Sunucular: Ben hayatım boyunca hiç bu kadar lezzetli bir pizza yememiştim demmeki Han haklıymış çok güzel ve lezzetli bir tadı var bu test başarılı
Cho-Hee: Afiyet olsun
Sunucular: Sırada fanlarınızdan gelen soruları yanıtlayacağız
Sunucular: ilk soru ile başlayalım
Soru: Maki ile Cho-Hee sessiz yemek yeme yarışması yapsınlar
Sunucular: Hadi getirin tavukları başlayın yemeye
Sessizce yemeye başladık. Ben kazanmıştım. Weekly idol bitimine yaklaşmıştı. Veda edicektik.
Hep beraber: Bizi burada ağırladığınız için teşekkür ederiz görüşürüz.
Ardından eve geri döndük çok yorulmuştum. Hemen kendini yatağa attım ve uyudum. Akame nin beni dürtmesiyle uyandım.
Cho-Hee: Ne olduğ
Akame: Hadi yemek vakti
Akşam yemeği hazırlamışlardı. Hemen aşağı indim bibimbap yapmışlardı. Sofraya oturdum yemeği yedim. Prova için kıyafetlerimi giydim hemen stüdyoya gittim. Hızlıca gittim hemen dans etmeye başladım yarın yine konser vardı. Bu gün Felix ile görüşememiştim.
Onu özlemiştim kısa süre onu görmesem yine özlüyordum. Şu an oyalanma sırası değildi dans etmeye devam ettim. Prova bitmişti saat 03.00 idi bu saate uyanık olduğum için çok yorgundum hemen uyudum.Uyandığımda saat 08.00'dı hemen kahvaltı yaptık sırada ki konsere hazırlandık. Fanlarımız gün geçtikçe artıyordu. Sahneye çıktık. Dans etmeye başladık bizi Chan'ın kardeşi Hannah izliyordu. Oda bizim gibi dans etmeye başladı çok iyi dans ediyordu. Onunla yakın arkadaştık. Ardından perfonmans bitmişti ancak bir anti bana bir taş attı ve dizim kanamıştı. Taşın üstünde bir kağır vardı şöyle yazıyordu.
"Beni özledin mi yavru kuşum"
Bana yavru kuş diye sadece Mike derdi. O an korkudan bayılacak gibi olucaktım. Seyircilerin arasınsa bir anda Mike'ı gördüm. O hapse girmemiş miydi.
Jessica: Cho-Hee neyin var?
Cho-Hee: Unnie aşağıda Mike var
Jessica: Nasıl emin misin?
Cho-Hee: Evet eminim bak şurada
Deyip Mike'ı gösterdim. Görmüştü o da o anda telaşa kapıldı.
Jessica: Bu şerefsiz hapse girmemiş miydi?
Cho-Hee: Bende öyle biliyordum ama demmeki girmemiş
Konser bitmişti hemen kulise gittim. Ondan çok korkuyordum artık dışarı tek başıma çıkamazdım.
Jessica: Hadi eve gidiyoruz
Cho-Hee: Tamam gidelim
Tedirgin olmuştum onun için Jessica'nın yanından ayrılmıyordum. Biri bizi takip ediyormuş gibi hissediyordum. Her seferinde arkama bakıyordum.
Ancak arkamda kimse yoktu. Umarım Mike beni takip etmiyordur. Eve varmıştık hemen uyumaya gittim çok yorgundum ama yatağa uzandığımda köşede bir kamera gördüm.
Cho-Hee: Jessica!!
Jessica geldi.
Jessica: Ne oldu?
Kamerayı işaret ettim.
Jessica: Cidden mı bu sefer kim koydu bunu
Cho-Hee: Bence polisi aramalıyız
Jessica: Aynen
Hemen telefonu elime aldım ve polisi aradım 15dk içerisinde burada olacaklarını söylediler.
~15 dk sonra~
Polisler gelmişlerdi hemen kameranın olduğu odayı gösterdim kamerayı yöneten kişi Mike idi. Tahmin etmeliydim onun izini bulmamız ve hapse attırmamız gerekiyordu. Saat epey geç olmuştu uyumaya gittim.
Maki: Hadi uyan! Acıktım
Cho-Hee: Tamam hedi gel hazırlayalım
Hemen uyandım. Üstümü giyindim ve kahvaltıya indim. Hemen hazırlamaya başladım. Maki'de bana yardım etti. Yarım saate hazırlamıştık.
Cho-Hee: Ben Akame'yi uyandırayım sende Jessica'yı
Odaya girdim
Cho-Hee: Akame uyan!!
Akame:.......
Cho-Hee: UYANSANA BEĞ!!
Akame: Ne sabahın körü uyandırıyorsun beğ!!
Cho-Hee: Kahvaltı hazır
Aşağı indim benim arkamdan da Jessica,Maki ve Akame geldi. Kahvaltı yaptık ardından telefonum çaldı. Arayan Felix idi.
Cho-Hee: Alo
Felix: Alo sevgilim seni çok özledim
Cho-Hee: Bende seni çok özledim
Felix: Bu gün boş musun?
Cho-Hee: Evet boşum bizimkilerin hepsi bir yere gidiyor bizim eve gelsene
Felix: Olur gelirim
Cho-Hee: Tamam gel bekliyorum
Telefonu kappatım. Felix yanıma geleceği için çok mutlu olmuştum. Akame ve diğerleri gitmişlerdi kapı çaldı. Gelen Felix olmalıydı. Kapıyı açtım Felix gelmişti. Direk boynuna atladım içeri geçtik. Uzun süre boyunca sarıldık. Ardından ayrıldık.