Öpücüklerimi cevapsız bırakmadı. Uzun zamandır bu kadar tutkulu öpüşmemiştik. Ayrıldığımda nefes nefese kalmıştık daha da ileri gitmeye başladı.
Cho-Hee: O kadar ileri gitmeyelim çok yorgunum
Felix: Hadi ama seni çok istiyorum şuan
Cho-Hee: Sadece öpüşmeyle yetinsek yeter bence
Felix: Bu civciv seni istiyor
Elini benim vücudumda gezdiriyordu.
Cho-Hee: Yeter lütfen beni zor durumda bırakma sana bağırmak istemiyorum
Felix: Off tamam
Kucağından kalkıp yatağa uzandım uyuma pozisyona geçtim Felix'de benim yanıma uzandı arkamdan bana sarıldı ve uykuya daldık. Sabah uyandığımda Felix yanımda çok tatlı bir şekilde uyuyordu bana iyice sarılmıştı. Yavaşça ellerini üzerimden çektim. Ayağa kalkıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Felix'in en sevdiği böreklerden yaptım.
Kahvaltı hazır olmuştu. Yatağa çıktım Felix'in dudağına buse kondurup uyandırdım.
Felix: Bu en güzel uyanma şekil karıcığım
Cho-Hee: Sen iste seni her gün böyle uyandırırım kocacım
Felix oturur pozisyona geçti.
Felix: Ne dedin sen bana?
Cho-Hee: Kocacım dedim
Felix: Senin o kocacım diyen dudağını yerim
Cho-Hee: Yedin zaten yiyeceğin kadar hadi kalk kahvaltı yap
Felix: Tamam
Kahvaltı masasına oturdum Felix de yanıma oturdu kahvaltı yapmaya başladık.
Felix: Bu börekler çok güzel bebeğim
Cho-Hee: Senin kadar güzel değil
Kahvaltı bittikten sonra.
Felix: Benim çıkmam lazım saat 17.00'da hazır ol seni alacağım
Cho-Hee: Tamam
Felix gittikten sonra saate baktım saat 14.49 idi hemen kendime kıyafet seçmeye başladım aynı zamanda da makyaj malzemelerini çıkardım.
Felix'den
Bu gün tabi ki düşündüğünüz gibi evlenme teklifi edecektim bunu uzun süredir planlıyordum. Hemen bir yüzük seçmeye gittim 1,5 saat boyunca yüzük arıyordum. En sonda aradığımı buldum zarif ve sade bir yüzük buldum bu tamda Cho-Hee'nin zevkine uyuyordu.
Felix: Bakar mısınız bu yüzük ne kadara
Satıcı: 60.000 dolar
Felix: Tamam bundan ..... Ölçülerde istiyorum
Satıcı: Tamamdır 10 dakika sonra kasaya gelin
Umarım bu yüzüğü sever cidden çok severek aldım.
~10dk sonra~
Hemen kasaya gittim.
Satıcı: Fişinizi alabilir miyim?
Felix: Buyurun
Fişi uzattım yüzüğü en güzel beyaz ışıklar ile süslenmiş parlak siyah bir kutuya koydu. Hemen aldım kıyafetlerimi giydim saat 16.30 olmuştu arabaya bindim ve Cho-Hee'nin yanına gittim.
Cho-Hee'den
Üstüme kırmızı derin dekolteli kısa bir elbise giydim siyah topuklu ayakkabılar giydim. Saçımı salmıştım sadece küçük bir toka taktım hafif bir makyaj yaptım şu an hazırdım zaten Felix'de birazdan gelirdi. Geldi aşağı indim arabaya bindim çok şık olmuştu.
Felix: Ç-çok güzel olmuşsun ama dekolte biraz fazla derin değil mi?
Cho-Hee: Değil aşkım sende çok yakışıklı olmuşsun
Hemen yemek yiyeceğimiz restoranta gittik. Orada bir masa rezerve etmiştik oturduk yemek söyledik yemek yemeye başladık. Felix yemiyordu beni izliyordu. Ona yedirmeye başladığımda ağzını açmıyordu.
Cho-Hee: Felix iyi misin?
Felix: Ha pardon güzelliğine dalmışım
Kızarmıştım yemek yemeye devam ettik. Yemek bittikten sonra tatlı söyledik tatlı getirilirken bir anda elektrikler kesildi elektrikler geri geldiğinde. Felix diz çöküyordu Tanrım cidden bu an yaşanıyor muydu?
Felix'den
Her şey plana tamda uymuştu arkamdan kutuyu çıkardım ve açtım.
Felix: Bundan sonra benim ruh eşim olmaya ne dersin?
Cho-Hee: Evet derim sevgilim
Yüzüğü parmağına taktım ve kendime çekip onu öptüm herkes bizi alkışlıyordu.