21)Katilin Ben Olurum!!!

18 3 2
                                    

Sıra Osman'a geldi ve kağıdı çekti "Selin" dedi, bozulmuş bir sesle ve kağıdı yere buruşturarak attı. Aslında Selin çok güzel bir kızdı ve Osman da yavşağın tekiydi. Niye sinirlendi kimse anlamamıştı. Sonra Osman yürüyerek geldi ve başıma dikildi. "Sana hangi orospu çıkarsa çıksın yine de benim olacaksın" dedi. Şok olmuştum. Hemen ardından bana "kalk" dedi. "Seni ilgilendirmez" dedim ve önüme döndüm. Fakat ısrarcıydı sertçe kolumdan tuttu ki "O" çocuk geldi. Osman'ın kolundan tutup çekti  "Eğer ona zarar verirsen katilin ben olurum" diye fısıldadı. Yani sanırım fısıldadığını zannediyordu. Çünkü ben bile duyuyordum. Korkutucuydu. Çok ciddi duruyordu. Sonra Selin Osman'ın kolundan çekiştirerek onu yumuşatmaya çalışıyordu. Ben olsam aynı şekilde Selinle dans etmek istemezdim. Ama neden benimle dans etmek istiyordu Osman?

Neden ben?

Sonra Selin Osman'ın koluna yapışıp kapıdan çıktı. Onları dans ederken düşünemiyordum. Balo kazananları onların olması imkansızdı.

Sonra O çocuk çıktı. Ve fanustan bir kağıt çekti. Beni koruduğu için ona karşı kendimi borçlu hissediyordum. Seçtiği kağıdı okudu ve "Defne" dedi. Boş boş etrafına bakındı. Sanırım adımı bilmiyordu. Bense kendimi belli etmemeye çalışıyordum. Bu olaydan sonra birde çocukla dans mı edecektim?? Çok utanmıştım. Yüzümü ilk kez bu kadar sıcak hissediyordum. Gözümü kapattım okulda başka Defne yok mu diye düşünüyordum ki. Başka bir kız atladı "Ben mi??" dedi. Çok mutlu olmuştum ilk defa bir dileğim gerçek olmuştu. Sonra O çocuk konuştu "Sen Defne Aydın mısın?" Şu an aşırı emindim. Ona ben çıkmıştım. Birden herkesin bana baktığını fark ettim.

O dahil!!!

Sonra elim istemsizce kalbime gitti. Kalbim küt küt atıyordu. Çünkü bana doğru geliyordu. Sonra başımda dikildi. Ve bana sırıtarak "Sensin sanırım" dedi. İtiraz etmedim.

Utanarak başımı salladım. "Evet" diye mırıldandım. O da elini uzattı ve hiç çekinmeden elini tuttum. "Neden mutsuzsun?" diye sordu. Yalnızca kafamı çevirip baktım. "Seninle dans etmek istemiyorum" dedim. Bozulmuş bir şekilde "Neden?" diye sordu, ben de "Boşver" diyerek geçiştirdim. O ise inat ediyordu. Ve bana sadece "Söyle" dedi. Ben de "Çünkü utanıyorum" diye karşılık verdim. Bu sefer üzgün bir ses tonuyla "Ben sana utanman gerekecek ne yaptım ki?" diye sordu. Tabi hiç farkında değildi ne yaptığının. Ama sesi üzgün çıktığı için kendimi kötü hissetmiştim, fakat neden üzüldüğüne bir anlam verememiştim. Utanma sebebimi dürüstçe söyledim. "Geçen gün çarpıştığımızda benimle dalga..." Sözüm daha bitmeden araya girdi ve "Yalnızca benim elimi tutmayıp düşünce biraz komik duruyordun seni üzdüysem özür dilerim" dedi. Bu konunun uzamasını istemediğim için "Tamam" diyerek yoluma devam ettim. Aklımca trip atıyordum sanki ikimiz farklı yönlere doğru gidiyorduk. O da aklımı okumuş olacak ki "Nereye gidiyorsun aynı yöne gittiğimiz farkındasın değil mi?" dedi. Bu sefer ben sinirlenmiştim. Sinirle arkamı döndüm. "Sen kimsin!!!" dedim hiddetle. "Benim kim olduğum önemli değil sen beni affettin mi?" diye sordu. Şaşırmıştım hâla affedip etmediğimi  merak ediyordu. Ben de "Affettim, affettim" dedim. Kim olduğunu öğrenmek için çabalamayacaktım. Elbet söyleyecekti. Ve gelip elimi tuttu. Birlikte prova alanına doğru ilerledik.

Küçük Bir Balo FaciasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin