Kafayı dağıtmışlardı, hem de fena halde. En azından Beomgyu ve arkadaşlarının vaziyeti hakkında bu söylenirdi. Kendi aralarında içseler bile hiç böyle bir mekana gelip ağır şeyler içerek kafayı bulmadıklarından deneyimsizlikleri onları bu şekilde açığa çıkarmıştı.
Öte yandan Taehyun'un tarafta sadece çakır keyif bir halde oturanlar mevcuttu. Onlar içmeye alışkın ve dirençli olduklarından pekte dağılmamışlardı. Ama kafayı bulan ve henüz yeni tanıştıkları kişilere bakmadan duramamışlardı. Sırıtarak onların bu deli dolu hallerini izleyerek bundan keyif alıyorlardı.
Yani en azından birkaçı için böyleydi. Shuhua, aniden masada oturan Soojin'in kucağına atlayarak konuşmaya başladığında bunları hatırlamayacak bile olsa kendinden utanç duymayacağına emindi. Shuhua hep cesurdu ve şimdiye kadar bu halinden hiç pişman olmamış şekilde yine ilk adımı atmıştı tanıştığından beri gözünü alamadığı kıza.
Ve biliyordu ki ayıkta olsa Soojin'den ilk görüşte etkilendiğinden onunla konuşmak için her şeyi yapacaktı. Bu yüzden özellikle bu kafayı bulmuş haliyle o an Soojin tarafından bir kenara atılsa dahi daha sonra sarhoş olduğu bahanesini yürütüp Soojin'den özür dileyerek konuşmasına devam edecekti. Ama kim bilir, belki de o kadar da sarhoş değildi?
Fakat Shu'nun düşündüğünün aksine Soojin'in elleri beline sarılmış tam bir mommy edasıyla kucağına iyice yerleştirmişti güzel kızı. Daha sonra onun belini okşarken yüzüne hayran kalmış bir ifadeyle bakıyor ve Shuhua'nın dediklerinin saçmalık seviyesine bile aldırmadan dinliyordu.
O sırada ikilinin sağ ve sol tarafında oturan Karina ve Minjeong ise onları ağzı açık bir şekilde izliyordu ta ki Soojin Shuhua'yı kucaklayıp oradan götüren kadar. Daha sonra anın şaşkınlığıyla yüzlerini birbirlerine çevirdiklerinde utanmış olacaklar ki bir şey olmamış gibi hızla yüzlerini önlerine çevirmişlerdi.
Onların bu şapşal halini izleyen Sunoo ve Kai ise aralarında konuşarak kıkırdıyor sonraki gün bunu Minjeong'a anlatıp nasıl dalga geçeceklerini planlıyorlardı.
Sunghoon'da onlara kulak misafiri oluyor aynı zamanda onlarla birlikte gülüyordu. Sonuçta konuştukları kişilerden biri de kendi arkadaşı Karina'ydı. Bu bahaneyle aynı zamanda Sunoo'ya dikkat kesilebiliyordu. Yalan söyleyemezdi bu konuda, Sunoo ilgisini çekmişti.
Bütün bunları bir kenara atarsak ve Beomgyu'ya gelirsek eğer o ise Soobin'i usandırıyordu. Gerek saçlarını çekiyor gerek dudaklarını yalayıp onu yanağından öpmeye çalışıyor gerek eskiden yaptığı rezillikleri başkalarına anlatıyordu.
Soobin kesinlikle onu kuytu bir köşede öldürmek istiyordu ama kendini tuttu ve arkadaşını, yanlarında sakince oturup içkilerini içen Yeonjun ve Taehyun'un üzerine fırlatırcasına attıktan sonra Kai'nin yanına gitti.
İkilinin kucağında yayılan Beomgyu'nun üst bedeni Yeonjun'un kucağında olunca yarı açık gözleri ilk onu görmüş ve dikkatini çekmişti. Çekmesi normaldi çünkü bir anda üzerine atılan oğlanla neye uğradığını şaşırarak bakmıştı Yeonjun'da ona.
Geldiğinden beri onunla biraz bile konuştuğunu hatırlamıyordu Beomgyu ama ilginç birine benziyordu. Olduğu yerde uzanırken bir elini kaldırdı ve işaret parmağını Yeonjun'un yanağına bastırdı.
"Sen Yeonjun mu- Voah, yanağın ne kadar yumuşakmış!" Sarhoşken odağı aniden değişebiliyordu ve bazen kelimelerle bile anlaşılamıyordu. Bu da o anlardan biriydi.
Taehyun Beomgyu'ya gülümseyerek bakarken gözleri, pek gülümserken görmediği arkadaşının da hafifçe sırıtıyor olduğunu görmüş ve bu nedense hiç hoşuna gitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Housemate || taegyu
Hayran KurguNe tür bir ev arkadaşın var senin, bana onu hiç görmediğini söyledin? ... [düzyazı] 280923 - 301223