DELİ-BXB

7.bölüm

GEÇMİŞTEN...

Orta yaşlardaki asker üniformalı adam elindeki bavulu ile evinin merdivenlerinden aşağı  indiğinde aşağıdaki odada uyuyan oğlunun odasına girdi.

on yaşındaki oğlu divanın önünde yatarken buldu. sesiz adımlar ile oğluna yaklaşarak bavulunu yere bırakıp oğlunun yanına oturdu.

kuzindeki ateşin sesi kulaklarına ulaştı. oda sıcak olmuştu. elini yavaşça oğlunun saçlarına götürüp okşadığında küçük çocuk uyuyordu.

"demirim "diye sesizce fısıldadı. gözlerini cama çevirdiğinde havanın karanlık olması karın durduğu anlamına gelmiyordu.

kar çok yağıyordu inanılmaz derecede kar yağıyordu. kaç yıl olmuştu bu köyde hiç kar durmuyordu.

galiba buraya geldiğinden on yıla aşkın kar yağışı devam ediyordu bazen tam bitecek gibi oluyordu ama sonra hava buna inat daha fazla yağmaya başlıyordu.

meteoroloji de de bu durumu garip bulmuştu. fakat havayı kontrol edecek  gibi bir güçleri olmadığı için bir şey yapamıyordular.

bundan on yıl önce bu köye geldiğinde tek amacı dağdaki teröristleri yakalayıp adalete teslim etmekti.

ama bu köy onun hayatı olmuştu. aşık olduğu kadını bu köyde bulmuştu. meryem. demirin annesi.  çok severek evlenmişlerdi. tabi meryemin annesi bu evliliği asla razı değildi.

meryemin annesinden başka kimsesi yoktu. babası o da küçükken ölmüştü. annesi ile bir başına bu köyde yaşıyordular. annesi tuhaf bir kadındı.

falcılık ve büyü gibi onun için saçma sapan işler yaparak para kazanıyordu. buna inanmıyordu genç adam. köylüleri kandırdığını düşünüyordu fakat meryemin annesi olduğu için de bir şey yapamıyordu.

fakat genç adamın meryemin annesi efsun hanımla ilgili hiç bir zaman unutmayacağı bir anı vardı.

meryem ile evlenmeden önce genç adam sevdiği kadının evine gitmişti fakat evde meryem yoktu efsun hanım ve onun büyü ile ilgili tuhaf salonu.

"meryem ile evlenirsen o ölür "demişti. bunu başta kızı ile evlenmemek için uydurduğu bir bahane olarak görmüştü. ama kadının söyledikleri doğru çıkmıştı.

demirin doğumunda meryem ölmüştü. ve aynı gün içinde efsun hanım da hayatta gözlerini yumuş küçük bir erkek oğlan ile tek başına kalmıştı.

gözlerini tekrar yatan oğluna çevirdi mehmet. konu komşu sayesinde tabi bakıcı bir abla ile demir büyümüştü fakat bakıcı kadının evi köyden uzak olduğu için bir daha gelemeyeceğini söylemişti.

karşı komşusu zühre teyze mehmet karakolda olduğu zaman ona göz kulak oluyordu. 

"baba "diye mırıldayan oğluna baktı. "demirim "dediğinde uykulu gözlerini açan genç oğlan "gidiyor musun "dedi babasına bakarak "evet oğlum gitmem gerekiyor ama hemen döneceğim "dediğinde yavaşça kollarını babasına uzattığında babası küçük oğlunu kucağına alıp saçlarına öpücük kondurdu. demir babasının göğüsüne sığındı.

"gitmesen olmaz mı "dediğinde "ah be demirim keşke gitmesem ama yapacak bir şeyim yok "dediğinde o da oğlundan ayrı düşmek istemiyordu ama onu da yanında götüremezdi. karakol köyün girişindeki tepesinde kalıyordu ve çok tehlikeliydi.

kapı çaldığında mehmet kucağındaki oğlunu alarak kapıyı açtığında kırıkların başında yüzü puşi ile kaplı zühre teyzeyi gördüğünde hemen içeri aldı.

"bu meret ne zaman duracak hiç bilmiyorum sanki daha da katlanıyordu "dedi yaşlı kadın yüzündeki puşiyi indirerek.

"çok sağ ol zühre teyze hakını ödeyemem "dedi. yaşlı kadın gülümseyerek ona bakan oğlanı mehmetin kucağından aldı.

"ne hakkı oğlum duymamış olayım "dediğinde orta yaşlardaki adam başını sallayarak bavulunu alarak oğlunun alnına bir öpücük kondurdu.

"zühre teyzeyi üzme emi aslanım "dedi mehmet "selamet ile kalın "dedi evden çıkan adam karın içinden bahçeden çıktığında yaşlı kadın demire bakıp gülümsedi.

"sıcak süt içelim mi he "dediğinde demir gülümseyerek başını salladı.

************************************************************************************

BÖLÜMLERİ ÇOĞALTMAMI İSTEMİŞSİNİZ. MADEM BU KADAR ÇOK SEVDİNİZ BU KURGUYU BÖLÜMLERİ GEÖİMİŞ FLAŞ BELLEKLER EKLEYEREK UZATACAĞIM. BÖLÜMLER NE KADAR OLUR BİLEMEM AMA UZATMAYA ÇALIŞACAĞIM . BÖLÜM HAKKINDA YORUM ALAYIM.