18)Sona Yakın

29 5 4
                                    

Gözümü aralamıştım. Beyaz bir ışık görüyordum.
Sanırım ölmüştüm.
Evet bir beyaz ışık...
Sona yaklaşmıştım sanırım.
O sırada bir ses beyaz ışıktan.
Şefkatli bir ses.
Betül,Betül.
Sanki ses elimi tutmuştu.Tutmak istedim elini,söylemek istedim orda olduğumu.
Elimi kıpırdattım.Tutmaya çalıştım elini, kavramaya çalıştım.
Sevinç çığlıkları geliyordu.
O sırada biri yaklaştı yanıma. Tanıdık bir koku,tanıdık bir ses.
Yaklaştı ve "Uyan güzelim,daha balo prensesim olacaksın." dedi ve elleri ellerimden kaydı.
Gitme demek istemiştim. Gözlerimi açtım. Doğrulmaya çalıştım. Defne, Zeynep,Ece,Kadir,Alara,Azra,Ela ve nerdeyse tüm sınıf yanımdaydı.
Nerde, dedim.
Zeynep "Kim nerede?" dedi.
O,elimi tutan,dedim.
Bilmiyorum canım,hayal görmüş olabilir misin?
Hayır hayal görmedim o nerde?,dedim.
Hiç bir fikrim yok.Neyse biraz dinlen sen,dedi ve yanımdan ayrıldı. Zeynep'in çıkmasıyla bir doktor girdi odaya.
Uyanmışsınız. Nasılsınız?,dedi.
Bozuk sesimle iyi diye fısıldadım. Hiç de iyi değildim ayağa kalmaya çalıştım. Bu hastanede kalmak istemiyordum. Merkeze gitmek istemiştim ki ayağımı yere bastığım gibi sızladı ve doktor ben konuşmadan söyledi "Çok bir şeyiniz yok ama bileğiniz kötü burkulmuş. 2 gün dinlenmeniz lazım. Fazla yürümeseniz iyi olur." dedi.
Cuma günü mezuniyetimiz var. Yürümem lazım,dedim. Aklımda mezuniyet vardı.
Merak etmeyin,yürüyebileceksiniz yalnızca bugün ve yarın dinlenmeniz lazım Mezuniyettede fazla yürümeseniz iyi olur,dedi. Hatta balonuz varmış sanırım biraz dinlenirseniz baloda daha iyi olabilirsiniz.
Doktorun dedikleri umrumda değildi.
Merkeze gitmek ve bunları konuşmak istiyordum. Bunun istemli bir şey olduğunu söylemek istemiştim. Bu da bir ipucu olabilirdi. Ne de olsa ayağım kolum kırılabilirdi. Bunu kim isterdi ki. Benim aram kimle kötü?
Odadaki çoğu kişiyi uğurlayıp gönderdikten sonra Alara seslendim.
Alara,Merkez boş mu?
Evet boş. Ne oldu?
Anlatıcam,dedim. Hepsini anlatıcaktım merkezde.
Kadire seslendim.
Kadir merkeze gidicez.Paran varmı?,dedim. Yanımda para yoktu.Defne ve Zeynep'in de öyle.
Var,ne oldu?
Metroya bincez bizimkini sen öde,dedim.
Ses çıkmadı bu tamam demekti.
Markete girerken de paramız yoksa Defne öderdi. Defnenin de yoksa Kadir. Biz böyle bir döngü içindeydik.
Etrafıma bakındım.
Batın ve Egehan eksikti yalnızca.
Egehan nerde?,dedim.
Kadir "Tuvalete gitti. Uyandığını biliyo. Zaten ilk o gördü." dedi.
Peki Batın nerde?, dedim umutsuzca.
Aşağıda dedi bir ses.
Egehan gelmişti. Bana gülümsüyordu bense ona bakmadım bile. O ise hala gülüyordu,mutluydu.
Peki diyip toparlanmaya başladım.
Biliyordum onun yanımda olma ihtimali yoktu. Benim onun gözünde değerim yoktu.
O sırada yanımdaki koltuğa biri oturdu.
Yüzüne baktım.Egehandı.
Git,dedim.
Yanımda olmasını istemiyordum.
Neden,dedi.
Çünkü öyle diye fısıldandım.
O ise fısıldamamı duymuş gülerek çantasını toplamaya başladı.
Çantasını yanıbaşıma koymuştu.
Olabildiğince hızlı hazırlanıp yerimden kalktım.
Ece "Beyza doktoru duymadın mı? Yürümüyceksin dinlenmen gerek." dedi ben ise kucağınıza alcak haliniz yok,abartmayalım diye mırıldanıp hafif topallayarak yürümeye başladım.

Küçük Bir Balo FaciasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin