gelmişti. Direk boynuna atladım içeri geçtik. Uzun süre boyunca sarıldık. Ardından ayrıldık.
Cho-Hee: Seni çok ama çok özledim
Felix: Bende seni özledim
Aslında beni öpmek istediği gözlerinden belli oluyordu. Bende çok istiyordum ben ona doğru yaklaştım. Felix benim çenemden tutup kendine yaklaştırdı. Bir eli çenemde diğer elide belimdeydi. Hem vücudumu hemde çenemi yaklaştırıyordu.
Beni kucağına oturttu o şekilde öpüşmeye başladık. Kimsenin gelmemesini istiyordum. Ardından kapının çalmasını duydum Felix'den ayrılmaya çalışıyordum ama izin vermiyordu. Dudaklarımı çektim.
Cho-Hee: Kapı çalıyor bakmam lazım
Felix: Boşver
Hemen beni kendine geri çekti. Ayrılmaya çalıştım ve en sonda başardım. Hemen kapıyı açmaya gittim. Gelen Minho ve Jisung idi.
Cho-Hee: Hoş geldiniz
Minho ve Jisung: Hoşbulduk
İçeri geçtiler.
Minho: Felix'de buradaymış
Jisung: Felix senin dudağında ve boynunda neden pembe ruj izi var-
Felix: Y-yok öyle birşey
Felix banyoya gitti. Geri döndüğünde yüzünü ve boynunu silmişti.
Minho: Silmişsin şimdi yok
Jisung: Neyse biz acıktık ve dedik ki Cho-Hee bize bir şeyler pişirebilir mi?
Cho-Hee: Tabi ol-
Felix: Yok olmaz
Çaktırmadan Felix'e tırnağımı geçirdim.
Felix(kısık sesle): Ne yapıyon be
Cho-Hee: Tabikide yaparım ne istersiniz?
Jisung: Bence tteokbokki yap
Minho: Kocam bilirmiş hangi yemeği sevdiğimi
Jisung: Ne sandın
Cho-Hee: Tamam yapıyorum
Malzemeleri aldım ve yapmaya başladım. Yarım saate hazırlamıştım. Sadece sofrayı kurmak kalmıştı. Kızlarda 2 saate geleceklerdi yemeği bilerek fazla yaptım ki onlar gelince onlara ısıtırım yerler diye. Sofra hazırdı.
Cho-Hee: Hadi gelin
Jisung: Geliyoruz
Herkes sofraya oturdu yemeye başladılar.
Minho: Bu yemek çok güzel olmuş
Jisung: Aynen mükemmel Cho-Hee bizim eve gelsene
Felix bu sözü duymamıştı. Duysaydı olay çıkarırdı. Yemeği yemiştik Jisung ve Minho gitmişti yine baş başa kaldık.
Felix: Devam edelim mi?
Cho-Hee: A-aslında benim bulaşık yıkamam gerek
Mutfağa doğru giderken beni duvar ile kendi arasına aldı. Öpmeye başladı uzun süre boyunca öpüşüyorduk. Benden ayrıldı birazdan kızlar geliceklerdi. Felix evine gitti. Ardından beni yabancı bir numara arıyordu açtım.
Cho-Hee: Alo
X: Kuşum nasılsın?
Cho-Hee: M-Mike sen m-misin?
X: Evet benim
Cho-Hee: Ne istiyorsun benden
Mike: İntikam almak istiyorum aynı zamanda senide
İçeriye diğer üyelerde geldi bir şekilde onun Mike olduğunu anlattım. Hemen polisi aradılar.
Cho-Hee: P-peki sen hapse niye girmedin
Mike: Birkaç dostum vardı
Bu sırada konuşmayı kayda alıyordum. Polisler geldi hemen telefonumu arayan sinyali bulmalarını istedim. Kolayca bulmuşlardı oraya gitmeye hazırlanıyorlardı.
Onun yakalanmasını çok istiyordum. Polisler yola çıktığında kapı çaldı. Kapıyı açtığım anda Mike'ı gördüm. Bu sefer elinde bir çiçekle gelmişti.
Mike: Kuşum beni içeri almayacak mısın?
Cho-Hee: Senin burada ne işin var?
Mike: Özür dilemek için geldim
İçeri bir anda girdi.
Jessica: Senin burada ne işin var bu sefer kimi bıçaklayacaksın
Mike: Üzgünüm zaten hemen gideceğim ha bu arda bu çiçekler senin için yavru kuşum
Çiçekleri aldım aslında belki gerçektende özür dilemek için gelmişti. Ama çiçeklerden sesler geliyordu dıt dıt dıt diye geliyordu hemen o çiçekleri dışarı attım bir anda patlama sesi geldi o çiçeklerin içerisinde bomba vardı.
