Bölüm 1

590 27 8
                                    

Lyanna Kışyarı'nda soğuk bir sabaha daha uyandı. Tahta yatağından doğrularak kalktı. Pencereden dışarı baktı. Yaz ayı yaklaşmasına rağmen her yer karla kaplıydı. Hizmetliler her tarafta koşturup gelecek misafire hazırlık yapıyorlardı. Lyanna misafir konusunu hatırlayınca rahatsız oldu. Abisinin arkadaşıydı. Lyanna adamla ilgili bir sürü hikaye duymuştu. Hiçbiri de iyi değildi. En azından ona göre.

Hizmetçisi birazdan içeri girdi. Lyanna hazırlanması gerektiğini anımsadı. Misafir öğlene doğru bekleniyordu. Hazırlanıp kahvaltıya inmesi gerekiyordu. Hizmetçisi gri bir elbise getirdi. Gri elbisenin bel kısmı dardı ve yere kadar uzanıyordu. İpekten yapılmıştı. Elbise o kadar yumuşaktı ki hizmetçisi dokunması gerektiğinden daha fazla dokunuyordu elbiseye. Lyanna bu tarz kadınsı elbiselerden ne kadar hoşlanmasa da giydi. Babasının zorlamalarıydı bunlar. Onu her zaman daha yumuşak başlı olması için uyarırdı. Lyanna'nın ruhu böyle değildi ama. Onun ruhu savaşçıydı. Eli silah tutmalıydı. Baskılar yüzünden bunalmıştı. Gizlice kardeşiyle çalışmalar yapıp kılıç tutmayı öğrenmişti ancak.

Elbiseyi giyince hizmetçi onu aynanın karşısına oturttu ve saçlarını fırçalamaya başladı. Siyah gür saçları aşağıya doğru dalgalı bir şekide iniyordu. 'Stark saçları' diye düşündü. Starklar siyah kıvırcık saçlı ve gri gözlü olurlardı. Lyanna bütün özellikleri taşıyordu. Gri renkli gözleri, kıvırcık siyah saçları ve uzun suratıyla bir Stark'tı. Ve artık evlenme çağına gelmiş bir Stark.

Ayağına siyah çizmelerini geçirdi ve hizmetçisini odayı toplaması için bırakarak dışarı çıktı. Tahta merdivenlerden hızlıca aşağıya indi. Yemek salonuna hızlıca girdi. Yemek sofrasına herkes oturmuştu. Geç kalmamıştı, herkes erken kalkmış olmalıydı. Hızlıca kendi yerine oturdu. O oturur oturmaz hizmetçiler yemekleri getirmeye başladılar. Abisi Eddard konuşmaya başladı:

-Bugün Robert geliyor biliyorsun. Lütfen düzgün dur. Misafire saygı duy. Lyanna sessizce durdu bir saniye. Eddard eve gelemiyordu. Jon Arryn'ın yanında Robert ile beraber kalıyorlardı. Ailesini görebilmek için kısa süreliğine gelmişti ve Robert buraya gelecek ve beraber Vadi'ye doğru yola çıkacaklardı. Bu kadar kısa süre gördüğü abisini kırmak istemiyordu ama Robert sabrını taşırırsa konuşacağını biliyordu. Kendini toparladı.

-Sabrım taşmadığı sürece en iyi halimde olacağım, dedi. Suyunu yudumladı. Kışyarı'nın soğuk ve gri odasında herkes sessizce yemek yiyordu. Lyanna hızlıca yemeğini bitirdi ve ayağa kalktı. Herkesten izin isteyip odadan çıktı. Odasına çıktı. Hizmetçisi her şeyini toplamıştı. Camdan dışarı baktı. Birgün buradan gideceğini düşündü. Bu düşünce ürkütücüydü. Kışyarı onun yuvasıydı. Kuzeyliler soğuğu severlerdi, sıcak yerler onları rahatsız ederdi. Hizmetçisi biraz sonra geldi ve rahibenin yanına yolladı onu. Babasının isteklerinden biriydi. Bir kız gibi dikiş dikmek. Lyanna bundan nefret ediyordu ve yapamıyordu. Rahibenin odası kasvetliydi. Her yer dini kitaplarla doluydu. Rahibe açık mavi kıyafetlere bürünmüştü. Baştan aşağı kapalıydı. Lyanna her zamanki yerine oturdu ve işini yapmaya başladı.

Kapıdan sesler gelmeye başlayana kadar devam etti. Sonra abisi geldi ve onu ordan aldı. Beraber kapıya doğru yürüdüler. Abisi heyecanlıydı. Yaş sıralamasına göre dizildiler. Robert gelmek üzereydi. Lyanna onu görmek istemiyordu ama görüntüsünü de merak ediyordu. Bu kadar kadınla beraber olduğuna göre yakışıklı olmalıydı.

En başta babası Rickard Stark duruyordu. Dimdik durmuştu. Tam bir Stark gibi gururlu ve onurluydu. Ondan sonra Brandon vardı. Babasına çok benziyordu. Daha vahşi duruyordu. Güçlü ve sert. Onun ardından Eddard geliyordu. Brandon'ın vahşişiği yoktu. Daha yumuşak başlıydı ama o da sertti. Kurt kanını diğerleri gibi taşıyordu. Sonra Lyanna vardı. Kardeşleri gibi dik duruyordu. Güçlüydü. En sonda Benjen vardı. O gücü o da taşıyordu ama daha küçüktü. Gücü çok fazla gösteremiyordu.

Kışyarı'nın koca kapısı yavaşça açıldı. İçeri atın üstünde güçlü bir adam geldi. Arkasından da birkaç yoldaş geldi. Atın üstündeki adam Robert Baratheon'du. Lyanna bunu ilk bakışta anlamıştı. O ukalaca bakışlar ve gereksiz özgüven belli ediyordu. Masmavi gözleri simsiyah saçları vardı. Yakışıklıydı bunu kimse inkar edemezdi. Aynı zamanda lordtu. Birçok genç kızın rüyasıydı. Ama Lyanna'nın değil. Robert yanlarına geldi. Babası ve Brandon'la el sıkıştı. Ned'e geldiğinde sarıldılar. Abisi gerçekten bu adamı seviyordu. Sonra Robert kendisine geldi. Gözleriyle tamamen kendisini süzüyordu. Yavaşça elini tuttu ve dudaklarına götürdü.

-Güzelliğinizi duymuştum ama bu kadar olduğunu hiç hayal etmemiştim, dedi Robert. Lyanna gülümseyerek cevap verdi bu iltifata. Ama bu gülümseme zorlamaydı. Sadece böyle yapması gerektiği için yapmıştı. Robert Benjen'le de tokalaştı ve abisi ona Kışyarı'nı gezdirmek için gitti. Robert gidince Lyanna rahatlamıştı.

Soğuk Kışyarı bahçesinde yürüdü ve oturup düşünmek için gittiği taşı buldu. Oturdu. Lyanna yakında babasının onu evlendirmek isteyeceğini biliyordu. 15 yaşına gelmişti. Onun da damarlarında kurt kanı dolaşıyordu ve deli doluydu. Sadece sınırlandırılmıştı. En azından yaklaşan bir turnuva vardı ve gerçek dövüşü görebilecekti. Ve Kışyarı'ndan hayatında ilk kez bu kadar uzağa gidecekti. Güney şehirleri buradan çok farklıydı. Oralarda sürekli yaşamak istemezdi ama oraları görmek isterdi. Benjen ona kar topu atıncaya kadar düşüncelere daldı. Kafasına bir anda bir şey çarpınca ilk başta afalladı ama sonra kar topu yapıp kardeşine attı. Uzunca bir süre oynadılar. Ned ve Robert geldiğinde ikisi de kardan dolayı sırıl sıklamdı.

-Babam kızıcak Lyanna git hemen kurulan, dedi Ned. Haklıydı biliyordu Lyanna. Sonra Robert'i gördü ve hızlıca odasına gitti. Hemen hizmetçileri çağırıp banyosunu hazırlattı. Sadece kişisel hizmetçisini bıraktı. Hızlıca banyosunu yaptırdı hizmetçi ve sonra yeni dikilmiş, yine beli saran açık kırmızı bir elbise giydirdi. Lyanna yavaşça dışarı çıktı ve merdivenlerden aşağıya indi. Yemek salonuna girdiğinde Robert ve Ned yeni gelmiş yerlerine geçiyorlardı. Lyanna yavaşça masaya doğru yürüdü ve yerine geçti. O otururken Robert yavaşça sandalyesini çekti ve oturmasına yardım etti. 'Beni de mi elde etmeye çalışıyor?' diye düşündü Lyanna. Ama o onun tek gecelik ilişkilerinden biri olmazdı. 'Buna nasıl katlanacağım?' diye düşündü içinden.

BUZ VE ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin