№.3

623 109 14
                                    

Taehyun beline sardığı havluyla ve elinde başka bir havluyla saçını kurularken banyoda işini bitirmiş olduğundan salona doğru ilerlemeye başladı. Nemli kalan saçlarıyla elindeki havluyu önce odasına bırakmıştı.

Odasından mutfakla birleşik olan salona yöneldiğinde birkaç takırtı duymuş ve kaşlarının merakla çatılmasına engel olamamıştı. Saat henüz sabahın dokuzuydu ve evde biri olacağı bir saat değildi. Ama mutfağa girmeden önce bir ihtimal yedek anahtarı bulunduran arkadaşının gelmiş olabileceğini düşündü.

"Soobin hyung, sen mi geldin?" Adımları mutfağa girerken bir yandan bu saatte gelmiş olamayacağı aklına gelmişti. Evlere sabahın köründe dağılmışken eve adım atar atmaz kütük gibi uyuyan Soobin'i göz önüne alırsa bu ihtimal yok oluyordu.

Mutfağa girdiğinde gözüne çarpan beden ona yabancıydı. Uzun kahve saçları ve yandan gördüğü profiliyle kesinlikle tanımadığı biriydi. Beomgyu olduğunu asla aklına getirmedi çünkü o bu saatte evde olmazdı.

Kulaklık takan genç ocakta pişirdiği şeyin altını kapatmış ve bir bardağa süt dökmeye koyulmuştu, hiçbir şey duymadığı gibi onu mutfak kapısından izleyen Taehyun'u da fark etmemişti. Taehyun onu dikkatle izlediğinde açıkçası büyük bir sürpriz yaşamıştı.

Beomgyu sabahları evden ayrılmadan önce hazırladığı kahvaltıdan Taehyun'a da hazırlardı yani iki kişilik bir kahvaltı olurdu yaptığı. Ve mutlaka evde süt bulundurur ve içerdi her sabah.

Bunu biliyordu çünkü Taehyun bir gün sütü bitirdiğinde ve Beomgyu bunu fark ettiğinde Taehyun'a birkaç kutu süt aldırmıştı ceza olarak. Her sabah içtiğini de buradan öğrenmişti.

Yani en azından bu ufak detaylardan o olduğunu düşünmüş ve yüzünde minik bir gülümseme oluşmasını engelleyememişti. Beomgyu'nun bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemişti ve böyle tesadüfi bir şekilde karşılaşmayı da beklemiyordu asla.

Ona doğru bir kaç adım attı ve o hala tezgahta birkaç şeyle uğraşırken arkasında dikildi. Beomgyu onu hiçbir şekilde hissetmemişti. Öylesine dalmıştı ki evde her türlü bulunacak olan Taehyun aklında yokmuş gibi sesli bir şekilde kulaklığındaki şarkıya eşlik ediyordu.

Taehyun onun sesini bu sekilde şarkı söylerken ilk kez duyuyordu ve o kadar etkilenmişti ki ona hayran hayran bakmaya başladığını bile fark etmemişti.

İkili dalgın dalgın ayakta dikilirken Beomgyu bir anda arkasına döndüğünde ikisi de karşı karşıya gelmeyi bir anda beklemediğinden korkmuş ve irkilmişlerdi.

Beomgyu ağzından sesli bir çığlık kaçırmıştı ve gerilerken tezgaha çarpmıştı. Taehyun ise bir adım gerilerken gözlerini kapatmış ve korkudan hızlanan kalbini Beomgyu'nun yaptığı gibi sakinleştirmek adına elini kalbinin üzerine yaslamıştı.

Beomgyu nefesini düzenlemeye çalışırken aniden dank etmişçesine kafasını hızla kaldırmış ve Taehyun'a dikmişti gözlerini. Taehyun da bakışına karşılık vermiş ve ne diyeceğini beklemeye koyulmuştu.

"Sen... Taehyun sen misin?" Taehyun'un bu saatte evde olacağını biliyordu fakat daha öncesinde hep öğlene kadar uyuduğunu söylediğinden onu uyuyor sanıyordu.

Bir anda böyle karşısına çıktığında aklından neler geçmişti kendiside bilmiyordu ama pekte iyi şeyler değildi. Birkaç saniyede hayatı gözünün önünden geçmişti.

Taehyun soruyu onaylamak için kafasını salladığında "Ve sen de Beomgyu'sun değil mi?" şeklinde kendi sorusunu sormuştu tahmininden emin olmak adına.

Beomgyu da aynı şekilde ve şaşkınca cevap verdiğinde ikisi de gergince gözlerini kaçırmıştı ve araya bir sessizlik hakim oluvermişti.

"Şey sen istersen önce üstünü giyin ve kahvaltıyı beraber yaparken konuşalım, ne dersin?" Kısa süreli sessizliği Beomgyu'nun teklifi bozmuştu.

Taehyun önce üstüne bakmış ve altında sadece bir havlu olduğunu fark edince utanmadan edememişti. Sonrasında teklifi kabul etmiş ve odasına doğru paytak paytak yürüyerek ilerlemişti.

Beomgyu teklifi kısa bir sürede düşünerek etmişti ve sebebi ise kafasını utançtan eğdiğinde karşılaştığı birkaç güzel karın kasıydı. Onlara biraz daha baksaydı bakmak için bağımlı olabileceğini düşündü ve bu yüzden kafasındaki bu düşünceyi uzaklaştırıp onu yanından uzaklaştırmak istedi.

"Dehşet yakışıklı biri çıktı ve beynim etkilenmemeyi reddediyor, lanet olsun." Beomgyu Taehyun'un gittiği yere arkasını dönmüş ve onun gittiğinden emin olmadan ağzından kelimelerini düşürdüğünde bu kelimelerin sahibi bunları duymuş ve buna gülümsemeden edememişti.

"Tatlı..."

Housemate || taegyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin