşırtmamıştı.
Turnuva bitince Lyanna hemen ormana doğru gitmek istedi ama Ned onu sıkıştırdı.
-Lyanna doğruyu söyle böyle bir şey olacağından haberin var mıydı?
-Yoktu tabiki. Ne kadar çok şaşırdığımı görmedin mi?
-Lyanna bunun sonuçları hoş olmaz. Sen nişanlısın. Robert sinirden kuduruyor olmalı.
-Bunda büyütülecek bir şey yok. Şımartılmış prens şımarıkça davrandı olan olay bu. Ve hatırlatırım nişan asla benim fikrim değildi. Ben sakinleşmek için yürüyeceğim. Sen açıklarsın Robert'a. Lyanna hızlıca ormana doğru yürümeye başladı. Ned arkasından gelmeye kalkmadı. Robert'a nasıl açıklayacağını düşünüyordu.
Lyanna yavaşça ormanda yürümeye başladı. Dünkü taşı bulmaya çalışıyordu. Sonra birinin ona seslendiğini duydu ve o yöne baktığında Rheagar'ı gördü. Ona doğru koşmaya başladı ve sarıldılar. Sonra Rheagar onu öpmeye başladı. Lyanna bir saniye bile düşünmeden karşılık verdi. Uzunca bir süre öpüştüler. Lyanna kendini mutlu hissediyordu. Sonra ayrıldılar ve birbirlerine sarılmış bir şekilde durmaya devam ettiler.
-Bugün yaptığın şeyin bazı sonuçları olacak biliyorsun değil mi? diye sordu Lyanna. Rheagar kafasını sallamakla yetindi. Eliyle kafasındaki taçla oynuyordu.
-Yarın burdan gideceğiz ve seni hayatımın sonuna kadar görmeyeceğim. Sonra Robert'le evlenip şu an hissettiklerimi hissetmeye çalışacağım. Bu haksızlık.
-Sen gidince ben de hayatımın sonuna kadar sevmediğim bir kadınla bunları hissetmeye çalışarak yaşayacağım. Kral olsam da hayatım boyunca mutlu olamayacağım. Ama aklımda bir fikir var. Oldukça tehlikeli. Bugünkünden daha fazla sonuçlara yol açıcak ama biz mutlu olacağız.
-Anlat.
-Burdan yola çıktıktan sonra her kamp kurduğunuzda kamptan biraz uzaklaşıp dolaşmanı istiyorum. Çok uzaklaşma başına bir şey gelirse görebilecekleri mesafede ol. Ben seni oradan kurtaracağım.
-Doğru söylüyorsun çok büyük sonuçları olacak ama bence değer. Uzunca bir süre orada durdular ve sonra Lyanna yavaşça Rheagar'dan ayrıldı ve diğerlerinin yanına gitti. Sadece Rheagar'ın fikrinin işe yaramasını ümit etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ VE ATEŞ
FanfictionBuz Ve Ateşin Şarkısı Fan Fiction. "Aşk tatlıdır sevgili Ned, ama bir adamın doğasını değiştiremez."